Davada, vasiyetnamenin tenfizine ve, vasiyet konusu taşınmazların davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, dava konusu vasiyetnamenin iptal edildiği, bu nedenle de ortada geçerli bir vasiyetname bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden ,davaya konu teşkil eden vasiyetnamenin iptali için dava açıldığı,bu dava sonucunda vasiyetnamenin iptaline karar verildiği, ancak davalılardan ...’nın vasiyetnamenin iptali davasının tarafı olmadığı anlaşılmıştır. Vasiyetnamenin iptali davası, sadece bu davanın tarafları açısından hüküm ifade eder. İptal davasının tarafı olmayan mirasçılardan davalı ... yönünden hüküm ifade etmeyeceği için, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ İ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılıp okunması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde mirasçı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır. Mahkemece verilen hüküm; ... vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak harca tabi olmasına karşın harç alınmadan havale ve temyiz defterine kayıt işlemleri yapılarak temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir....
Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalılardan T6 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi davası, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’nce açılan vasiyetnamenin, TMK’nın m.595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Vasiyetnamenin tenfizi davası taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır....
Ancak; ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü, ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp, vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecektir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3558 E. Ve 2021/7483 K. Sayılı ilamı) TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez. Davacı taraf murislerden Gülden Töre'nin daha sonra diğer mirasçılarla "Mirastan Feragat" sözleşmesi imzaladığını belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı taraf anılan maddelerde düzenlenen iptal nedenlerine dayanmayıp bu hususlarda bir delil de sunmamıştır. Davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin iptal sebebi kanunda sınırlı olarak sayılan vasiyetnamenin iptali sebepleri arasında bulunmamaktadır....
ın 30.11.2006 işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun açıklandığı, vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesi'nce 20.10.2011 tarihli kararı ile okunduğu, bu davanın ise 29.03.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, vasiyetnamenin iptali, olmadığında davacı torunlarının saklı paylarının tenkisi talep edilmektedir. TMK'nın 557. maddesinde, ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak belirtilmiştir. Dava konusu vasiyetnamenin iptali talebine ilişkin, maddedeki iptal sebepleri gerçekleşmediğinden, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Talep eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2011 tarihli yazısı üzerine taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; vasiyetnamenin açılmasına ilişkin 13/05/2014 tarihli karar verilmiştir. Vasiyet lehtarları vekili tarafından 30/09/2020 tarihli dilekçe ve mirasçılık belgesi verilmesinin istenmesi üzerine mahkemece 18/11/2020 tarihli ek karar ile talep reddedilmiş, ek kararın Yargıtayca incelenmesi vasiyet lehtarları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir. Mahkemece, müteveffa ...'e ait Ankara 7. Noterliğinin 26.04.2010 günlü ve 4459 yevmiye sayılı vasiyetnamenin açılmasına dair verilen kararın yasal mirasçılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı vekili; bozma ilamında diğer temyiz itirazlarının incelenmediğini, murisin 16.05.1961 tarihli vasiyetnamesi ile Çengelköy'deki taşınmazını dava dışı kişiye vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin iptali üzerine terekenin Hazineye teslimine karar verildiğini ve taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, 4721 sayılı TMK'nın 544 üncü maddesine göre 16.05.1961 tarihli vasiyetnamenin 16.07.1954 tarihli vasiyetnameyi tamamlamadığı, geçersiz olduğunu, vasiyetname tarihinde murisin akıl sağlığının araştırılması gerektiğini, vasiyetnamenin bizzat muris tarafından yazıldığının kesin olarak bilinmediğini, murisin 20.06.1965 tarihinde öldüğünü, vasiyetnamenin ise 02.07.1965 tarihinde tevdi edildiğini, vasiyetnamenin aslının ve imza örneklerinin celbedilmesini, aslı üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından inceleme yapılmasını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Ancak, vasiyetnamenin, 5 ve 6.maddesinde konulan yükümlülükler içerisinde (vasiyetçinin kızıyla ilgili tasarrufu) yok hükmende kabul edilmelidir....
Mahkemece; TMK.nun 538/2.maddesindeki şartlara uygun olarak Noter, Sulh Hakimine veya yetkili memura bırakılmamış olan vasiyetnamenin, geçerli el yazılı vasiyetname olduğunun kabul edilemeyeceği; geçersizliği talep edilen 07.09.2007 tarihli el yazılı vasiyetnameye konu taşınmazlar ile 17.09.2007 tarihinde Noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmazların aynı olduğu; TMK.nun 544/2.maddesine göre, vasiyete konu mallarla ilgili vasiyetten sonra ve vasiyetname ile bağdaşmayan bir başka tasarrufta bulunulması ile zaten vasiyetin ortadan kalktığı, gerekçe gösterilerek; “07.09.2007 tarihli vasiyetnamemdir başlıklı vasiyetnamenin geçersizliğinin tespitine” karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İptal davasının incelenebilmesi için, öncelikle, dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır....
Vasiyetnamenin açılışını müteakip mirasta hak sahiplerinin her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği tebliğ olunur (TMK.md.597). Lehlerine karşılıksız kazandırma yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse kendilerine vasiyet ilânen tebliğ edilir (TMK.md.597/2). Sulh hâkimi, vasiyetnamenin kendisine teslimini müteakip gerekli koruma önlemlerini alır, olanak varsa ilgilileri dinleyerek yasal mirasçılara terekenin geçici olarak teslimine yahut resmen yönetilmesine karar verir ( TMK. md. 595/3). 2. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. 3....