Noterliğinin 31/10/2014 tarihli vasiyetnamesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali olduğunu, müvekkilinin önceki avukatının demans olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde açıkça tenkis kelimesini kullanmamış olmasının müvekkilinin mağduriyetine yol açmaması gerektiğini, müvekkilinin durumu fark eder etmez avukatı azlettiğini, avukatın sağlık durumunun araştırılması gerektiğini, mahkemenin araştırmadığını, vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında da, eldeki dosyada da birinci ve ikinci celselerde taleplerinin saklı paya ilişkin olduğunu belirttiklerini, bu hususlar bütünsel olarak ele alındığında davalarının vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis talebine ilişkin olduğunun anlaşılacağını, ancak yine de davalarını ıslah ettiklerini ve davalarının vasiyetnamenin iptali ile kabul edilmemesi halinde ıslah talebi kabul edilerek terditli tenkisini istediklerini, tenkis talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddinin yanlış olduğunu, vasiyetnamenin iptali hususunda eksik inceleme yapıldığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...′in tüm parasını davalıya vasiyet ettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptaline, aksi halde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Vasiyetten rücu edildiğinden bahisle davanın reddine ilşkin olarak verilen karar Yargıtay 2....
Tenkis davası, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrıca sadece tenkis davası olarak da açılabilir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da tenkis def'i olarak da ileri sürülebilir. İptal davası ile birlikte tenkiste talep edilmiş ise, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmamış ise iptal davası reddedilir, tenkis şartları var ise tenkise karar verilir. Tenkis yönünden kurulan hükümde yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün hem iptal hem de tenkis yönünden bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vd. vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın mahkemenin 2016/566 Esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis talebinde bulunduğunu, mahkemece tefrik kararı verilerek vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının 2019/243 sayısı ile yeni esasa kaydedilip yargılamaya devam olunduğunu, davanın reddine karar verildiğini, bu halde davacı tarafın tüm taleplerinin reddedildiğini, ancak gerekçede tenkis ile ilgili karar verilmediğinin anlaşıldığını, kısa kararla gerekçeli kararın çeliştiğini, vasiyetnamenin geçerli olup murisin vasiyetname ile oğlu ...' i mirastan ıskat ederken eşi ve çocuklarını mirasçı nasp ederek ...'...
Davalı vekili cevabında; gerek vasiyetnamenin iptali gerekse dava konusu taşınmaz için mahfuz hissenin aşılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını (2009/317 E.) ve tenkis istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların 2009/317 E.... dosyası ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulundukları, iptal isteminin gerekçesi olarak da saklı paylarının bertaraf edilmesini gösterdiklerini, bu hususun vasiyetnamenin iptal nedeni değil tenkis nedeni olduğu ve 2009/317 E.... dosyada, iptal ile birlikte tenkis de istenildiğinden ve açıklandığı gibi iptalin yine gerekçesi bulunmadığından ayrıca bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için bu davanın bekletici mesele yapılmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis, birleşen dava vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkin olup, vasiyetnamenin iptali davası reddedilerek tenkis ve vasiyetnamenin yerine getirilmesi davaları kabul edilmiş hüküm davalı-karşılık davacı tarafından tenkis davasına yönelik olarak temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince öncelikle inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 16 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2012 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... in 30.06.2004 tarihli vasiyetname ile 106 ada 70 ve 72 parseller ile 108 ada 73, 75 ve 109 ada 165 parsel sayışı taşınmazlarını davalı torunu ...'e vasiyet ettiğini, vasiyatnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline ve taşınmazların terekeye iadesine karar verilmesini istemişler, aşamada tenkis isteminde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali koşulları oluşmadığından davanın reddine dair verilen karar ... . Hukuk Dairesi tarafından "Dava konusu vasiyetnamenin TMK'nun 557. maddesindeki iptal sebeplerinden hiç birini taşımadığı anlaşıldığından, mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacılar yargılama sırasında 22.11.2012 tarihli ve sonraki dilekçeler ile tenkis talebinde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmadığı, vasiyetnamenin kesinleştiği, bu halde davacı mirasçılıktan çıkarıldığından mirasçılık sıfatının kalmadığı ve tenkis isteyemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacının... 1. Noterliği’nin 15.07.2002 tarih ve 12044 yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarıldığı, eldeki davada davacı tarafından anılan vasiyetnamenin iptali istenmeyip, münhasıran tenkis isteğinde bulunulduğu, ne var ki 4721 sayılı TMK’nın 511/1. maddesinde; ‘’Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz....
Hal böyle olunca; vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere hatalı değerlendirme ile 6100 sayılı ...nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm oluşturulmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir....