Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde vasiyetnamenin açılması davasında mahkemenin vasiyetnameyi açacağı ve vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunan mirasçılara duruşma tarihinden itibaren 1 aylık süre vereceği, hazır bulunmayan mirasçılara ise vasiyetnamenin tebliğ edileceği ve tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık süre verileceği, mirasçıların bu 1 aylık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açıp, dava açtıklarını mahkemeye bildirdikleri takdirde mahkemece atanmış mirasçıya mirasçılık belgesi verilemeyeceği, ancak bu 1 aylık süre içinde dava açıldığı bildirilmediği takdirde mahkemece atanmış mirasçıya mirasçılık belgesi verileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte mirasçı 1 aylık süre içinde vasiyetnamenin iptali davası açmasa dahi TMK'nun 559.maddesinde gösterilen süre içinde vasiyetnamenin iptali davası açabilir. Ancak 1 aylık süreden sonra açılan vasiyetnamenin iptali davası vasiyetnameyi açan mahkemece mirasçılık belgesi verilmesine engel teşkil etmez....

Kurumundan rapor alınmadan, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bundan ayrı olarak; davada, murise ait vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisi talep edilmiştir. Ne var ki mahkemece; hükümde davanın terditli olarak açıldığı belirtildiği halde asıl talep olan vasiyetnamenin iptali talebi reddedilmesine rağmen, feri talep olan tenkisin incelenmemesi ve buna bağlı olarak talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacının vasiyetnamenin iptali talebinin değerlendirilmesi yönünden dosyanın mevcut hali ile ......

    Dava, murisin baskı ve zorlama altında kalarak olarak düzenlediği, davacıların saklı paylarını ihlal eder nitelikteki vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez....

    TMK'nın 535'inci maddesi; "Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar." hükmünü içermektedir. Somut olayda, iptali istenilen Hisarcık Noterliği 28.04.2016 tarih 608 yevmiye sayılı vasiyetname incelendiğinde, vasiyetnamenin yukarıda belirtilen TMK'nın 535. maddesindeki tüm koşullara sahip olduğu görülmüştür. Bu nedenle vasiyetnamenin geçerli olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır....

      a bıraktığını, murisin eşinin Alman vatandaşı olduğunu, murisin kendisinin eşinden önce ölmesi halinde Alman vatandaşı olan eşinin Türkiye'de mirasçı olamayacağı ihtimalini düşünerek hareket ettiğini, 1996 tarihli vasiyetnamenin 1987 tarihli vasiyetnameyi geçersiz kılmadığını, eşi Erika Alkan'nın muristen önce 2001 yılında vefat ettiğini, bu durumda eşi ...’ın vasiyet alacaklısı sıfatını kazanamadığını belirterek, Bursa 15. Noterliğince düzenlenen 03/06/1996 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., ... ve ...; davanın süre yönünden usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak vasiyetnamenin iptali sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığını, bunun haricinde bir sebepten ötürü dava açılamayacağını, 1996 tarihli yeni irade beyanıyla eski tarihli vasiyetnamenin ortadan kalktığını, 1987 tarihli vasiyetnamenin iptali için dava açtıklarını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali aksi halde tenkis istemli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; terditli olan tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekili yönünden istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl talep olan vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Derneği vekili, cevap dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler ile birlikte bölge adliye mahkemesince verilen kararın eksik olduğunu, müvekkilin aile içi ilişkileri bilecek durumda olmadığını, vasiyetnamenin geçerli bir vasiyetname olduğunu, bölge adliye mahkemesi gerekçesinde ispat yükünün tersine çevrildiğini belirterek, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir. 2. Davacı vekili temyize cevap dilekçesinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 510, 512/3, 557, 571 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme İncelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bölge adliye mahkemesi kararında dava konusu vasiyetnamenin iptali ile ilgili hukuk kurallarının değerlendirilmiş olduğu anlaşılmakla, davalı Türkiye ......

            Ancak; ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü, ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp, vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecektir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3558 E. Ve 2021/7483 K. Sayılı ilamı) TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez. Davacı taraf murislerden Gülden Töre'nin daha sonra diğer mirasçılarla "Mirastan Feragat" sözleşmesi imzaladığını belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı taraf anılan maddelerde düzenlenen iptal nedenlerine dayanmayıp bu hususlarda bir delil de sunmamıştır. Davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin iptal sebebi kanunda sınırlı olarak sayılan vasiyetnamenin iptali sebepleri arasında bulunmamaktadır....

            Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, murisin çocuklarına karşı vasiyetnamenin iptali davası açtığını, davanın Aydın 1 Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek reddedildiğini, davacının itiraz ettiğini, dosyanın istinafta olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların tamamının noterlik huzurunda muris tarafından davalılara vasiyet edildiğini, vasiyetnamenin Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde 11/09/2018 tarihinde açıldığını, davanın vasiyetnamenin iptali için dava açtığını, davada tenkis talep etmediğini, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığını, davacı tarafın, vasiyetnamenin iptali davası reddedilince tenkis talebinin olmadığını fark ettiğini ve bu davayı açtığını, vasiyetnamenin iptali davası kesinleştiğinde kendilerinin vasiyetnamenin tenfizi davası açılacağını, bu nedenle davanın açılmasını geciktirmek istediğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, asıl dava olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası yönünden; alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre vasiyetnamenin kısmen iptal edilmesi dahi mümkün olmayacak şekilde çelişkili ve muğlak hükümler içerdiği ve ayrıca yasaya aykırı ve infazı mümkün olmayacak şekilde hükümler taşıması nedeniyle infaz kabiliyetinin bulunmadığı bu nedenlerlede kısmi iptalin mümkün olmadığı tümünün iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, karşı davanın ise; süresinde açılmadığı, karşı davalının da davanın süresinde açılmadığına yönelik ilk itirazda bulunduğunu bu nedenle karşı davanın kabule şayan olmadığına kara verilmiş, hüküm asıl dava olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası yönünden asıl davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu