"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi dava, vasiyetnamenin tenfizi, iptali ve tenkis talebine ilişkin olup, tenkis talebi yönünden hüküm temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e de vasiyet edilmiş olduğundan vasiyetnamenin tenfizine karar verilirken dava konusu edilen bağımsız bölümlerin yalnızca davacıya vasiyet edilmiş gibi karar verilmesi de doğru görülmemiştir. 3. Öte yandan, yargılama sırasında davalılar Nurettin Korkusuz ile Mehmet Zeki Korkusuz tarafından tenkis definde bulunulmuş olup mahkemece dava konusu bağımsız bölümlerin bölünemez olup olmadığı tartışılmadan tenkis definde bulunanlar için saklı payları kadar tescile karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece usulüne uygun olarak tenkis hesabı yapılmak suretiyle araştırma yapılarak sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı belirlenmeden, vasiyet alacaklısı davacının tercih hakkının doğmayacağı da düşünülerek tercih hakkının bu suretle hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklidir. 4. Yine, hüküm yeterli gerekçe içermemektedir. Gerekçede davalıların davayı kabul ettikleri yazılı ise de, davalılardan kimlerin davayı kabul ettikleri anlaşılamamaktadır. 5....
Somut olayda; vasiyetnamenin açılıp okunması dosyası dosya içine konulmadığı için tam açılma tarihi saptanamamış ise de, yasa ile davalılara verilen bir yıllık iptal davası açma süresi dolmadan bu davanın açıldığı mahkeme gerekçesinde de kabul edilmiştir. Ancak tenkis davası açılmakla iptal davası açma hakkını kullanmayacakları kabul edilerek sonuca gidilmiştir.Oysa, tenkis davası açılması iptal davası açılmasına engel olmadığı için, tenfiz davasında öncelikle vasiyetnamenin açılması dosyası bu dosya içine alınarak iptal davası açılma hakkı veren bir yıllık sürenin, dava açılmış ise sonucunun beklenmesi gerekir. Kaldı ki tenkis iddiası def 'i yoluyla her zamana ileri sürülebilir (TMK.md.571/3). Ayrıca, yukarıda özetlendiği üzere, davacı mahkeme kararı olmaksızın vasiyetnameyi tenfiz ettirerek, vasiyete konu taşınmazları adına tescil ettiremediğinden, yasal zorunluluk nedeniyle bu davayı açmış, murisin mirasçıları bu yasal zorunluluk nedeniyle davalı olarak gösterilmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600) Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/03/2014 tarihinde verilen dilekçeyle vasiyetnamenin tenfizi, birleştirilen davada 30/03/2015 tarihinde verilen dilekçeyle tenkis talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 09/01/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair verilen kararın asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: VASİYETNAMENİN TENFİZİ (YERİNE GETİRİLMESİ) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; sahtecilik ve hile-ikrah nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, davanın reddine ilişkin hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptalinin gerekip gerekmeyeceğidir. Terditli istek olan tenkis ise, hasıl olacak duruma göre incelenecektir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 7.12.2009 gün, 18700-20952 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 25.1.2010 gün, 2009/13323-2010/581 sayılı,3.Hukuk Dairesinin 3.6.2010 gün 3016-9904 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava ve temyiz, vasiyetnamenin tenfizi isteğiyle olup, davalılar tenkis defiinde bulunmuşlardır. Tenkis defini gözeterek hüküm kurduğundan, tenkis iddiası sonucu verilecek hüküm, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin oranları da değiştirecektir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir....
in diğer temyiz itirazlarına yönelik olarak cevap-karşı dava dilekçesinde "...dava konusu vasiyetnamenin kendisinin miras hakkını ortadan kaldıran ve mafhuz hisseyi de aşar mahiyette bir hukuki işlem olduğu" şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın tenkis defi niteliğinde olduğu, tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle, tenkis talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. B....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi)ne ilişkin davalı vasiyet alacaklısının bir dava ve talebi olmamasına rağmen, mahkemece; hüküm fıkrasında vasiyetnamenin tenfizi niteliğinde taşınmazların davalı adına tesciline yönelik karar verilmesi de bozma nedenidir. Kaldı ki, vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davanın kesinleşmesinden önce vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) niteliğinde hüküm kurulamaz. Bu durumda, mahkemece; vasiyetnamenin tenkisi ile ilgili davalının tercih hakkını kullandığı 19/02/2008 tarihi itibariyle vasiyetnameye konu taşınmazların değerlerinin, mahallinde keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre belirlenerek sabit tenkis oranının yansıtılması ile davacının almaya hak kazandığı miktara tercih tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, vasiyetnameye konu edilen Silivri'deki taşınmazlardan ... p., ... p., ... p. ve .....'...
Birleştirilen dava yönünden mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar, Yargıtay 3.Hukuk Dairesince, “ ... 2001/38 Esas sayılı halen derdest olan davada tenkis talebi bulunmakta olup, verilecek hüküm vasiyetnamenin tenfizine ilişkin bu davayı etkileyeceğinden, aynı mahkemede açılmış ve görülmekte olan davaların, davanın her safhasında istek halinde veya kendiliğinden birleştirilebileceği de (HUMK 45/3) gözönünde bulundurulmak suretiyle devam eden dava ile birleştirme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...” gerekçesi ile bozulmuş, bozma sonrası 2011/368 Esas numarasını alan vasiyetnamenin tenfizi davası ile tenkis davası birleştirilmiş, yapılan yargılama neticesinde sübut bulduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir....