Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince, davacılar tarafından hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine birlikte dayanılmış olup, dava dışı vekilin aldatıldığı iddia edilmiş ise de dava tarihi itibariyle sağ ve taraf ehliyetine sahip olan vekilin bu yönde bir davası bulunmadığından davacıların hile hukuksal nedenine dayalı taleplerinin reddi sonuç itibariyle doğrudur. Ancak, vekilin aldatılmış olmasının vekalet görevinin kötüye kullanılması kapsamında olduğu da kuşkusuzdur....

    Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, korkutma nedeni bakımından ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece “...Hâl böyle olunca; vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanan davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      ya satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek, öncelikle gabin olmadığı takdirde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescili, bunun da mümkün olmaması halinde satış bedeli olan 21.400-TL.nın davalı ...’den tahsili isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, gabin ve vekalet görevinin kötüye kullanılması şartlarının oluşmadığı, ödememe iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

        -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Davacı, dava dışı 207 parsel sayılı taşınmazının satışı hususunda kardeşi olan davalılardan ...'i vekil tayin ettiğini, okuma yazma bilmediği halde, biliyormuş gibi hareket ettirildiğini ve imza attırılmak suretiyle vekaletname düzenlendiğini, bu nedenle vekaletnamenin geçersiz olduğunu, okuma yazması olmadığından vekaletnamenin içeriğini inceleyemediğini, dava konusu 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamının, bahsedilen vekaletnameye dayanarak, davalı vekil ... tarafından kardeşleri olan diğer davalı ...'e satış suretiyle devredildiğini, yapılan işlemlerden aleyhine açılan müdahalenin men'i davası ile haberdar olduğunu, davalı ...'in vekalet görevin kötüye kullandığını ve davalıların kötüniyetli olduklarını ileri sürerek, davalı ...'...

          Eldeki davada, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni üzerinde durularak sonuca gidildiği, davacının miras payına hasren dava açtığı, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, davacı dışında mirasbırakanın başkaca mirasçılarının da bulunduğu ve hatta bir tanesinin davalı olduğu, davacının öncelikle mirasbırakan babası tarafından vekil kılınan davalı ... ile diğer davalıların birlikte hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandığını, bu nedenle temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunduğu, ne var ki ( 3.2.1. ) paragrafında açıklanan düzenleme uyarınca, kayıt maliki üçüncü kişiye karşı mirasbırakana teb’an vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteminin dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedeni...

            Muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeninde ise taşınmazda davacının payına isabet eden değer olacağı açıktır. Öte yandan, davacılar ... ve ... muris muvazaasına konu ettikleri 2411 ada 7, 1031 ada 2 ve 12, 72 ada 18 parsel ve 1 nolu bağımsız bölümün ½ payının toplam değerleri üzerinden miras paylarına isabet eden değer gözetilerek belirlenecek vekalet ücretinden birlikte sorumlu olacaklarında ve davacı ...'in ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı 1 nolu bağımsız bölümdeki ½ payı bakımından hükmedilecek vekalet ücretinden münferiden sorumlu olacağında kuşku yoktur. Somut olayda, bu hususlar dikkate alınmadan davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir....

              Bilindiği üzere vekaletin hile ile alındığı iddiası, vekalet görevinin kötüye kulanıldığı iddiasını da içermektedir. Ne varki, mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanılması hususunda hükme yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği görülmektedir... Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, toplanan ve toplanacak tüm delillerin yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek ve noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalılar vekili ve katılma yolu ile davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı....

                in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalılardan ...’i bir kısım taşınmazlardaki paylarını satması için vekil tayin ettiğini, 433 parsel sayılı taşınmazdaki payının vekil ... tarafından davalı ...’e, 353 ve 478 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının da davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, anılan şahısların da bu taşınmazları davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiklerini, vekil ... tarafından yapılan temliklerin rayiç değerinin çok altında olduğunu, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Hukuk Dairesi tarafından; davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı, dava açılıp ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra ve davalının muvafakati olmadan hukuki sebebin değiştirilemeyeceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı şeklinde düzeltilerek HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi,duruşma isteği duruşma gideri (pulu) yokluğundan reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                    Davacının ehliyetsiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, ehliyetsizlik bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp davacının ehliyetli olup olmadığının saptanması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı istek yönünden soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının ehliyetli olduğunun Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlendiği, böylece vekalet görevinin kötüye kullanılması isteğinin de ispatsız kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Daire bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereğinin yerine getirildiğini ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni yönünden hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu