WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babasından, müteveffa annesi ve davalı kardeşlerine intikal eden 1607 ada 1029 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no’lu bağımsız bölümün annesine devredileceğinin bildirilmesi üzerine 1996 yılında ...... ilinde bir yere giderek imza attığını, annesinin ölümünden sonra annesine vekalet vermiş olduğunu ve bu vekaletle 2 no’lu bağımsız bölümün davalı kardeşleri ..... satış yoluyla temlik edildiğini öğrendiğini, kendisiyle birlikte davalıla....de annelerine vekalet verdiğini, vekalete istinaden mirasbırakan annesinin hem intikal hem de satış yolu ile taşınmazı davalı ... ve ......’e temlik ettiğini, davalı kardeşleri .....ve vekil annelerinin el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini, mirasbırakan annesinin çekişme konusu taşınmazdaki miras payının davalılara temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, babasından intikal eden miras payının vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devrinin gerçekleştirildiğini ileri sürerek...

    Nitekim Yargıtay içtihatları bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.(11.04.1990 günlü ve 1990/1-152 E, 1990/236 K; 15.05.2013 günlü ve 2012/1-1808 E, 2013/699K sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları) Eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 10.11.2017 tarihli raporu ile kısıtlı ...’in vekaletname ve akit tarihinde ehliyetli olduğu saptanarak ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine. Ancak, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanılmasına rağmen mahkemece bu yönden bir araştırma ve değerlendirme yapılmış değildir....

      Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 74 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı 3/280 payın, davacının vekili sıfatıyla hareket eden dava dışı .... tarafından 04.05.2010 tarihli satış akti ile davalıya temlik edildiği, davacının vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/467 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın kabul edildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle 17.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu taşınmazdaki davacıya ait payın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı adına tescil edildiği .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/467 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğuna göre, davalı adına oluşan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğu tartışmasızdır....

        Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "...tanıklar usulünce dinlenerek temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği..." gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK'nın 6. maddesinde " Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür" hükmü " HMK'nın 190. maddesinde ise " İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir "hükmü düzenlenmiştir. Bu kapsamda davacı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlamak zorundadır . Somut olayda, dinlenen tanıkların beyanından temlikin iradi olduğu, vekilin asilin talimatına uygun hareket ettiği anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "...tanıklar usulünce dinlenerek temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği..." gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK'nın 6. maddesinde " Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür" hükmü " HMK'nın 190. maddesinde ise " İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir "hükmü düzenlenmiştir. Bu kapsamda davacı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlamak zorundadır . Somut olayda, dinlenen tanıkların beyanından temlikin iradi olduğu, vekilin asilin talimatına uygun hareket ettiği anlaşılmaktadır....

            -K A R A R- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmayla davalının çekişme konusu taşınmazı vekâlet görevinin kötüye kullanılması sonucunda edindiği belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.657.92.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              kanuna ve usule aykırı verdiği yetkisizlik kararı sebebiyle müvekkilin talepleri muris muvazaası bu husus kabul edilmediği takdirde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat istemi konusuna hiç girmediğini, muvazaalı işlem neticesinde müvekkilin taşınmazdan elde edemediği hisse değeri hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, mahkeme eğer taşınmazın satışını muvazaa olarak değerlendirmezse vekalet görevinin kötüye kullanılması hususunu kabul etmesi gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL Taraflar arasında görülen ehliyetsizlik, hile, gabin, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı satışın iptali olmadığı takdirde bedel bunun da mümkün olmaması halinde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik, hile, gabin, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı satışın iptali, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkindir....

                Somut olaya gelince, davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan kayıt maliki davalılar ..., ... ve ... aleyhinde pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez. Açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... aleyhine pay oranında açılan davanın yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ne var ki; davalılardan ... mirasçı olup, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğu gözetildiğinde, davacının, adı geçen davalıya karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında eldeki davayı açması mümkündür....

                  Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarlayarak, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması ile birlikte muris muvazaasından kaynaklandığını, işlemin ölüm tarihinden sonra gerçekleştirildiğinden batıl olduğunu, davalıların iyi niyetli olmadığını, mirasçılardan her birinin tek başına dava açarak payı oranında tescil isteyebileceğini, Bölge Adliye Mahkemesinin taraflarca ileri sürülmeyen hususları araştırma yetkisinin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1....

                    UYAP Entegrasyonu