Bu prensibe uyulmamasının, vasiyetnamenin iptali sebebi oluşturduğu Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması ile kabul edilmektedir. Somut olayda; iptali talep edilen ... 1.Noterliğince düzenlenmiş, 01.12.2011 tarih 21449 yevmiye sayılı vasiyetnamenin ilk sayfasında “…... 1. Noteri ... vekili imzaya yetkili başkatip ...… dairemde görev yaparken yanıma gelen...... bana başvurarak bir vasiyetname düzenlenmesini istedi…” şeklinde başladığı, vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından parmak izi bastırılarak birlikte imzalanmasından sonra noter vekili ... tarafından tarih konularak imzalandığı, ancak TMK. nun 534/2. maddesi uyarınca alınan tanık beyanında Noter ...'un isminin yazılı olduğu, devamında vasiyetnamenin tanıklar ve noter vekili ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetnamenin ikinci sayfasındaki tanık beyanında “Noter ...” yazılmasının bilgisayarda kalan metinden ya da daktilo hatası gibi bir hatadan kaynaklandığı açık bir şekilde ortadadır....
süre sonra kısıtlanarak kendisine vasi tayin edildiğini, öncelikle düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamenin iptaline, iptali mümkün olmadığı takdirde saklı payı oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, her iki dava hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiş ve davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Öncelikle incelenecek konunun vasiyetnamenin iptali olduğu gözetilerek Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 2. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 4.2.2010 tarih 3 sayılı kararı gözetilerek daha önce 12.4.2010 tarihinde Yargıtay 7.Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vermiş bulunduğundan dosyanın görevli dairenin belirlenmesi amacıyla Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davacının vasiyetnamenin iptali davasının REDDİNE, 2- Davacının tenkis davasının KABULÜ ile; 35.081,51 TL alacağın tercih hakkının kullanıldığı 12/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamına daha evvelce sunmuş oldukları Tunceli Devlet Hastanesinden vasiyetnamenin düzenlenmesinden 6 ay sonra 28.03.2012 tarihli raporda muris T6 %99 oranında özürlü olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla murisin vasiyetnamenin düzenlenmesi esnasında akıl sağlığı yerinde olmadığını, hukuki ve fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle yapılan vasiyetnamenin usul ve şekle uygun olmayıp iptali gerektiğini belirterek bu gerekçelerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemine ilişkindir....
nin, vasiyetnamenin iptali davası açmadığını; böylece, vasiyetnamelerin geçerlilik kazandığını; ancak, davalının vasiyetin yerine getirilmesine karşı çıktığını; zira, dava konusu vasiyetnamelerde müvekkili lehine vasiyet edilen, ... ili – .... ilçesi- .... Mahallesi 6601 ada 12 parsel 6 nolu bağımsız bölümü, murislerin sağlığında müvekkili adına tescil edildiğinden, ...'ın açtığı muris muvazaasına dayalı dava sonucunda tapunun ½ hissesinin davalı ... adına tesciline karar verildiğini; bu nedenle, vasiyetnamenin tenfizi ile müvekkiline vasiyet edilen 6 nolu bağımsız bölümün ... adına olan ½ payının tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş, mirasçılardan Başak Gürbüz vekili tarafından, müvekkilinin tereke tespiti ve vasiyetnamenin iptali davaları açtığını belirterek vasiyetnamenin açılması kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 596. maddesinde vasiyetnamenin açılması ve okunması düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden itibaren bir ay içerisinde ölenin yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp okunacağı, bilinen mirasçıların ve diğer ilgililerin vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılacağı hükmü mevcuttur. Bu madde hükmüne göre sulh hakiminin görevi kendisine teslim edilen vasiyetnameyi bir ay içerisinde açıp okumaktır. Mahkeme vasiyetnamenin içerik ve şekil denetimini yapmadan açma işlemini yapmak zorundadır. Bunun haricinde sulh hakiminin herhangi bir görevi mevcut değildir....
vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise; saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır....
Davalılar vekili cevabında; müteveffa ile davalı arasında hukuka uygun şartlarda ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye dayalı olarak davalının, tapu iptali ve tescil davası açtığını (7.AHM 2011/394 E.) bu sözleşme yapılırken daha önce yapılan vasiyetnamenin de sözleşmeye eklendiğini, vasiyetnamenin noter sözleşmesinden 10 gün önce yazıldığını, vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda; davacı vasiyetnamenin iptalini talep etmektedir. Dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/1172 E.sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasına ilişkin onaylı evrak suretlerine göre; mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu vasiyetnamenin açıldığına karar verilmiş ise de gerekçeli kararın mirasçılara tebliğ edilmediği, bu açıdan dava tarihinde ilgili dosyanın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Buna göre öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın gerekli usuli işlemler tamamlandıktan sonra kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dosya içine konulmalıdır. Zira; vasiyetnamenin iptali davası açma süresi iş bu davanın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacaktır....