Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaynaklı tazminat taleplerinden oluştuğunu belirtmişlerdir....

    Dava, doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacılar, davacı ...'in, davalı hastanede davalı doktor tarafından gebelik takibinin yapıldığını bebeğinin normal olduğunun söylendiğini ancak 2010 yılında dünyaya gelen bebeğin holoproz sefali hastalığı ile doğduğunu ve bakıma muhtaç vaziyette hayatına devam ettiğini beyanla uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini istemişler, davalılar kusur yada ihmalleri olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, Adli Tıp Genel Kurumundan alınan rapora göre davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki,vekil,vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur....

      Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır.(BK 386-390)(TBK 502.506) Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören Vekil özenle davranma zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (BK 321/1 md)(TBK 506). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Somut olayda davacılar, davalı doktorun gebelik takibi döneminde sağlamış olduğu sağlık hizmetinde kusurlu davrandığını, bu dönemde yapılacak test ve tetkiklerde gebelikteki ve bebekteki anormalliklerin tespit edilebileceğini, fakat davalı doktorun gerekli özeni göstermediğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır....

        Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, 7.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın maddi tazminat talebinin sübuta ermediğinden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı, Dr. ...'...

          Dava, davacı ...’ün davalı doktora kist operasyonu için başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle, ameliyat sırasında mesanesinin yırtılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ameliyatı yapan davalı doktorun, davacının oluşan rahatsızlığında 2006/5554-11186 hukuka aykırı bir eyleminin, giderek kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK:386, 390 md) Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK:390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur....

            Tıp Fakültesine sevk ettiğini, burada on bir gün gözlem altında tutulduğunu, altı hafta boyunca metodrex isimli iğne tedavisi uygulandığını, tedavi sırasında kendisine ilk çocuğunun doğumunda plesanta denen parçanın anne karnında unutulduğunun, bu parçanın anne karnında büyüdüğünün ve iltihaba sebep olduğunun, sonraki sorunların ilk çocuğun parçasının içeride büyümesinden kaynaklı olarak yaşandığının söylendiğini, tedavi neticesinde rahminin alındığını, olay nedeniyle davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 71.000,00 TL’nin, davacı ...’in eşi davacı ... Tekinşen için 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 21.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....

              Tıp Fakültesine sevk ettiğini, burada on bir gün gözlem altında tutulduğunu, altı hafta boyunca metodrex isimli iğne tedavisi uygulandığını, tedavi sırasında kendisine ilk çocuğunun doğumunda plesanta denen parçanın anne karnında unutulduğunun, bu parçanın anne karnında büyüdüğünün ve iltihaba sebep olduğunun, sonraki sorunların ilk çocuğun parçasının içeride büyümesinden kaynaklı olarak yaşandığının söylendiğini, tedavi neticesinde rahminin alındığını, olay nedeniyle davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 71.000,00 TL’nin, davacı ...’in eşi davacı ... Tekinşen için 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 21.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....

                Davacılar, davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından gerçekleştirilen doğum nedeniyle çocuklarının sağ kolda kalıcı sağlık sorunu yaşadığını ileri sürerek, duydukları  üzüntü ve uğradıkları zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.   Uyuşmazlık, bebekte oluşan sağlık sorununun doğum sırasında davalı doktorun herhangi bir kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın temeli, doğumu üstlenen doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76.md., 6100 sayılı HMK. 33.md.). Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 386, 390. md.). ...

                  Sözleşmenin amaç ve konu başlıklı 1. maddesinde de, Bu sözleşmenin tarafları, tüm insanların haysiyetini ve kimliğinin koruyacak ve biyoloji ve tıbbın uygulanmasında, ayırım yapmadan herkesin bütünlüğüne ve diğer hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini güvence altına alacaktır düzenlemesiyle tıbbın kötü uygulanmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Somut olaya baktığımız da, davacı ...'nın sinüzit ameliyatı sonrası ikinci ve üçüncü ameliyatlar olduğunu, bunun sonucunda sol gözünün görme yeteneğini kaybettiğinden bahis ile davacılar tarafından maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki dava açılmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemiş, Mahkemece, C.Savcılığı ve alınan iki Adli Tıp Kurumu raporlarına dayanılarak davalıların kusuru bulunmadığından bahis ile davanın reddine karar verilmiştir. Her iki raporun Adli Tıp Kurumunun 3....

                    Davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmak suretiyle; kararın sonuç itibariyle doğru olduğunu, ancak davanın usulden reddedilmiş olması nedeniyle müvekkilleri aleyhine maktu tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maddi ve manevi tazminatlar yönünden ayrı ayrı 3.200,00 TL ve 4.600,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek bu yönden kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HMK'nun 353. Maddesine göre evrak üzerinde ve 355. maddesi uyarınca da istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin yönlerden yapılan inceleme sonucunda: Davacılar vekili yerel mahkeme kararını sadece davacılar aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf etmiş olup, doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davanın reddine karar verilmesi halinde maddi ve manevi talepler yönünden ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu