DELİLLER: Dosya içeriğinde yer alan, mirasçılık belgesi, feragat sözleşmesi, vasiyetname, mahkeme ilamları, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK' nın 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Somut olayda, davacılar eldeki dava ile vasiyetname konusu taşınmazlarda sadece kendilerine bırakılan hisseler bakımından tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmiş olup, mahkemece istek ve iddia olmadığı halde davalı T14 hisseleri yönünden de davanın kabulü ile mirasbırakanın yasal mirasçılarının saklı payları haricinde kalan kısımlarının tamamının davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Buna göre mahkemece, davacıların vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptal- tescil talebinin kendi payları ile sınırlı olduğu gözetilmeksizin davacıların talebi aşılmak sureti ile ve davalı T14’nın payına düşen kısma ilişkin karar ilamı harcı hükmü kurulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve 6100 sayılı HMK 326. maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir."...
ne vasiyet edildiğini belirterek, 14.06.2011 tarihli vasiyetnamenin tenfizi ile 1420 parseldeki taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; vasiyetnamede cami yapılması şartı ile 1420 parselin davacıya vasiyet edildiğini, imar durumu ve davacı derneğin tüzüğünün buna müsait olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; 29.03.2013 tarihli kararı ile davanın kabulü ile 1420 nolu parselin davacı adına tesciline karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 18.02.2014 tarihli ilamında “Vasiyetnamenin açılıp okunması davasının kesinleşme tarihinden itibaren davalıların vasiyetname ile ilgili iptal davası açmaları için 1 yıllık hak düşürücü süre geçmeden, başka bir deyişle vasiyetname kesinleşmeden ve infaz edilebilir olmadan mahkemece; davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir....
Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ... 29.12.2011 tarihli dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri ile TMK 599/son (743 sayılı MK 501/son) maddesi uyarınca vasiyetnamenin hükümsüz olduğundan bahisle iptal defi ileri sürmüş olup, temyiz dilekçesinde de bu hususu yinelemiştir....
Bu itibarla davacı tarafından açılan işbu davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı tartışılmaksızın, mirasçıların tümünün davaya katılımları sağlanmadan ve davanın nispi harca tabi olduğu görülmekle peşin nispi harcın tamamlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Kabule göre de; yerel mahkemece "Vasiyet eden Emine Biçicinin murisi Şaban Biçici adına kayıtlı taşınmazlar yönünden vasiyetnamenin tenfizi ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde karar verilmiş ise de, tesciline karar verilen taşınmazın ve hisselerin gösterilmediği bu kararın infaza elverişli olduğu da söylenemez. Hüküm fıkrası kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Yerel mahkemece dava konusu taşınmazlara ait güncel tapu kayıtları ve iptale ilişkin dava dosyası getirtilerek infaza elverişli hüküm kurulması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin tenfizi istemlidir. Davada muris ...nin 13.09.2012 tarih 21212 yevmiye nolu vasiyetnamesinin tenfizi talep edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile vasiyetnameye konu edilen taşınmazlar yönünden iptal ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık vasiyetnamenin tenfizi ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin Tenfizi-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vasiyetçi ...'na ait mirasçılık belgesi ya da aile nüfus kaydının eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, vasiyetnamenin tenfizi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dosya Yüksek 3.Hukuk Dairesinin geri çevirme kararı sonrası noksan ikmalinden gelmiştir. O halde, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde ) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....