Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi takdire aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Dairemiz uygulaması gereği fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından reddedilen miktarın hakimce uygulanan takdiri indirime dayanması halinde reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemektedir. Dosya içeriğine göre, davacının dava ve artırım dilekçesinde toplam olarak fazla mesai alacağı olarak 61.236,00 TL, hafta tatili ücreti alacağı olarak 7.137,00 TL ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı olarak 3.915,00 TL talep etmiştir....

    Hesabı” açıklaması ile 175.000,00 TL tutarın ödendiği, fakat vekalet ücretinin ve faizin ödenmediği anlaşılmış, 175.000,00 TL tutar üzerinden, 18.10.2015 kaza tarihinden 175.000,00 TL tutarın 06.04.2018 ödeme tarihine kadar %9,00 yasal faiz oranı ile faiz 38.878,77 TL olarak hesaplanmış, vekalet ücreti, ödeme tarihi olan 06/04/2018 tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre alacağın ilk 35.000,00 TL'lik kısmına %12, sonra gelen 45.000,00 TL'lik kısmına %11, sonra gelen 80.000,00 TL için %8, sonra gelen 240.000,00 TL için %6 olmak üzere 16.450,00 TL olarak belirlenmiş, 38.878,77 TL faiz alacağı ile 16.450,00 TL vekalet ücreti toplamı 55.328,77 TL'nin 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece; tasarruf işlemlerinin, dava konusu tasarruf tarihlerinde davacının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Somut olayda; davacının borçlu hakkında başlattığı takibin dayanağı olan borcun bir kısmı daha önce başlatılan ... takibinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Bu halde; borcun doğumunun bu kısım için en geç vekalet ücreti alacağının doğduğu takibin başlatıldığı tarih olarak kabulü gerekir. Mahkemenin gerekçesinde değerlendirilen ise; vekalet ücreti alacağı için başlatılan ... takibinin kesinleşme tarihidir. Bu kesinleşme tarihi borcun doğumu değil alacağın infaz kabiliyetine esas teşkil etmektedir. Buna göre; davacı alacaklının vekalet ücreti alacağının doğduğu tarih; ... 1.......

        olmamıştır. 2-Davacı kadının temyizinin incelenmesine gelince; Davacı kadının açtığı ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verildiğine göre, kendisini davada vekille temsil ettiren davacı yararına bu davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru olmamıştır....

          Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle: -Mahkeme kararında hiçbir somut veya hukuki gerekçeye yer verilmemiş olmasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, -Karşı taraf vekâlet ücreti ödemeleri ek ödeme niteliğinde olduğu için ücret olarak değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacağın varlığı ihtimalinde bile, mevduat faizi değil, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, -Mahkemenin, hiçbir gerekçe ileri sürmeksizin davacının vekalet ücret alacağına hak kazandığı sonuç ve kanaatine ulaştığını, ancak davacıya ödenen bu tutarların hukukî niteliği bakımından vekâlet ücreti değil, performans bonusu olduğunu ve Bankanın yönetim hakkı kapsamında olduğunu, davacının vekalet ücreti alacağına ilişkin talebinde haksız olduğunu, bu tutarların ödenmesinin müvekkili bankanın yönetim hakkı kapsamında olduğunu, huzurdaki dava ile vekalet ücreti alacağı yönünden aynı niteliklere sahip olan, eksik ödenen vekalet ücretlerinin tahsilinin talep...

          G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde 02.10.2009- 31.12.2020 tarihleri arasında güvenlik vardiya amiri olarak taşeron işçisi olarak çalıştığını, en son aylık net 3.300,00 TL net ücret aldığını belirterek, 50,00 TL kıdem tazminatı, 50,00 TL ihbar tazminatı, 50,00 TL AGİ alacağı, 50,00 TL yıllık ücretli izin alacağı, 50,00 TL fazla mesai ücreti alacağı, 50,00 TL bayram ve genel tatil ücreti alacağı, 50,00 TL hafta tatili ücreti alacağı olmak üzere toplam 350,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur....

          fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, 2009/325 esas sayılı dava dosyası nedeniyle yasal ve sözleşme vekalet ücreti alacağına konu icra takibinin 50.058 TL üzerinden devamı ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline, 2010/126 esas sayılı dava nedeniyle ücreti vekalet alacağı için 6.670 TL sinin yasal vekalet ücreti olarak tahsiline, sözleşme vekalet ücretinin ise davalı kooperatife kazandırdığı menfaat esas alınarak bilirkişi tarafından hesaplanacak meblağın tahsiline karar verilmesini, istemiştir....

            Hukuk sistemimizde iki tür vekalet ücreti söz konusudur. Birincisi, müvekkil ile vekil arasında yapılacak bir sözleşme ile (yazılı sözleşme yoksa Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesine göre) belirlenen vekalet ücreti (Akdi vekalet ücreti) (AK. m. 164/1,2,3,4) ; ikincisi ise Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddelerine göre, vekille takip edilen davalarda mahkemece, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre re'sen takdir edilen vekalet ücretidir (Karşı yan - yasal vekalet ücreti). Taraflar arasında vekalet ilişkisi kurulmakla beraber vekalet ücreti konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığından Avukatlık Kanunun 164.maddesine göre vekilin emek ve mesaisi göz önünde bulundurularak ücretin tespit edilmesi gerekir. Davalı her ne kadar azlin haklı olduğunu iddia etmiş ise de, dosyada bu yönde sunmuş olduğu deliller haklı azlin varlığını ispatlar nitelikte değildir. Bu nedenle soyut olmaktan ileri gidemeyen azil iddialarının haksız olduğu anlaşılmıştır....

            adına vekaleten, kendisi adına asaleten vekalet ücreti sözleşmesi imzaladığını ve vekilliklerini üstlendiğini, önce ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/27 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, bu dosyadan alınan rapor doğrultusunda da ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/89 E. sayılı dosyasında 151.850,00-TL’lik alacak davası açtığını ve mahkemece 141.080,00-TL’ye hükmedildiğini, davalı ile kendi adına asaleten kardeşleri adına vekaleten imzaladığı vekalet ücreti sözleşmesine göre karar verilecek miktarın %20’si olarak 28.416,00 TL vekalet ücreti alacağı bulunduğunu, temyiz aşamasında ilamın ... 8....

              İcra Müdürlüğü’nün 2008/29917 E. sayılı dosyasında 8.647,00 TL akdi vekalet ücreti, 8.180,00 TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere hem akdi hem de karşı yan vekalet ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacı, icra takibinde Şişli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/29917 E sayılı dosyasına ilişkin olarak sadece akdi vekalet ücretini talep etmiş olup, alacak talebini bu şekilde sınırlandırmıştır. Hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremez(HMK m.26). Öyle olunca mahkemece, davacının takip talebi dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu