Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, hırsızlık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: I- 5237 sayılı TCK.nun 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartının kötüye kullanılması ve kartın çalınması suçlarında mağdur kart sahibi olup, suçlardan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi bankanın, açılan davalara katılma ve hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından şikayetçi banka vekilinin, kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanıklar ..., ... ile ...'...

    Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Maddenin 6. fıkrasının açık hükmüne göre, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. Somut olayda, Mahkemece gerekçe belirtilmeksizin kötüniyet tazminatının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır....

      bağlanış ve ritminin hususiyet taşıdığı bu çerçevede FSEK 3 anlamında musiki eseri olduğu, dosyada mübrez noter onay belgesi dikkate alındığında davacının FSEK 11'deki karine çerçevesinde davaya konu ettiği bestenin eser sahibi olduğu, Davacının bestesinin izin alınmadan kullanılması nedeniyle davacının mali haklarından FSEK 22'de düzenlenen çoğaltma hakkının ihlali sayılabileceği, Dava konusu eserin işleme bedelinin 7.500- TL olabileceği, bu bedelin FSEK 68 çerçevesinde 3 katı talebinin takdirinin Mahkemeye ait olacağı, Davacı tarafın dava dilekçesinde FSEK 68 çerçevesinde maddi tazminat talep ederken “FSEK 70/1 uyarınca ihlal edilen maddi ve manevi haklarıma karşılık her maddi paranın” tahsilini talep ettiği, Davacının bu talebinin FSEK 70 kapsamında maddi tazminat talebine mi manevi tazminat talebine mi ilişkin olduğu anlaşılamadığı, Mahkemece davacının dava dilekçesindeki talebinin FSEK 70 çerçevesinde maddi tazminat talebine ilişkin olduğu şeklinde bir kanaate varılması ihtimalinde...

        Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, yıllardır Almanya’da yaşamakta olup, birikimlerini değerlendirmek ve doğru yatırımlar yapmak için enişteşi davalı ...’e vekaletname verdiğini, vekil davalı ...’in vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu 41763 ada 23 parsel sayılı taşınmazı eşi davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan bu devir nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 10.000 TL bedel ile 1.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin 6100 sayılı HMK'nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması, davacı vekilinin davacı adına ibraz ettiği vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunması, davanın da tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştu .H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Maddi ve manevi tazminat istemli davada Harçlar Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 79,06-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55-TL'ndan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭262,49,02‬-TL'nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği...

              nun da teyzesinin oğlunun kayını olduğu dikkate alındığında şahısların taşınmazın aile konutu olarak tahsis edildiğini bilen yada bilebilecek durumda olan kişiler olduğu, davacının vekalet akdinin kötüye kullanılması iddiası ile vekili ve taşınmazın maliki aleyhine açacağı bir davada taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmesi mümkün iken hiç bu yollara başvurmadan doğrudan şerhin yolsuz terkini nedeni ile Hazine aleyhine dava açmasının hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve yine davacı tarafından verilen satış vekaletnamesi uyarınca satış yapılması nedeni ile vekaletin kötüye kullanıldığı iddia edilmeden zarara uğradığı iddiası ile dava açılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, şikayet hakkının kullanılması sebebiyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir....

                    Dürüstlük kuralı ile sınırları belli olan rekabet hakkının sınırları aşılmışsa burada kötüye kullanma vardır. Haksız rekabet hükümleri ile korunan rakipler değil rekabet hakkıdır ve dolayısıyla kötüye kullanmanın önlenmesini rakipten başkaca kişiler de isteyebilir. Ayrıca ilave etmek gerekirse, haksız rekabetten söz edebilmek için kusur şartı aranmamaktadır. Haksız rekabet sonucu uğranılan zararın giderimi için açılacak olan maddi tazminat davasında kusur şartı aranmaktadır. Her haksız fiilde olduğu gibi, haksız rekabetin doğmasına neden olan fiil ile oluşacak zarar veya zarar tehlikesi arasında nedensellik bağı olması gerektiğini de belirtmek gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu