Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde ve takdir edilen nafaka miktarında, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, makul bulunmuştur....
nın babasının ... olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve kayyım tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 327 ve devamı maddeleri uyarınca, velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmekle birlikte; nafaka, maddi-manevi tazminat, velayet ve sair hususlarda verilen hüküm yargıtay incelemesinden geçmediği gerekçesiyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamı uyarınca ilk hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Öyle ise, mahkemece yapılacak iş; yargıtay incelemesinden geçmediği gerekçesiyle hüküm kurulmayan bölümler yönünden ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....
Bu maddeye göre, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, ortak çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Yine, TMK'nın 328. maddesi uyarınca da, velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakası borcu da sona erer. İştirak nafakası velayet hakkı kendisine verilen eşe çocuğun bakım ve eğitimine harcaması için hükmedildiğinden, çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Somut olayda, icra takibine konu Tavas Aile Mahkemesi ilamında, tarafların müşterek çocukları Uğur Serkan için aylık 150,00 TL iştirak nafakasının davalı borçludan tahsiline karar verildiği, İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2014/452 E. 2014/372 K....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden, boşanma kararı ile birlikte müşterek üç çocuktan ikisinin velayetinin davalı babaya, müşterek çocuk 1997 doğumlu ...'in ise velayetinin davacı anneye bırakıldığı, müşterek çocuk ... için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının ev hanımı olup, nafaka haricinde gelirinin bulunmadığı, aylık 300 TL’ye kirada oturduğu, davalının ise okulda hizmetli olup aylık 1.453,80 TL maaş aldığı, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Boşanma davası ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık üç yıl süre geçmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;"...ıslahen nafaka talep edilebileceğini,bu taleplerinin de kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava velayetin babadan alınarak anneye verilmesi ve ıslahen çocuk için nafaka talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Velayetin babadan alınarak anneye verilmesine-baba ile kişisel ilişki tesisine ve bu kararların yasal sonuçlarına ilişkin hüküm kısımlarına yönelik istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Mahkemece davacı yanın ıslahen nafaka talebi"...davanın konusu değiştirilmeden nafaka talebinde bulunulması davanın genişletilmesi mahiyetinde bulunduğu"gerekçesiyle reddedilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3- 352 E/348 K) . İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3- 352 E/348 K) . İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Aile Mahkemesinin 2019/228 Esas, 2019/720 Karar sayılı ilamı ile ile velayet değiştirilerek davacı anneye verilmiş, çocuk için nafakaya hükmedilmemiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....