Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek Türk Medeni Kanununun 328. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 150 TL. iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. (TMK.md.335, 328/1) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK.md.328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Öyleyse, karardan önce ergin olan çocuk için, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı yararına iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm “Tefhim edilen kısa kararda, davanın kabulüne hükmedilmekle, davacının hem velayet hem de iştirak nafakası talebi kabul edildiği halde, gerekçeli kararda iştirak nafakasına dair hükme yer verilmeyerek çelişki oluşturulmuştur” gerekçesiyle iştirak nafakası yönünden bozulmuştur. Bozmadan sonra kurulan hükümle davacı kadın lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Oysa ki, vekalet ücreti bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir....
Davacı-davalı kadının ortak çocuk Beyza yararına aylık 500 TL iştirak nafakası isteği olduğu halde istek aşılarak ortak çocuk Beyza yararına aylık 800 TL iştirak nafakası hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Fatma'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Osman'a geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2020 (Pzt.)...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk için belirlenmiş olan aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 200 TL arttırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. ./.. -2- 1-TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının 450 TL’ye çıkarılması ve her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine; Davacının temyiz itirazları yönünden; Dava; iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ELİF NAZ BALAND lehine aylık 650 TL iştirak nafakasının davalı davacıdan alınarak davacı davalıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayı istinaf edilmiş, Davalı davacı erkek vekili yoksulluk nafakası talebinin reddini, aleyhe iştirak nafakasına hükmedilmesini ve miktarını, Davacı davalı kadın vekili ise hükmedilen iştirak nafakası miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava; TMK Madde 182 uyarınca iştirak nafakası talebine; karşı dava ise TMK madde 175 uyarınca yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. Tarafların Konya 2....
Mahkemece; dosyadaki delillere, günün ekonomik koşullarına ve paranın satın alma gücüne göre davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....
Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. İştirak nafakası taktir edilirken, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, nafaka yükümlüsünün ve velayet tevdi edilen tarafın mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 1999 doğumlu olduğu, lisede okuduğu, taraflar hakkındaki ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre, davacının asgari ücretle çalıştığı ve 500 TL kira ödediği, davalının devlet hastanesinde memur olduğu, 1600 TL geliri bulunduğu, yeniden evlendiği, 450 TL kira ödediği anlaşılmaktadır....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken, ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....