Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekaletsiz görme hükümleri TBK’nın 526- 531.maddeleri arasında yer almaktadır. Vekaletsiz görme, "bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişki" olarak tanımlanabilir. Vekaletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz görme de bir borç kaynağı olup, burada görenle sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede görenin asıl amacı, sahibine yardım etmektir; bu niyetle bir başkasının hukuk alanına müdahale eder. Öte yandan vekilin, yaptığı masrafların ve verdiği avansların da faiziyle birlikte müvekkilce ödenmesi gerekmektedir(TBK m.510/1)....

Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530. maddesinde ise görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Görüleceği üzere gerçek olmayan vekâletsiz görmede, görende başkasının işini görme iradesi bulunmamaktadır....

    Ecrimisil, kötü niyetli ve haksız işgalcinin ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat (TMK 995. m.) olduğuna göre, davalının ecrimisilden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle hiçbir haklı ve hukuki dayanağı olmadan kötü niyetli olarak taşınmazı kullanması veya kullandırması gerekir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 414. maddesi ve aynı yönde düzenleme getiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'un 530. maddelerine göre; sahibi kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu korumakla yükümlüdür....

      Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. TBK’nın 526 ncı maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530 uncu maddesinde ise görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/363 E 2020/321 K DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekilinin 16/10/2020 havale tarihli dava dilekçesi özetle; müvekkilin davalının maliki olduğu Kaleyazısı Mahallesi, Batur Sokak, No:24 adresinde bulunan taşınmazı kiracı sıfatı ile kullandığını, müvekkilin söz konusu taşınmazı yaptığı işe göre düzenleyip davalının rızası dahilinde taşınmaza masraflar yaptığını, ardından davalı tarafından açılan tahliye davası neticesinde müvekkilin mezkur taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldığını, müvekkilin söz konusu taşınmaz üzerinde yaptığı faydalı ve ilave masrafların vekaletsiz görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep edilebilmesi için bu alacak davasını açma zorunluluğu hasıl olduğunu, Yargıtay kararlarında kiracının taşınmaza ilişkin yaptığı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda her zaman istenebileceğinin açık bir...

        DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/06/2022 KARAR TARİHİ : 07/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket hac ve umre turizm faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin ise davalı şirketin bu tür faaliyet yürüttüğünü bildiğinden dolayı takın çevresinden tanıdığı kişilere bu şirketi önermiş ve kayıt yaptırmalarına yardımcı olduğunu, hacı adayları bunun neticesinde ... Turizm Ltd....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/425 Esas KARAR NO : 2021/736 DAVA : Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/05/2017 KARAR TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle:01/02/2015 tanzim, 31/05/2015 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli bononun keşidecisinin müvekkili gözüktüğü, bahse konu bono dayanak yapılarak müvekkiline ... 36....

            nun 526 vd. maddeleri uyarınca, vekaletsiz görme hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Gerekçeli karar başlığında; davacının adresinin yazılmaması ve davanın vekaletsiz görmeden kaynaklanmasına rağmen dava alt konusunun "Ticari Satımdan Kaynaklanan" şeklinde yazılması 6100 sayılı HMK.'nun 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir. Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.'...

            Esas sayılı dosyası için) bankaya toplam 398.286,83 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin borçlu ve kefiller yararına yaptığı ödemelerden dolayı vekaletsiz görme hükümleri gereğince .... Ltd. Şti.'ne ödeme miktarının tamamı bakımından müteselsil kefiller ... ve ...'...

              in istinaf dilekçesinde vekaletsiz görmeden bahsedilmiş, kendisi avukatının olmadığını belirtmiştir. Mahkemece davalı ...'ın ödeme emri tebliği üzerine vekili veya kendisi tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir itiraz olmadığından takibin durduğundan sözedilemez. Dava dosyasındaki cevap dilekçesindeki itirazını esas alarak, davalı ...' e karşı açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davası hakkında esas bakımından hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. İtirazın kaldırılması davasının ön şartı itirazın varlığıdır. Yapılmamış bir itirazın kaldırılmasından bahsedilemez. O halde, mahkemece davalı ... bakımından davanın usulden reddi kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlu ...'...

                UYAP Entegrasyonu