Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle alacak davasında;yetki itirazının reddine;bu davanın yetkisizlik kararı verilen satış sözleşmesinin feshi ve alacak davasından tefriki ile yeniden ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 2011/8928-12987 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayanarak aracın satış işleminin iptali ile aracın davalı ...’a teslim tarihinden itibaren işleyecek ecrimisil bedelleri ile meydana gelen yıpranma bedelinin,satış işleminin geçerli kabul edilmesi halinde ise aracın satış bedeli olan 87.346TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davacının 8.3.2005 tarihli vekaletname ile davalı ...’u vekil...

    satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini, satış iradesi bulunmadığı gibi satış bedelinin de ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000,00 TL’nin (ıslah ile 224.953,12 TL) satış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, zamanaşımı def'inde bulunarak, davanın esastan da reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması bakımından 818 sayılı Borçlar Kanun'un 126/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'ın ... ....

      Somut olayda; 25.05.2012 tarihinde satışın yapıldığı, mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası bakımından bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, süresinde tanık deliline dayanan tarafa tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirdiği takdirde tanıkların dinlenmesi, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası bakımından yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılarak, taraflarca bildirilen tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesince, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı, bedelsiz yapılan devir işleminin vekil eden davacının iradesi doğrultusunda alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirildiği, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı, davacının esasa ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulüne, yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90....

          -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, gerek dava dilekçesi içeriği, gerekse iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle asıl davada, taraf muvazaası hukuksal nedenine değil, davacı tarafından davalılardan ...'a çekişmeli bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesisi ya da değeri ile satılması konusunda verilen vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı; buna göre, taşınmazın el değiştirdiği tarihlerin birbirine çok yakın olduğu, taşınmazın gerçek değeri ile akitlerde gösterilen satış bedelleri arasında açık fark bulunduğu, davalılar... ve...'ın iddiayı doğrular biçimdeki beyanları, davalı son kayıt maliki ...'...

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’dan kalan 34, 38, 214 ve 215 parsel sayılı taşınmazların intikal işlemlerinin yapılacağından bahisle davalıların murisi ...’ın kendilerinden vekalet aldığını, ancak ...’nin vekalet görevini kötüye kullanarak anılan taşınmazları davalı oğlu ...’a satış yoluyla devrettiğini, ...’in mirasçılardan mal kaçırma amaçlı işlem yaptığını, daha sonra çekişmeli taşınmazların davalı ... ile diğer davalılar arasında taksim edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tescilini istemişler, yargılama sırasında payları oranında tescil istediklerini bildirmişlerdir....

              görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı davanın haklı olmadığı anlaşılmaktadır....

                görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı davanın haklı olmadığı anlaşılmaktadır....

                  ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa davalı vekil ....'...

                    nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan anneleri ....'nin, 319 parsel sayılı taşınmazını vekil kıldığı davalı oğlu İbrahim aracılığıyla diğer davalı ...'ye satış suretiyle temlik ettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mirasbırakan ....'nin, 319 parsel sayılı taşınmazını vekil kıldığı davalı oğlu İbrahim aracılığıya 20.06.2011 tarihinde diğer davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu