Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkindir. Mahkemece vasiyeti tenfiz memuru hakkındaki davanın husumetten reddine, yasal mirasçı yönünden ise muris tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Vasiyeti tenfiz memuru vasiyeti yerine getirmekle yasal yükümlü olduğundan taşınmazda hak sahibi olması zorunlu değildir. Muris adına kayıtlı tapunun iptali ve tescil için vasiyeti yerine getirme görevlisi yanında yasal mirasçının da yükümlülüğü bulunmaktadır....

    Ancak, dava , Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca vasiyetnamenin yerine getirilmesi, yani davacıya vasiyet edilen 606 ada 9 parselde kayıtlı 4 no'lu bağımsız bölümün davacı adına tapuya tescili istemini içeren bir eda davasıdır. HUMK'nun 388. maddesi uyarınca, hüküm açık infazda şüphe ve tereddüte yer vermeyecek nitelikte olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, taşınmazın davacı adına eda hükmünü içerecek biçimde tescili yerine, vasiyetnamenin davacı tarafından yerine getirilmesine şeklinde hüküm tesisi infazda tereddüte yol açacak nitelikte olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair tespit davasıdır ve davada 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin her hangi bir iptal davası açılmadan kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) ile ilgili davada mirasbırakan... tarafından vasiyet edilen ½ payın (imar uygulaması sonucu 217 ada, 1 parselde bulunan ½ payı ile 217 ada, 2 parselde 97/825 payın) tenfizine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacıların murisi ...'...

        Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır....

        Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir....

        ve diğerleri ile davalı ... ve diğeri aralarındaki vasiyetnamenin iptali, tenkisi ve vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına dair ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2011 günlü ve 2004/24 E. -2011/466 K.sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 28.06.2012 günlü ve 2012/6894 E.- 2012/16312 K. sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE ve 203.00-TL.para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında davalı cevap dilekçesiyle tenkis definde bulunsa bile tenkis definin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kaldı ki davacı dava dilekçesinde iddianın bir bölümünü tenkis niteliği bakımından belirlemiştir. (Yargıtay 2.H.D. 15.10.2003 gün ve 12091 E-13506 K) Bu nedenle tenkis talebi yönünden inceleme yapılmamış olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı hakkına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur. Atanmış mirasçıya buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda tescili mümkündür. Davacı TMK' nun 598/2 maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinden mirasçılık belgesi alarak aynı sonuca ulaşabilecektir. Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir....

            Karşı dava yönünden; TMK.nun 600/....maddesinde “Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılarına karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur”, ....fıkrasında ise, “vasiyet alacaklısı, yükümlülüğü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini, vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir....

              , ilk derece mahkemesinin Sivas Mahkemelerinin yetkili olduğu yönündeki kararı açıkça hukuka ve usule aykırı olduğu, vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında yetkili mahkemenin miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu yetkinin kesin olduğu, vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara (miras ortaklığına, terekeye) karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiği, murisin son yerleşim yeri yurt dışı olan Almanya ülkesi olduğu, eldeki davada gürün mahkemelerin yetkili olmadığı, bu nedenlerle Mersin 12....

              UYAP Entegrasyonu