Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece eda davasının içinde öncelikle tespit (iptal) davasına yer verildiği gözetilmeden, vasiyetnamenin iptali yönünde bir dava bulunmadığından bahisle istemin reddi isabetli görülmemiştir.Diğer taraftan vasiyetnamenin şekil ve esas bakımından geçersizliği iddia edildiği halde bu yönde hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan ve tarafların bu husustaki delilleri sorulup toplanmadan eksik incelemeye dayalı olarak "geçerli bir vasiyetname" bulunduğu yönündeki tespitle davanın reddi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Ayrıca vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava, davacı tarafından temyiz edilmekle 2009 yılı içinde kesinleşmiş olup, işbu dava ise 2008 yılında açılmakla, vasiyetnamenin iptali istemi yönünden süresinde dava bulunduğu halde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle de olsa davanın reddi doğru görülmemiştir.Kaldı ki, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin açılıp sonuçlanmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dolayısı ile salt vasiyetnamenin varlığı...

    Mahkemece; "...Adli Tıp Kurumu'nun 14.1.2009 tarih 144 Karar sayılı raporu ile vasiyetçi Şefik Güral'ın 04.04.2000 akit tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun rapor edildiği görülmekle, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde vasiyetnamenin yapılış şekli, içeriği, tanık beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporu; vasiyetçinin vasiyetinin iradesi ile düzenlendiğini yansıttığından, davacının vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir, gerekçesiyle" davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının ise iş bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1-Vasiyetnamenin iptali davası yönünden; Mirasbırakanın ... yazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir....

      Anılan hüküm dışında bir sebeple vasiyetnamenin iptali mümkün değildir. Somut olayda; davacı vekili yargılamadaki ....05.2013 tarihli celsedeki beyanında “…saklı pay hissesi oranında tenkis talepleri bulunmadığını” bildirmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Dava ve birleşen davada vasiyetnamenin iptali ve tenkis istenilmiş olup, mahkemece murise manevi baskı yapıldığı kanaatiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Davacılar dava dilekçesinde, davadışı kardeşi olan ...'nin hile, ikrah ve baskısıyla anneleri ... tarafından bir kısım torunlar lehine yapılan vasiyetnamenin iptalini, birleşen davada ise saklı pay nedeniyle tenkis istemişlerdir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise karşı dava yoluyla vasiyetnamenin yerine getirilmesini istemişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin ...'nin manevi baskısıyla düzenlendiği kabul edilerek vasiyetnamenin iptaline ve tenkis istemi yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          K A R A R Dava, öncelikle vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis talebine ilişkin olup mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiş hüküm, davacı vekilince vasiyetnamenin iptaline yönelik temyiz edilmiştir. Öncelikle vasiyetname iptali koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesinin gerektiği anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Noterliği’nin 08247 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin bu parsel yönünden iptaline; saklı paya tecavüz bulunmadığından tenkis talebinin reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava; vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkis istemine ilişkindir. TMK'nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez....

              Mahkemece; davanın kabulü ile 3114, 709, 718 ve 757 parsel nolu taşınmazların muris adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmü birkısım davalılar temyiz etmiştir. Muris ... Kocatürk 10.9.2001 tarihinde vefat ettiğine göre, mirasçılık ve mirasın geçişi, 4722 sayılı kanunun 17.maddesi gereğince, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı ... Kanunu Medenisi hükümlerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, tenfiz davasının 18.4.2007 tarihinde açılmasına rağmen, vasiyetnamenin okunması davasının bu davadan sonra 27.3.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, VASİYETNAMENİN İPTALİ -KARAR- Birleşen davalar, tapu iptal vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece muvazaa hukuksal nedenine dayalı 844 parsele yönelik tapu iptal davasının reddine vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davacılar vasiyetnamenin iptaline yönelik olarak temyiz etmişler davalılar ise davanın kabulüne ilişkin hususlardan temyiz ettiklerinden temyiz edenlerin sıfatı ve davalarının niteliğine göre, temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmadığından ancak Yüksek 14 ve 16.Hukuk Dairelerince görevsizlik kararı verildiği görülmekle Daireler arasında görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dosyanın incelenmesinde; dava konusu vasiyetnamenin iptaline ilişkin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/175 E.sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; vasiyetnamenin iptali davası açıldığı anlaşılmakla sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan sonucu beklenmeli, bundan sonra, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                    Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Somut olayda, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1059 Esas, 2014/292 Karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiği ve kararın 22/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin iptaline ilişkin, iş bu davanın açıldığı tarihte (27.02.2015) vasiyetnamenin okunma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; vasiyetnamenin iptali için bir yıllık hak düşürücü sürenin vasiyetnamenin okunma kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayacağı gözönünde bulundurularak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir..)...

                      UYAP Entegrasyonu