Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur....

    Noterliği’nin 25/08/2009 tarih ve 3.../2009 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;muris tarafından ...’da tanzim edilen vasiyetnamenin iptali,olmaz ise tenkisi ist...e ilişkindir. Hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukuna veya o hukuki işl... esası hakkında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. (MÖHUK madde7 ) Yine, 5718 sayılı MÖHUK'nun “miras” başlıklı 20.maddesinin 4.bendi “ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı ... 20/4.maddesi ve 7.maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup; ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir....

      Yerel mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 26’ncı maddesi kapsamında mahkemelerin talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına karar veremeyecekleri; HMK’nın 119’uncu maddesine göre de davacının talep sonucunu, dayandığı hukuki sebepleri, iddiasının dayandığı tüm vakıalarının özetini dava dilekçesinde belirtmesi gerektiği, somut olayda davacının iddiasının açık ve net olduğu, dava dilekçesinde tenkisten bahsetmediği, talebinin tasarruf nisabının aşılması nedeniyle vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin olup bu talebin tenkis istemi olarak değerlendirilemeyeceği, davacının temyiz dilekçesinde de tenkis istemini temyiz konusu etmediği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. ... Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının vasiyetnamenin iptali istemi yanında tenkis isteminin de bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. ......

        Mahkemece; öncelikle, vasiyetnamenin içeriğinin hukuka ve ahlaka aykırı olduğu, vasiyet edilen tarafından korkutularak, aldatılarak düzenlendiği hususunun kanıtlanamadığı, vasiyetnamenin geçerli olduğu, bu durumda, ıslah yoluyla yapılan tenkis talebinin değerlendirilmesi gerektiği, ancak; vasiyetnamenin içeriğinin mirastan ıskatı akla getirdiği, bu nedenle, öncelikle bu hususun tartışılması için tenkis hesabı yaptırılmadığı, somut olayda davacı ...’in anne-babaya karşı manevi anlamda ağır bir suç işlediği, güvenlerini kötüye kullandığı, ahir ömürlerinde mutsuz bir şekilde bu dünyadan göçmelerine sebep olduğu, anne-babasına karşı, evlat olmaktan kaynaklanan en basit sevgi, minnet duygularından yoksun davranarak, evlat olmaktan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği gerekçesi ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Somut olayda iptali istenen ... 4....

          Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil, tenkis, vasiyetnamenin tenfizi davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar-birleştirilen davada davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tenkis, birleştirilen dava vasiyetnamenin tenfizi isteğine ilişkindir....

              Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanununun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflar mahiyetleri icabı, bunları yapanın, ölümünden sonra hüküm doğuran hukuki işlemlerdir. Bunun sonucu olarak ta, muris hayatta olmadığı için amacı ve hükümleri ancak yorum ile belirlenebilir. Kural olarak, murisin ölüme bağlı tasarruflarını iptal etmekten veya hükümsüz saymaktan çok, bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer. ......Hukukundan gelen "favor testamenti" yani vasiyetnamenin muteber tutulması kuralı, Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmemekle beraber, gerek doktrinde ve gerek mahkeme içtihatlarında ölüme bağlı tasarrufların yorumlanmasında uygulanacak temel kurallardan biri olarak kabul edilmektedir....

                Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....

                Mahkemece yeniden yargılama sonucu, tenkis davasının tefriki ile 4721 sayılı TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekeceği, bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenemeyeceği, Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 09/01/2012 tarih, 26 karar numaralı raporuna göre vasiyetnamenin düzenlendiği 04/04/2006 tarihinde murisin fiil ehliyetinin mevcut olduğu, yine vasiyetnamenin içeriği ile bağlandığı koşullar bakımından herhangi bir hukuka ya da ahlaka aykırılığın bulunmadığı, davacıların ileri sürdüğü iptal koşullarının oluşmadığı, vasiyetnamenin iptali yönündeki dava sübut bulmadığı bildirilerek davanın reddine karar verilmiştir....

                Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu