Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa, vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir. Somut olayda; davacı vasiyetnamenin şekil şartlarına haiz olmadığını, murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir zamanda, korkutma ve zorlama sonucunda vasiyetnameyi düzenlediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Yerel mahkemece; murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte akli melekelerinde azalma bulunmadığı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini yansıttığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olup olmadığı hususu ise incelenmemiştir. O halde mahkemece; davacının dava dilekçesindeki iddia ve talepleri dikkate alınıp, tüm iddialar üzerinde durularak yapılacak yargılama ile varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....
Türk Medeni Kanunu'nun 596. maddesinde; vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi tarafından açılacağı, açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililerin, açılma sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılarak huzurlarında okunacağı düzenlenmiş; müteakip 597. maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği, nerede olduğu bilinmeyenlere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının ilan yolu ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmıştır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir....
Ayrıca vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava, davacı tarafından temyiz edilmekle 2009 yılı içinde kesinleşmiş olup, işbu dava ise 2008 yılında açılmakla, vasiyetnamenin iptali istemi yönünden süresinde dava bulunduğu halde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle de olsa davanın reddi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin açılıp sonuçlanmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dolayısı ile salt vasiyetnamenin varlığı ve açılmasına dair kararla kök murise ait taşınmazların tapuda davalı adına intikalinin mümkün olamayacağı hususu değerlendirilmemiştir. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
, yasak halleri olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmaz ise saklı payı olduğundan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalılar tarafından davacılar aleyhine, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi ile dava açıldığı, mahkemece iptal ve tenkis taleplerinin reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesi tarafından onandığı, böylelikle de vasiyetnamenin geçerlilik kazandığı sabit olmuştur.Öyle ise, mahkemece; ortada geçerli bir vasiyetnamenin bulunduğu ve bu vasiyetname ile, davacıların murislerinin mirasçı olarak nasp ve tayin edildiği kabul edilerek, vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevabında, murise davalının baktığını, vasiyetnamenin geçerli olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyeti olduğu ve vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. .... noterde düzenlediği resmi vasiyetname ile 5 adet taşınmazını davalı torunu ...’e vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte alınan doktor raporu ile yargılama sırasında alınan .... raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu saptanmıştır. ... Dosya arasında bulunan veraset ilamına göre davacıların yasal mirasçı olduğu, davalı torunun ise yasal mirasçı olmadığı, vasiyet alacaklısı olduğu tespit edilmiştir. Vasiyetnamenin iptali davasının kabul edilebilmesi için TMK.nun 557.maddesinde sayılı iptal sebeplerinden birinin mevcut olması yeterlidir....
Davacının eşi, davalıların babası muris ... tarafından noterde düzenlenen 02.08.1995 tarihli vasiyetname ile "Kozlu Belediyesinden tapu tahsis belgeli, ... katlı, ... daireli taşınmazın .../... payın tamamı ile diğer .../... payın ilk eşinden murise kalan payı ve ....000 m² arsa ile üzerindeki inşaatın" davacıya bırakıldığı, söz konusu vasiyetnamenin okunması ile ilgili davanın ........2010 tarihinde açıldığı, mahkemece vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararın 25.08.2011 tarihinde verildiği, bu davanın ise ....01.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 600.md'sine göre, vasiyetnamenin tenfizi davasında; mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmuş ise, vasiyet alacaklısının vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına saip olduğundan, vasiyetnamenin tenfizi davası açmak zorundadır....
TMK.nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden yukarıda anılan maddede gösterilen 1 yıllık hak düşürücü süresi işlemeye başlamaz....
Aksi durumda vasiyetnamenin iptali gerekir. Vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir. Tanıkların da, vasiyetçinin kendi önlerinde beyanda bulunduğunu ve onu tasarrufa ehil gördüklerini ifade edip, bu sözlerin yazılması ile de yetinilmeyip vasiyetnamenin kendi yanlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini de belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK.nun 535. maddesindeki öngörülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Dava konusu vasiyetname metninde; tanıklar miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını beyan etmedikleri gibi, vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu da beyan etmemişlerdir....