Davnın esasını oluşturan vasiyetnamenin açılmasına veya vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin dosyaların bulunup bulunmadığının sorulduğu 5.7.2006 tarihli geri çevirme kararı bu yönüyle yerine getirilmemiştir. Mahkemece tenkise konu olan vasiyetname hakkında vasiyetnamenin açılması veya vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfiz) dosyası bulunup - bulunmadığının özenle araştırılması dosyaların bulunduğunda incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi, ilgili dosyaların bulunmaması durumunda da bu hususun açıkça bildirilmesi için dava dosyasının yerel mahkemesine GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 31.01.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İncelenmesine gerek görülen davaya konu vasiyetnamenin aslı veya onaylı örneği ile, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/110 Esas, 2007/1368 Karar sayılı ve vasiyetnamenin iptaline dair ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/273 Esas- Karar sayılı dosyaları evrak arasında bulunmamaktadır. Vasiyetnamenin ve ilgili dosyaların getirtilmesi, evraka eklenmesi, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından 15.07.2003 tarihinde Akhisar ........Noterliği'nde düzenlenen vasiyetnamenin açılıp okunduğu, vasiyetnamenin iptali veya tenkisi için dava açılmadığını belirterek; vasiyetnamenin tenfizi ile Manisa ili, ............. ilçesi, ................. Köyü, ................... mevkiinde kain .............. parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesinin, davacı N.. F.. adına, 1/4 hissesinin davacı G.. F.. adına tapuya tesciline, yine ............. mevkiinde kain ........... parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin davacı N.. F.. adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
in vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte hukuki işlem ehliyetine sahip olduğunu, ayrıca vasiyetnamenin düzenlenmesinde tanık olarak yer alan kişinin gerçek anlamda boşandığı eşi olduğunu, boşanmanın muvazaalı olarak yapıldığı iddiasının doğru olmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Adli Tıp Genel Kurulunun 15.01.2015 tarihli raporunda vasiyetnamenin tanzim tarihi itibariyle vasiyetçinin fiil ehliyetine haiz olduğu tespit edilmiş olmakla vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir....
Bununla birlikte yine vasiyetnamenin açılması dosyasında, dava konusu vasiyetname, yalnızca iş bu inceleme konusu vasiyetnamenin iptali dosyasının davacısı ve davalısı olan miraşçılara duruşmada okunmuş fakat bu mirasçılara da vasiyetname sureti içerir gerekçeli karar tebliğ edilmemiş, böylece vasiyetnamenin açılması kararı kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, murise ait Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1082 E. - 2013/572 K. sayılı ilamı ile düzenlenen verasetnamede yer alan tüm mirasçılar açısından vasiyetnamenin açılması usulünce sağlandıktan ve vasiyetnamenin açılması kararı kesinleştikten sonra bu davaya devam edilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, vasiyetnamemin açılması dosyasında taraf teşkili sağlanmadan ve bu suretle vasiyetname usulünce açılarak kesinleşmeden davaya devam edilmesi ve hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Sayılı dosyası ile aynı iddialara dayalı olarak dava açıldığı, açılan davanın reddedildiği ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu nedenle davacının vasiyetnamenin iptali talebi kesin hüküm nedeniyle reddedildiği, davacının vasiyetnamenin tenfizi talebi yönünden yapılan incelemede ise; TMK'nın 595. maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılıp ilgililere okunacağı, vasiyetnamenin usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı, vasiyetnamenin 2010 yılında açıldığı ve kesinleştiği yani bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşıldığı bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi talebinin de reddine karar vermek gerektiği, davacının tazminat talebine yönelik yapılan incelemede ise; davacının tapu iptali tescil talebi daha önce red edildiğinden...
T14 istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin iptali davası var iken, vasiyetnamenin açılması, mirasçılar bakımından ileride telaffisi imkansız zarar doğuracağını, davaya konu vasiyetnamenin iptali için açmış oldukları davanın (İzmir 6....
Noterliği'nin 21449 yevmiye sayılı ve 01/12/2011 tarihli vasiyetnamenin yasanın aradığı şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiğini, vasiyetnamenin baştan itibaren aynı memur tarafından düzenlenmesi gerektiğini, vasiyetname ile müvekkillerinin saklı payının ihlal edildiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, aksi takdirde taşınmazların bölünmesi halinde tescilini, bölünemez ise değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar; yasal sürede dava açılmadığını, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğunu, murisin iradesinin ayakta tutulması gerektiğini, davacıların murisin iradesine itiraz etmediklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Davalı, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğunu, düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyetinin bulunduğunun doktor raporu ile sabit olduğunu, vasiyetnamenin iptali ile tenkisin aynı davada ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tanık beyanlarının vasiyetname içeriği ile çeliştiği, ATK tarafından murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu bildirilmişse de, dosyadaki verilerle geçmişe dönük değerlendirme yapıldığı, vasiyetnamede okuma yazma bilmeyenlere özgü yöntemle vasiyetname düzenlenme sebebinin belirtilmediği gerekçeleriyle davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 535.maddesinin 1.fıkrasında "Mirasbırakının, vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalamayamaz ise, memur iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder."...
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....