DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, vasiyetnamenin iptali, uygun görülmemesi halinde davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça acılan vasiyetnamenin iptali davasının tefriki ile Mahkemenin 2017/21 Esas, 2018/404 Karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verildiği, kararın 13/11/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış, işbu davada ise yargılamanın davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesine ilişkin olduğu görülmüştür....
Öte yandan; TMK’nın 504 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “ Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.” Somut olayda; davaya konu vasiyetnamenin davalı ...’nun baskısı ve tehdidi sonucunda düzenlendiğini iddia edilmiş olup, mahkemece; davalı ...’nun mirasbırakandan sürekli para istediği, mirasbırakanın da kendisini eşinden ayıracakları korkusuyla davalı kızına sürekli para vermek zorunda kaldığı, vasiyetnamenin korkutma ve baskı altında düzenlendiği gerekçesiyle iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin 23/06/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 1- Öncelikli talepleri olan vasiyetin iptali taleplerinin mahkemece reddedildiği, daha sonra terditli talepleri olan tenkis taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya, hakkaniyet ilkelerine aykırı olup, iş bu kararın kaldırılması "vasiyetnamenin iptali" taleplerinin başta olmak üzere davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini; Şöyle ki; Ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisi Türk Medeni Kanunun 557. ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, bu düzenlemelere göre; ölüme bağlı bir tasarruf ancak; tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise ve tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal edilebileceği, bu açıklamalar ışığında daha...
tenkis hesabında dikkate alınması gerektiği belirtilerek, mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atılıp atılmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetnameler) mutlak tenkisine tabi tasarruflardır. Bu durumda, davanın, TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir....
Yine davacı yan davalının murise yönelik hileli davaranışlarda bulunduğu, vasiyetnamenin düzenlenmesine hileli davaranışları ile sebep olduğu iddiasında bulunmuş ise de,tüm dosya kapsamı alınan tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının vasiyetname yapılırken muris üzerinde hileli davaranışlarda bulunduğu ispat edilemediğinden davacının vasiyetnamenin iptali ve buna dayanan tapu iptal tescil talebi reddedilmiştir. Davacı yanın aynı zamanda tenkis yönünden de talepte bulunduğu, tenkis talebi yönünden de değerlendirme yapmak gerekirse, Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
İlk Derece Mahkemesince; "1- Asıl dava ve birleştirilen 2011/173 Esas sayılı davada davacıların vasiyetnamenin iptali taleplerinden feragat etmeleri nedeniyle buna yönelik davaların feragat nedeniyle reddine,... 2-Asıl dava ve birleştirilen 2011/173 Esas sayılı davada davacıların tenkis davaları bakımından tenkis koşullarının oluştuğu ispatlanamadığından, her iki davanın reddine" karar verilmiştir. 3....
Mahkemece, murisin vasiyetnameyi düzenlerken gayet açık ifadeler kullandığı ve üzerinde herhangi bir baskı bulunmadığı, bilincinin yerinde olduğu, başkaca da kanunda öngörülen ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektiren herhangi bir durumun olmadığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; Tenkis davasının kabulüne, vasiyetnamenin tenkisine, 20.598,21 TL'nin davalı ...'den alınarak davacı ...'e verilmesine, diğer davacı ... davasını takip etmeyerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden ... açısından karar verilmesine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....