Davacılar vekili, vasiyetnamenin iptali davasının kabulünün gerektiğini, yanılmaya dayandıklarını, murisin asıl amacının o sırada evli bulunduğu ikinci eşine mal bırakmamak olduğunu, bütün malvarlığını davalıya bırakmak olmadığını, belirtilen nedenle vasiyetnamenin iptalinin gerektiğini, tenkis talepleri yönünden de mahkemenin tereke kapsamını kendiliğinden araştırmasının gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 4.2.2. Davalı vekili, yanılma olmadığından vasiyetnamenin iptali davasının reddedildiği ve saklı payı zedeleme kastı olmadığından tenkis davasının reddedildiği şeklinde düzeltilerek onanmasını istemiştir. 5.YARGITAY KARARI 5.1. Dava, vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis talebine ilişkindir. 5.2. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 5.3....
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartları yönünden geçerli bir vasiyetname olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor çerçevesinde tanıklar ve noter huzurunda yapıldığını, dolayısıyla vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise davacının saklı payının ihlali söz konusu olmadığından tenkis talebinin de reddinin gerektiğini belirterek netice olarak davanın reddini talep etmişlerdir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...Dava, vasiyetnamenin iptali olmadı tenkis istemine ilişkindir. Davacı ve asli müdahiller vekili dava dilekçesinde ve asli müdahale davası diekçesinde özetle; muris Hatice Zorlu'nun Ünye 1. Noterliği'nin 24.03.2011 tarih ve 1915 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile davalılara belirli mal bıraktığını, murisin vasiyetname yapım tarihinde hukuki işlem ehliyeti olmadığını, ayrıca vasiyetname yaparken hata, hile, ikraha maruz kaldığını belirterek muris Hatice Zorlu'nun yaptığı Ünye 1. Noterliği'nin 24.03.2011 tarih ve 1915 yevmiye nolu vasiyetnamenin iptalini olmadı davacının ve asli müdahillerin saklı payının tecavüze uğramasından mütevellit tenkis talebinde bulunmuştur....
Mahkemece; murisin tenkis talebinde bulunan davalının saklı payını ihlal ettiği ve vasiyetnamenin öncelikle tenkisinin gerektiği, tenkis miktarının 65.276,49 TL olarak belirlendiği, davacıların mülkiyet yönünden yönünden kullanılan tercih hakkı nedeni ile sabit tenkis oranına göre belirlenen bedelin depo edilmesi hususunda davacılar vekiline süre verildiği, belirtilen süre içerisinde bedelin depo edilmediği gerekçesiyle davacıların vasiyetnamenin tenfizine ilişkin taleplerinin davalının saklı payına isabet eden kısmı hariç olmak üzere kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların muris adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir....
Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü, TMK. 571.maddesi ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir....
Bu çocuklarımın terekemden alacak herhangi bir miras hak ve hisseleri kalmamıştır” ibarelerinin bulunduğunu, murisin arzusunun müvekkili ve diğer evlatlarının miras haklarını ortadan kaldırmak olmadığı ancak sağlığında müvekkile miras payını verdiği iddiası bulunduğunu, vasiyetnamedeki bu beyanın doğru olmadığını, murisin sağlığında müvekkiline miras payına karşılık nereyi, ne şekilde verdiğinin tespit edilmediğini ve araştırılmadığını, araştırma yapılmaksızın murisin iradesinin vasiyetnameye uygun olduğu kanaatine varılamayacağını, murisin 6 çocuğu olmasına karşın 5 çocuğu olduğunu ve kızının adının Münevveriye olmasına karşın vasiyetnamede Münevver yazması nedeniyle murisin vasiyeti yaparken aklının başında olmadığını veya vasiyetnameyi okumadığını gösterdini, vasiyetnamenin iptali olarak açılan davanın yargılama sırasında 29.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tenkis davasına dönüştürüldüğünü ve vasiyetnamenin iptali ile birlikte tenkis talebinde de bulunulduğunu, tenkis talebinin hak...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/213 Esas dosyasında, vasiyet edilen taşınmazın Hazal'a muvazaalı devredilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis talep ettiğini, anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davada TMK 557/3. madde koşullarının da gerçekleşmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyete konu taşınmaz hakkında açılan tapu iptali tescil davasının sonucu beklenmesi talep edilmiş ise de, öncelikle vasiyetnamenin geçerli olup olmadığı hususunun çözümlenmesi gerektiğinden, sonucun beklenmediği; murisin ölüm tarihinde, murise ait vasiyete konu para ve taşınmaz kalmadığı, vasiyetin infazının imkansız hale geldiği gerekçe gösterilerek; “murise ait vasiyetnamenin konusu kalmadığından ortadan kaldırılmasına “ karar verilmiştir. Hükmü, davalılar P. ve H. B. vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; muris tarafından 08.02.2002 tarihli vasiyetname ile davacı ve davalılar P. ve H. B.'a .......'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesi nedeniyle şekle aykırılığa yönelik iptal talebinin yerinde olmadığı, Adli Tıp Kurulu ve Üst Kurul tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarında mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetini haiz olduğunun belirtildiği, Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamında vasiyetnamenin mirasbırakanın iradesinin sakatlanması suretiyle düzenlendiğinin ispatlanamadığı, bu haliyle vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı yönünden iptali taleplerinin de yerinde olmadığı, davacı tarafın terditli tenkis talepleri yönünden alınan bilirkişi raporunda ise mirasbırakanın vasiyetname ile davacının saklı payını ihlal etmiş olsa da davacının terekeden saklı payından fazlasını tahsil etmesi nedeniyle tenkis talebinin de yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. IV....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik olup, taraflarca iki dava yönünden de temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmesi, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 08.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik bulunmaktadır. Davacı tarafından iki dava yönünden de hüküm temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmenin yapılması, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....