Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasında mirasçılara henüz tebligatların yapılmadığı ve bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davası açılması için gerekli yasal sürelerin dolmadığı gerekçesiyle, usulüne uygun açılmayan davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine Dairece verilen 19.11.2012 tarihli ve 2012/17795 Esas 2012/23824 Karar sayılı kararla; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği, vasiyetnamenin davalıya okunduğu tarih ile işbu dava tarihi arasında vasiyetnamenin iptali için öngörülen sürenin dolduğu, davalı tarafça vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığının da ileri sürülmemiş olması nedeniyle davanın esasına girilerek taraf delillerinin usulünce toplanılıp değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece; davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ve tenkisi def'i olarak ileri sürülmüş ise de, vasiyetnamenin iptali...

    Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle, aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/1595 Esas 2013/5942 Karar ) İlk derece mahkemesince, vasiyetnamenin tenfizi talepli ile açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası kesinleştikten sonra görülebileceği gözetilerek tenfiz talebine yönelik davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan dava hakkında karar verilerek bu karar kesinleştikten sonra vasiyetnamenin tenfizi davasına devam edilmesi gerekir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile vasiyetnamenin davacı ...’ın saklı payına yapılan 4.606 TL müdahale kapsamında iptaline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 05/07/2018 tarihli ve 2016/20396 E. 2018/7654 K. sayılı kararla; davacı ... yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine ilişkin kararın ara kararla verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali talep edilmişse de gerekçede irade sakatlığına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu sebeplerle ileri sürülen iptal sebepleri incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle bozulmuştur....

      Dava, 13.04.2001 tarihinde davalı ... yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptali tescil, davalılar ... yönünden ise vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis istemleriyle açılmış olup, davalılar Adil ve Gülsüm’ün dava açılış tarihinde yaşlarının küçük olması nedeniyle diğer davalı ...’in yaşı küçükleri vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis davasında yasal temsilci sıfatıyla velayeten temsil ettiği, davalı ... aleyhindeki murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devrettiği taşımazlara yönelik açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının sürüncemede kalmaması amacıyla yargılama sırasında davalılar ... aleyhinde açılan vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemlerine ilişkin davanın tefrikine karar verilerek, ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/374 esasına kayıt edildiği, sonrasında dava dosyasının yargılamasına Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/180 esas üzerinden devam olunduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde, davalı ile kardeş olup aralarında hiçbir husumetin bulunmadığını, ortak muris olan babalarının taşınmazlarını davalıya bıraktığını, babalarının sağlığında tüm taşınmazları aralarında taksim ettiklerini, herkesin kendi payına düşen taşınmazı kullandığını, davalı kardeşinin de açılacak vasiyetnamenin iptali davasını kabul ettiğini beyan ederek, vasiyetnamenin iptaline (tenkise) karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, vasiyetnamenin murisin son arzuları olup uyulması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde; vasiyetnamenin baştan sona el yazılı olduğu ve Türk Kanuni Medenesi'nde belirtilen el yazılı vasiyetname için gerekli unsurları taşıdığı, şekil noksanlığı bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vasiyetnamenin iptali gerekçeleri kapsamında mahkece yapılan araştırmalar neticesinde vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir hususun tespit olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin miras payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Asıl ve birleştirilen davalardaki vasiyetnamenin iptali istemleri yönünden; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ( 3.2.1 ) paragrafında belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığı, ayrıca vasiyetnamenin ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebileceği gözetilerek, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3.3.2....

              Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin miras payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Asıl ve birleştirilen davalardaki vasiyetnamenin iptali istemleri yönünden; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ( 3.2.1 ) paragrafında belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığı, ayrıca vasiyetnamenin ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebileceği gözetilerek, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3.3.2....

                Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin miras payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Asıl ve birleştirilen davalardaki vasiyetnamenin iptali istemleri yönünden; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ( 3.2.1 ) paragrafında belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığı, ayrıca vasiyetnamenin ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebileceği gözetilerek, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3.3.2....

                  Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlara ek olarak vasiyetnamenin iptali davası için öngörülen hak düşürücü sürenin vasiyetnamenin açılması davasının kesinleşmesinden itibaren başlaması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçmediğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2.1.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Hak düşürücü süreler” başlıklı 559 uncu maddesinde; "İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmü düzenlenmiştir. 3....

                    UYAP Entegrasyonu