Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve velayet taleplerinin reddine ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....

    Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

      DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma TEMYİZ EDEN : Taraflar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına takdir edilen tazminatlar, çocuk için takdir edilen nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, reddedilen nafaka talepleri ve takdir edilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı ... 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve velayete ilişkin temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve velayet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı vekili Av. ... 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle kusur...

        , davacı-davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek yararına 7.500 maddi, 7.500 manevi tazminata hükmedilmiş; bu karara karşı davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden, davalı-davacı erkek tarafından, kadının davasının kabulüi reddedilen zina hukuksal sebebine dayalı-davası ve kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir, ancak çocuk bunun tahsilini isteyemez.(Benzer mahiyette Y.8. HD.nin 2014/1629 E. 2014/20883 K. sayılı emsal içtihadı mevcuttur.) Silifke İcra Müdürlüğünün 2002/2852 esas sayılı dosyasında birikmiş nafaka alacakları ile birlikte işleyecek cari nafaka alacağının da talep edildiği sabittir. Yine Silifke İcra Müdürlüğünün 2019/2146 esas sayılı dosyasında 2019 yılı ocak, şubat, mart ve nisan aylarına ilişkin birikmiş nafaka alacakları ile işleyecek cari nafaka alacaklarının talep edildiği görülmüştür. Şu durumda Silifke İcra Müdürlüğünün 2002/2852 esas sayılı dosyasının davalı Havva Çimen yönünden mükerrer olduğu sabit olup yerel mahkemenin bu yöndeki kabulü yerindedir....

          Borçlu, itfa iddiasına dayanak olarak müşterek çocuk için elden ödeme yaptığını ileri sürmüş, ayrıca yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontları ile bir takım belgeleri delil olarak sunmuş ise de, söz konusu belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin nafaka alacaklısı ...'a yapılmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte, alacaklının 12/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde, borçlunun cezaevinden çıkarken 5.000 TL ödediği, ayrıca icra dosyasına da 2.000 TL ödemede bulunduğu kabul edilmiştir. Öte yandan, boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir....

            Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların.........

              Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle ve yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltilmesi istenemez. Bu nedenle karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. S O N U Ç : Karar düzeltme dilekçesinin açıklanan nedenlerle REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.03.03.2011(Prş)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki-Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalının usulüne uygun açılmış velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.04.2015 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu