"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi-tapu iptali tescil-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın muvazaa nedeni ile tapu iptali tescil talebi yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; vasiyetnamenin tenfizi, tapu iptali ve tescil - tazminat istemine ilişkindir. 1-İlgisi nedeniyle dosya içerisinde bulunması gereken ve eldeki dava dosyasından tefrik edilen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/341 E. sayılı vasiyetnamenin tenfizi dava dosyasının aslı ya da onaylı suretinin gönderilmesi , 2-TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname...
Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, 2007/2009E sayılı davada vasiyetnamenin iptali ve tenkis istediği, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verildiği, daha sonra ...’nın ... aleyhine vasiyetnamenin tenfizi isteğiyle açtığı davanın da kabul edilerek taşınmazın tümünün ... adına tesciline karar verildiği ve taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, vasiyetnamede bir kısım davacıların murisi ...’ın payının yer almadığı, vasiyetnamenin tenfizi davasında ... mirasçısı davacıların hasım olarak gösterilmediği dolayısı ile vasiyetnamenin tenfizi davasının bu davacılar yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği gözetilerek, ... mirasçıları yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Davalı cevap dilekçesinde, mirasbırakanın yasal mirasçılarından birine gönderildiği anlaşılan vasiyetnamenin, mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesince açılması istenmeden, vasiyetnamenin yerine getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın vasiyetnamenin tenfizi davası olup, dosya kapsamından tenfizi istenen vasiyetnamenin açılıp okunmadığı, MK'nun 596.maddesi gereğince öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunması akabinde MK'nun 600.maddesi gereğince tenfizinin talep edilmesi gerekeceği, dosya kapsamında vasiyetnamenin açılıp okunduğu hususunda bilginin bulunmadığı, vasiyetnamenin açılıp okunmasının vasiyetnamenin tenfizi davasının ön koşulu olduğu, bu ön koşul gerçekleşmediği gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....
Ancak eldeki dava vasiyetnamenin tenfizi ile yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemli açılmış, Mahkemece vasiyetnamenin tenfizi isteği yönünden tefrik kararı verilmiş ve Dairenin 12.10.2020 tarihli bozma kararında da belirtildiği üzere anılan tefrik kararının isabetsiz olduğu belirtilmiş olup, verilen tefrik kararı nedeniyle vasiyetnamenin tenfizi isteminin ayrı bir esasa kaydedildiği; ne var ki, vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptal ve tescil istekli davanın birlikte açıldığı ve birleştirme karar verilmesi ile anılan taleplerin ayrı davalara konu olduğunun kabul edilemeyeceği; öte yandan, her iki talebin de aynı taşınmaza ilişkin olduğu gözetildiğinde iki ayrı harca ve davacı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün değinilen bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir...
de vaki ve kain taşınmazlardaki hak ve hisselerinin intikal ettiğini, yine Karşıyaka 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992/1500 E.ve 1995/45 K. sayılı kesinleşen ilamı ile murisin çocuksuz ölmesi sonucu eşinden kendisine intikal eden vasiyetnamenin aynen tenfizine şeklinde hükme bağlandığını ve bu hükmün de 06.02.1995 tarihinde kesinleştiğini, ancak o tarihlerde davacının ilgili mahkeme kararını tescil ettirme zorunluluğu hissetmediğinden mahkeme kararının eksik olduğunun anlaşılamadığını, ancak 28.01.2014 tarihinde tapuya tescil talebinde bulunulduğunda tescilin mümkün olmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilmiş ise de hüküm fıkrasının açık olması gerektiğini, sadece vasiyetnamenin tenfizine denilemeyeceğini, ancak vasiyetnamenin tenfizi davasında dava dilekçesinin talep kısmında tescil talebinde de bulunulmadığı için aynı mahkemeden tavzih talebinde de bulunamadıklarını, bu nedenlerle murisin vasiyetnamesinde belirtilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR- Dava, vasiyetnamesinin tenfizi, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan anneannesi...'ın Üsküdar 3. Noterliği 14/12/1993 tarih ve 75367 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile 11 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını kendisine vasiyet ettiğini, Üsküdar 1. SHM 2000/388 E sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılıp okunduğu, davalı ...'...
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümün kendisine vasiyet edildiğini, vasiyetnamenin yasal koşullara uygun olarak açıldığını, davanın açılış tarihi itibariyle vasiyetnameye herhangi bir itiraz bulunmadığını, ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verildiğini, davasının vasiyetnamenin iptali talebi olmadığını, vasiyetnamenin tenfizi ile bağımsız bölümün adına tescilini talep ettiğini, oysa mahkemenin vasiyetnamenin iptali davası olarak, niteleyerek hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verdiğini, mahkemece esas alınması gerekenin TMK'nın 602. maddesi olduğunu, TMK'nın 559. maddesinin uygulanmayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ: Dava, vasiyetnamenin tenfizi , tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair tespit davasıdır ve davada 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin her hangi bir iptal davası açılmadan kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) ile ilgili davada mirasbırakan... tarafından vasiyet edilen ½ payın (imar uygulaması sonucu 217 ada, 1 parselde bulunan ½ payı ile 217 ada, 2 parselde 97/825 payın) tenfizine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacıların murisi ...'...
terekede bulunmadığından ve ayrıca vasiyetnamede hukuka uymayan yükleme yapıldığından vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne, davacı T1 vasiyetnamenin tenfizi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Sadece vasiyetnamenin tenfizine şeklinde hüküm kurulamaz. Somut olayda davacı; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın adına tescilini talep etmiş, mahkemece hükümde, davanın kabulüne karar verilmekle birlikte tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazın tapu bilgileri, kimin hissesinin iptal edilip, kimler adına tescil kararı verildiği belirtilmemiştir. Karar bu haliyle infazı kabil nitelikte değildir. Hal böyle olunca mahkemece, tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazın tapu kayıt bilgileri, kimin hissesinin iptal edildiği ve kimler adına tescil kararı verildiği hususları açıkça yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin, muris Ö.. Ö.. tarafından düzenlenen vasiyetnamenin tenfizine denilmekle yetinilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....