Mahkemece, davaya konu vasiyetname ile ilgili olarak, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/142 Esas 2008/990 Karar sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de kesinleştirilmesi için taraflara tebligat yapılmamış olduğu, bu hali ile henüz derdest olduğu ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle vasiyetnamenin tenfizi davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Somut olayda tenfizi istenen vasiyetname, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/142 Esas- 2008/990 Karar sayılı dosyası ile açılmış, davacılar ve davalıların hazır bulunduğu celsede vasiyetname okunmuş, mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar verilmiş, ancak kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir....
Noterliğinde düzenlenen 16.12.1992 tarihli vasiyetnameyle müvekkiline taşınmazlar bıraktığını, sözü geçen vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, davalı Zeynep dışındaki davalıların vasiyetnamenin iptali ile tenkis davası açtıklarını, mahkemece, vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemin reddine, tenkise ilişkin istemin kabulü ile; İsmail, İbrahim, Adem, Ayşe ve Mustafa lehine, 5.857,55 er TL'den toplam 29.287,75 TL tenkis alacağının müvekkilden tahsiline karar verildiğini, tenkise yönelik kararın infaz edildiğini belirterek; vasiyetnamenin tenfizine, vasiyetnameye konu bağımsız bölümlerinin muris adına olan tapularının iptaliyle, müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Z.....
Türk Medeni Kanunu'nun 596. maddesi "Vasiyetnamenin Açılması" başlığı altında miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde açılıp ilgililere okunacağı hükmünü düzenlemiştir. Hakim bilinen mirasçıları ve diğer ilgilileri diledikleri takdirde vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağırır. Türk Medeni Kanunu'nun 597.maddesine göre de mirasa hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı örneği tebliğ olunur. Bunlardan nerede olduğu bilinmeyenler var ise tebliğ ilan yoluyla yapılır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/01/2018 tarih, 2017/909 Esas 2018/71 Karar sayılı vasiyetnamenin okunması dosyasında söz konusu vasiyetnamenin davacıya 02/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemesinin 24/10/2017 tarihli celsesinde davacının "vasiyetnameyi kabul etmiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararın Dairemiz denetiminden geçerek 14/11/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının dava konusu vasiyetnamenin varlığından ve içeriğinden en erken vasiyetnamenin açılması dosyasında kendisine yapılan 02/08/2017 tarihli tebligat ve 24/10/2017 tarihli celsede haberdar olduğu, bu tarihten davanın açıldığı 15/06/2021 tarihine kadar bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre yerel mahkemece deliller değerlendirilerek yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Noterliğinde 09.03.2011 tarihli .... yevmiye numaralı vasiyetnameyi düzenlediğini, vasiyetnamenin Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarih ve 2014/800 Esas 2014/917 Karar sayılı kararı ile açılıp okunduğunu, murise ait vasiyetnamenin kanuni şartları taşımadığını, murisin düzenleme tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını, vasiyetname yapmasını gerektirir durumu olmadığını, yaşı ve hasta oluşundan faydalanıldığını, murisin vasiyetname konusu taşınmazdan başka üzerine kayıtlı bir malvarlığı bulunmadığını, vasiyetnamenin bu haliyle kabulü durumunda davacılar ve diğer mirasçılarının miras haklarının zedeleneceğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin şekil şartlarını taşıdığını, davalının murisin bakımıyla ilgilendiğini, vasiyetname düzenlenirken murisin akıl sağlığının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. III....
ün 26.02.2015 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalı ...’e vasiyet ettiğini, ancak vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 81 yaşında olduğunu, vasiyetnamenin ne olduğunu ve sonuçlarını idrak edebilecek durumda olmadığını, murisin vasiyetnamenin düzenlenmesinden bir süre önce davalı kızının yanında kalmaya başladığını, ve vasiyetnamenin kendisine kızı tarafından bakılmayacak korkusu ile düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ettiler....
Bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde; vasiyetnamenin baştan sona el yazılı olduğu ve Türk Kanuni Medenesi'nde belirtilen el yazılı vasiyetname için gerekli unsurları taşıdığı, şekil noksanlığı bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vasiyetnamenin iptali gerekçeleri kapsamında mahkece yapılan araştırmalar neticesinde vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir hususun tespit olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalılar cevaplarında; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, bu konuda derdest bir dava (vasiyetnamenin iptaline ilişkin) olduğunu beyanla davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali davasının derdest olduğunu, bu davanın kabulü halinde ortada yorumlanacak bir vasiyetname kalmayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; ...'nın yasal mirasçılarının, davalısı lehine vasiyet edilen ... (bu dosya davacısı) aleyhine, 10.11.2008 tarihinde açtıkları vasiyetnamenin iptali davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. HUMK'nun 45/1 maddesine göre; "aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir."...
Somut olayda, davacı tarafça vasiyetnamenin iptali talep edildiği, mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlenmiş olduğu tarihte 86 yaşında olup, 90 yaşında vefat etmiş olduğunun, resmi vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın vasiyetname düzenlemeye ehil olmadığının, resmi vasiyetnamenin usulüne uygun düzenlenmediğinin, resmi vasiyetnamenin mirasbırakan ile aynı konutta yaşayan lehine vasiyet yapılanların korkutması ve zorlaması neticesinde düzenlenmiş olduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Davacılar vekili, davalının mirasbırakanı evi terk ederek torunlarını göstermeyeceğinden bahisle tehdit ederek vasiyetnamenin düzenlenmesini sağladığını, vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin vasiyetnameyi Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1201 Esas sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasının 13.11.2014 tarihli duruşmasında öğrendiklerini, tenkis davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 5. YARGITAY KARARI 5.1. Dava; vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkis istemine ilişkindir. 5.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. 5.3....