Vasiyetnamenin tenfizi davaları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK'nın 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar....
Davacının eşi, davalıların babası muris ... tarafından noterde düzenlenen 02.08.1995 tarihli vasiyetname ile "Kozlu Belediyesinden tapu tahsis belgeli, ... katlı, ... daireli taşınmazın .../... payın tamamı ile diğer .../... payın ilk eşinden murise kalan payı ve ....000 m² arsa ile üzerindeki inşaatın" davacıya bırakıldığı, söz konusu vasiyetnamenin okunması ile ilgili davanın ........2010 tarihinde açıldığı, mahkemece vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararın 25.08.2011 tarihinde verildiği, bu davanın ise ....01.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 600.md'sine göre, vasiyetnamenin tenfizi davasında; mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmuş ise, vasiyet alacaklısının vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına saip olduğundan, vasiyetnamenin tenfizi davası açmak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; muris...tarafından düzenlenen 12/02/1993 tarihli vasiyetname ile dava konusu taşınmazın 20/80 hissesinin müvekkiline vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açıldığınıu, ardından mirasçı ... tarafından tenkis ve tapu iptali davası açıldığını ve davanın reddedildiğini belirterek; dava konusu taşınmazdaki muris hissesinin tenfizi suretiyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Somut olayda davacılar; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların adlarına tescilini talep etmiştir....
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle tenfizi talep edilen ‘’... mah., cad.,no:24 ... .../... ‘’ adresindeki taşınmaz hakkında da tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazın tapu kayıt bilgileri, kimin hissesinin iptal edildiği ve kimler adına tescil kararı verildiği hususları açıkça yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken,bu taşınmaz hakkında hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına bozulmasına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2019 NUMARASI : 2018/420 ESAS 2019/62 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi KARAR : Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası sonunda davanın reddine dair karar davacı tarafından istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede; KARAR Davacı tarafından verilen 01/10/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Muris Haşim Özer'in 12/08/1995 tarihinde vefat ettiğini, Vefatından önce düzenlenmiş bulunan vasiyetname Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/393 E. 1996/105 K....
Kasabası, 31 pafta, 2556 Parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; muris ...'...
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacı, eldeki dava ile, vasiyetnamenin tenfizini talep etmekte; davalı ... ise, 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/110 esas sayısı ile açtığı dava ile, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmektedir....
Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun ....02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde ( TMK.nun 535 ve izleyen maddelerinde ) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; 02.07.2018 tarihli bozma ilamında davanın esasına girilerek, dava konusu taşımazlara ilişkin tüm tapu kayıtlarının (kadastro tutanakları dahil) dosyaya getirtilmek suretiyle tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında söz konusu tapu kayıtları getirtilmeksizin UYAP üzerinden temin edilen eksik tapu kayıtlarındaki bilgilere istinaden davanın ayna ilişkin olup tapu iptal ve tescil davası olarak görülebileceği gerekçesiyle konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....