Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/839 Esas sayılı dosyasında açıldığını; vasiyetnamenin el yazısı ile hazırlanmış olduğunu; ancak, vasiyetnamedeki yazı ve imzanın davacıların murisine ait olmadığını; el yazısı ile düzenlenen vasiyetnamelerde, yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakanın eli ile yazılmış olması gerektiğini; dava konusu vasiyetnamenin ise, bu şekil şartlarını taşımadığını; vasiyetnamenin tarihinin gerçeği yansıtmadığını, murisin vefatından sonra hazırlandığını, vasiyetnamenin bu yönü ile de kanunda aranan şartları taşımadığını beyan ederek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah yoluna gidilerek, vasiyetnamenin iptali taleplerinin kabul görmemesi durumunda tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçelerinde; vasiyetnamenin murisin el yazısı ile tanzim edilmiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Noterliği'nce tanzim edilen 205/2006 tarih ve 4623 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile T5 VE Halil BIKMAZ'I vasiyet alacaklısı olarak atadığı, söz konusu vasiyetnamenin Bergama Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/85 Esas, 2007/157 Karar sayılı ilamı ile açılıp okunduğu, davacının mirasbırakanın yasal mirasçılarından olduğu ve TMK m. 602 uyarınca on yıllık süre içerisinde vasiyetnamenin tenfiz edilmediğinden bahisle eldeki davayı açtığı ancak vasiyetnamenin iptali sebeplerinin ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleri ile sınırlı olduğu, vasiyetnamenin on yıl içerisinde tenfiz edilmediğinden bahisle iptalinin istenemeyeceği, tenfiz davası açılması halinde zamanaşımının def'i olarak ileri sürülebileceği, buna karşın zamanaşımının vasiyetnamenin iptali sebebi teşkil...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, muris ... tarafından ... Noterliğinde düzenlenen 25/08/2004 tarih ve 25226 sayılı vasiyetnamenin iptali talep edilmiştir. Mahkemece; davanın reddine verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur....
Öncelikle vasiyetnamenin usule uygun açılması, diğer mirasçılara tebliğ edilmesi ve gerektiğinde vasiyetnamenin iptali davası açma haklarının tanınması gerekir. Somut olayda, vasiyetçinin ölümünden sonra, vasiyetnamenin TMK’nun 596 ve devamı maddeleri gereğince; Sulh Hukuk Mahkemesine tevdi edildiğine, usulüne uygun açılıp okunduğuna ve ilgililere tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunduğuna ve herhangi bir itiraza uğramadığına ilişkin bir tespit dosyasından bahsedilmemiştir. O halde, öncelikli olarak vasiyetname usulüne uygun Sulh Hukuk Hakimince açılmadan davanın esası hakkında karar verilemez....
TMK'nın 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında; öncelikle, dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; muris N...G..'a ait 21.07.2010 tarihli vasiyetnameye ilişkin, Kdz. Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/929E sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasının dava tarihinde derdest olduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/11/1995 gününde verilen dilekçe ile mirasçılıktan ıskatın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl karar ile taraflar arasında yapılan 07/05/1997 tarihli anlaşmanın tasdikine, ek karar ile asıl kararın tavzihine ilişkin talebin reddine dair verilen 21/09/2017 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılıktan ıskatın iptali istemine ilişkindir. Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/1997 tarihli, 1995/1011 Esas - 1997/372 Karar sayılı ilamı ile “Taraflar arasında yapılan 07.05.1997 tarihli Anlaşmanın Tasdikine” karar verilmiştir. Davalılar vekili 07/03/2016 tarihli tavzih istemli dilekçesinde; Hatay 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmayıp davacı murisi annesinden intikal eden taşınmazdaki mirasçılıktan kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğundan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Vasiyetnamenin iptal edilip edilmemesi, muris muvazaası olgusunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği sonucuna etkili olacağından ve vasiyetnamenin iptali davalarının temyiz incelemesi de Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.1.2013 günü Resmi günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/4 hissenin ..., 3/4 hissenin ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm atanmış mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin tenfizi ve muris adına bulunan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki miras payları oranında yasal mirasçılar adına tapuya tescili talebine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek, dava dosyası içine konulmalıdır. Somut olayda; tenfizi istenen vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır....
Davalılar özetle; iptali talep edilen el yazılı vasiyetnamenin açılıp okunması davasında vasiyetnamenin tespit ve tesciline karar verildiğini, vasiyetnamenin 22.11.2001 gün ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 538. maddesinde düzenlenen el yazısı vasiyetname koşullarına göre düzenlendiğini, davacı vekilinin vasiyetin okunması davasında 25.12.2007 tarihli duruşmada vasiyetnamenin tasdikli fotokopisi geldiğinden ve duruşmada bizzat hazır olması nedeniyle 25.12.2007 tarihinde öğrendiğini, yasada belirtilen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; davacı hazine vekilinin, hazır bulunduğu.... 10....