nun (müvekkili davacının) lehine vasiyet edilen cemiyet tarafından misafir edilmesini istediğini beyanla vasiyetnamenin, maddi vakıalar ve gelişmeler birlikte değerlendirilerek yorumlanması ve davalı cemiyetin davacıya bakma yükümlülüğünün bulunduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili cemiyetin tenkis protokolü imzaladıklarını, bununla vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, artık vasiyetnamenin yorumlanmasının istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı arasında yapılmış olan tenkis protokolüne göre davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliğince 08.04.1987 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile malların davalılara bırakıldığını, murisin 2009 yılında öldüğünü, vasiyetnamenin açıldığını, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığını, ehliyetsiz olduğunu, bu nedenle vasiyetnamenin iptaline, davacının muris vasiyetcinin oğlu Yaşar'dan olma torunu olup mahfuz hisse sahibi olduğunu bu nedenlede de vasiyetnamenin iptalinin mümkün olmaması halinde tenkise karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekil tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı taraf vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kademeli istekleri olan tenkis ile ilgili hüküm kurulmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Somut olaya gelince davacı vekili vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin de belirttiği gibi gerçekten ortada bir vasiyetnamenin bulunduğundan söz etmek mümkün değildir....
ya vasiyet edilen taşınmazların ise kıymetli ve sulak arazilerden oluştuğunu; mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı gibi vasiyetnamenin de davalıların baskısı altında düzenlendiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmişlerdir. Davalı ...; davayı kabul etmiş ve vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Davalı ...; davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
TMK’nın 557’nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562). Tenkis kavramı ise, indirme, azaltma veya eksiltme anlamına gelmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2006/445-2014/353 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Fatih 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/771 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; Fatih 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/771 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyasının, dava dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2014 NUMARASI : 2014/294-2014/325 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin iptali - tenkis talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Ankara 13.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1942 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Tüm dosya kapsamından davacının vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebine dayanak yaptığı sebeplerin varlığının yukarıdaki açıklamalar ışığında ispatlanamadığı anlaşıldığından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ... Gerekçesi açıklandığı üzere; Davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebinin reddine, tenkis talebinin incelenmesine" şeklinde "gerekçeli ara kararı" yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacının asıl ve birleşen davalara ait dava dilekçelerinde "vasiyetnamenin iptali" olmadığı takdirde "tenkis" talebiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı tarafından 6100 sayılı HMK m. 111 uyarınca "terditli dava" açılmış bulunmaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nda olmayan, ancak Yargıtay içtihatlarıyla “kademeli dava” olarak adlandırılan ve HMK'da terditli dava olarak yerini alıp Kanun’un 111. maddesinde düzenlenen biçimde de terditli dava açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, ... aleyhine açılan davanın kabulü ile, ... adına yapılan vasiyetnamenin iptaline; ... adına açılan, vasiyetnamenin iptali davasının reddine, ... adına açılan tenkis davasının da reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....