Davalı, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğunu, düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyetinin bulunduğunun doktor raporu ile sabit olduğunu, vasiyetnamenin iptali ile tenkisin aynı davada ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tanık beyanlarının vasiyetname içeriği ile çeliştiği, ATK tarafından murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu bildirilmişse de, dosyadaki verilerle geçmişe dönük değerlendirme yapıldığı, vasiyetnamede okuma yazma bilmeyenlere özgü yöntemle vasiyetname düzenlenme sebebinin belirtilmediği gerekçeleriyle davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 535.maddesinin 1.fıkrasında "Mirasbırakının, vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalamayamaz ise, memur iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder."...
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin açılması talebidir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, TMK.nun 596. maddesi "Vasiyetnamenin Açılması" başlığı altında miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde açılıp ilgililere okunacağı hükmünü düzenlemiştir. Hakim bilinen mirasçıları ve diğer ilgilileri diledikleri takdirde vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağırır. TMK.nun 597. maddesine göre de mirasa hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı örneği tebliğ olunur. Bunlardan nerede olduğu bilinmeyenler var ise tebliğ ilan yoluyla yapılır....
Hal böyle olunca, vasiyetnamenin tenfizi (tapu iptal ve tescil) istemi yönünden tefrik kararı verilerek bu istem yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu nazara alınarak, görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Dava, Türk Medeni Kanunun 596. maddesinde yer alan vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır. TMK'nun 596. maddesinde, vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, Türk Medeni Kanununun 597. maddesinde de, mirastan hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği açıklanmıştır....
Mahkemece, davaya konu vasiyetname ile ilgili olarak, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/142 Esas 2008/990 Karar sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de kesinleştirilmesi için taraflara tebligat yapılmamış olduğu, bu hali ile henüz derdest olduğu ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle vasiyetnamenin tenfizi davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Somut olayda tenfizi istenen vasiyetname, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/142 Esas- 2008/990 Karar sayılı dosyası ile açılmış, davacılar ve davalıların hazır bulunduğu celsede vasiyetname okunmuş, mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar verilmiş, ancak kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir....
Noterliğinde düzenlenen 16.12.1992 tarihli vasiyetnameyle müvekkiline taşınmazlar bıraktığını, sözü geçen vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, davalı Zeynep dışındaki davalıların vasiyetnamenin iptali ile tenkis davası açtıklarını, mahkemece, vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemin reddine, tenkise ilişkin istemin kabulü ile; İsmail, İbrahim, Adem, Ayşe ve Mustafa lehine, 5.857,55 er TL'den toplam 29.287,75 TL tenkis alacağının müvekkilden tahsiline karar verildiğini, tenkise yönelik kararın infaz edildiğini belirterek; vasiyetnamenin tenfizine, vasiyetnameye konu bağımsız bölümlerinin muris adına olan tapularının iptaliyle, müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Z.....
Türk Medeni Kanunu'nun 596. maddesi "Vasiyetnamenin Açılması" başlığı altında miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde açılıp ilgililere okunacağı hükmünü düzenlemiştir. Hakim bilinen mirasçıları ve diğer ilgilileri diledikleri takdirde vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağırır. Türk Medeni Kanunu'nun 597.maddesine göre de mirasa hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı örneği tebliğ olunur. Bunlardan nerede olduğu bilinmeyenler var ise tebliğ ilan yoluyla yapılır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/01/2018 tarih, 2017/909 Esas 2018/71 Karar sayılı vasiyetnamenin okunması dosyasında söz konusu vasiyetnamenin davacıya 02/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemesinin 24/10/2017 tarihli celsesinde davacının "vasiyetnameyi kabul etmiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararın Dairemiz denetiminden geçerek 14/11/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının dava konusu vasiyetnamenin varlığından ve içeriğinden en erken vasiyetnamenin açılması dosyasında kendisine yapılan 02/08/2017 tarihli tebligat ve 24/10/2017 tarihli celsede haberdar olduğu, bu tarihten davanın açıldığı 15/06/2021 tarihine kadar bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre yerel mahkemece deliller değerlendirilerek yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Noterliğinde 09.03.2011 tarihli .... yevmiye numaralı vasiyetnameyi düzenlediğini, vasiyetnamenin Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarih ve 2014/800 Esas 2014/917 Karar sayılı kararı ile açılıp okunduğunu, murise ait vasiyetnamenin kanuni şartları taşımadığını, murisin düzenleme tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını, vasiyetname yapmasını gerektirir durumu olmadığını, yaşı ve hasta oluşundan faydalanıldığını, murisin vasiyetname konusu taşınmazdan başka üzerine kayıtlı bir malvarlığı bulunmadığını, vasiyetnamenin bu haliyle kabulü durumunda davacılar ve diğer mirasçılarının miras haklarının zedeleneceğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin şekil şartlarını taşıdığını, davalının murisin bakımıyla ilgilendiğini, vasiyetname düzenlenirken murisin akıl sağlığının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. III....
ün 26.02.2015 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalı ...’e vasiyet ettiğini, ancak vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 81 yaşında olduğunu, vasiyetnamenin ne olduğunu ve sonuçlarını idrak edebilecek durumda olmadığını, murisin vasiyetnamenin düzenlenmesinden bir süre önce davalı kızının yanında kalmaya başladığını, ve vasiyetnamenin kendisine kızı tarafından bakılmayacak korkusu ile düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ettiler....