Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme tarafından vasiyetnamenin iptali istemi reddedilerek tenkis hükmü kurulmuş, davalı tenkis davası yönünden temyiz talebinde bulunmuş olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2012 (Pzt.)...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava, vasiyetnamenin iptali ve terditli olarak tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi yerinde görülmeyerek reddedilmiş ikincil talep olan tenkis talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı tarafça öncelikle vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebiyle dava açılmıştır. TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; a-Ehliyetsizlik, b-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, c-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, d-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir....

    Bölge Adliye Mahkemesince; vasiyetnamenin iptali ve tenkis için aranan zamanaşımı sürelerin geçtiği, vasiyetname tarihinde davalıların yaşlarının 18 yaşından küçük olması sebebiyle kötü niyetli olduklarından söz edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmesinin ardından kararın kesin olduğundan bahisle ek kararla temyiz talebinin reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiştir. 1-) Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkindir. HMK’nın 362. maddesinde; Bölge adliye mahkemelerinin hangi kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir....

      -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup,mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ve tenkise karar verilmiş olması doğrudur.Ayrıca dava terditli olarak açıldığından vasiyetnamenin iptali isteği yerine tenkise hükmedildiğine ve dava kabulle sonuçlandığından vasiyetnamenin iptali isteği yönünden vekalet ücretine takdirine yer olmadığına göre,davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, harcı yatırılarak açılan bir dava olmadığı halde vasiyetnamenin tenfizine de karar verilmiş olması doğru değil isede bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 4 bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        düzenlenen mirasçılıktan çıkarmanın iptali, bu talebi de kabul edilmediği takdirde saklı payı oranında vasiyetnamenin tenkisini talep etmiş, mahkemece, davalıların, davacının saklı payını almasına yönelik bir itirazları bulunmadığı yönündeki beyanları dikkate alınarak, dava konusu vasiyetnamenin mirastan ıskata yönelik tasarrufunun iptali ile ...1 Noterliği'nin 09/02/2011 tarih ve 1285 yevmiye no'lu vasiyetnamesinin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 09.06.2006 tarihli vasiyetname ile maliki olduğu 993 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalılara bıraktığını ancak vasiyetname tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek anılan vasiyetnamenin iptaline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar ...ve ..., mirasbırakanın ehliyetli olduğunu, vasiyetnamenin tüm yasal unsurları içerdiği belirterek davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... davacıların iddilarının doğru olduğunu belirterek vasiyetnamenin iptaline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali koşullarının oluşmadığı ancak tasarrufun tenkise tabi olduğu gerekçesi ile davacıların tenkis isteminin kabulüne karar verilmiştir....

            Noterliğinin 31/10/2014 tarihli vasiyetnamesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali olduğunu, müvekkilinin önceki avukatının demans olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde açıkça tenkis kelimesini kullanmamış olmasının müvekkilinin mağduriyetine yol açmaması gerektiğini, müvekkilinin durumu fark eder etmez avukatı azlettiğini, avukatın sağlık durumunun araştırılması gerektiğini, mahkemenin araştırmadığını, vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında da, eldeki dosyada da birinci ve ikinci celselerde taleplerinin saklı paya ilişkin olduğunu belirttiklerini, bu hususlar bütünsel olarak ele alındığında davalarının vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis talebine ilişkin olduğunun anlaşılacağını, ancak yine de davalarını ıslah ettiklerini ve davalarının vasiyetnamenin iptali ile kabul edilmemesi halinde ıslah talebi kabul edilerek terditli tenkisini istediklerini, tenkis talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddinin yanlış olduğunu, vasiyetnamenin iptali hususunda eksik inceleme yapıldığını...

              Somut olayda, davacı tarafça murisin okuma yazması olmadığı, vasiyetnamenin TMK'nın 535. Maddesindeki koşulları taşımadığı, gerek vasiyet eden gerekse tanıklar yönünden vasiyetnamenin şekle aykırı olduğunun iddia edildiği, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkise karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....

              (HMK 166. madde) Davaların aynı sebepten doğması (HMK 57/1-c maddesi) veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde, (iki dava arasında) bağlantı varsayılır. (HMK 166/4.maddesi) (Medeni Usul Hukuku, Prof.Dr. Baki Kuru, Prof.Dr. Ramazan Arslan, Prof.Dr. Ejder Yılmaz, 25.baskı, 2014, sayfa; 491) Mahkemece, aralarında bağlantı bulunan ve birinin sonucunun diğerini etkileyeceği açık olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının ayrılması isabetli değildir. Zaten mahkeme de tenkis davasını sonuçlandırıbilmek için eldeki vasiyetnamenin iptali davasında verilen kararın kesinleşmesini bekleyen ara kararı oluşturmuştur. Anılan davaların birlikte yürütülüp sonuçlandırılması gerekirken yasal neden olmaksızın ayrılmalarına karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Mahkemece yapılması gereken vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının birleştirilmesinin sağlanarak yargılamanın birlikte yürütülmesidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, dosya Yüksek 17.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı ile Daireye gelmiştir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih 3 sayılı kararı uyarınca Dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, ikinci dairece başka daireye gönderme kararı verilmeden, dosyanın doğrudan Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği karar altına alındığından, uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu