Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. O halde sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar (asıl davada), murisleri ...'nun, ... Noterliği'nce düzenlenen 03.11.2008 tarih ve 9352 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile taşınmazlarını davacı ve davalılara vasiyet ettiği, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile açılıp okunduğu ve kesinleştiğini belirterek, dava konusu vasiyetnamenin tenfizine ve vasiyetname konusu taşınmazların mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı (birleşen davada), muris ...'ya ait, ......
Mahkemece, vasiyet alacaklısının vasiyetin açılması ve vasiyetin kendisine bildirilmesinden itibaren bir ay içerisinde itiraz edilmediği sürece mirasçılık belgesi alabileceği, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....
Somut olayda, davacılar, dedelerine ait dava konusu vasiyetnameyi 2011 yılında tesadüfen mirasçının eşyaları arasında bulduklarını ve bunun üzerine vasiyetnamenin açılması talebi ile Sulh Hukuk Mahkemesine başvurduklarını belirtmekte olup, dosya kapsamında mirasçıların bu vasiyetnameyi daha önce öğrendiklerine dair bir iddia ve ispatta bulunulmamış, ayrıca dava konusu vasiyetname resmi olarak düzenlenmiş bir vasiyetname olsa da, ilgili noter tarafından murisin ölümü üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ihbarda bulunulduğuna dair bir belgeye de rastlanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ VE TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları kızları ....'ın 12.07.2011 tarihinde çocuksuz olarak öldüğünü, murislerinin eşi ...'ın ise 13.08.1992 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile kayden maliki olduğu 5 ve 26 parsel sayılı taşınmazlarını eşi ...'ya vasiyetname suretyile temlik ettiği ileri sürerek vasiyetnamenin açılması ve tenfizine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı-karşı davacı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesi yansıtmadığını, saklı payının ihlal edildiğini belirtip, karşı dava ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulunarak asıl davanın reddini savunmuştur. Davalılar, vasiyetnameyi kabul etmediklerini bildirmişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2014 NUMARASI : 2014/147-2014/639 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacılar E.. E.., K.. B.., C.. U.. İ..., M.. İ.. ve N.. İ.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalılar M.. E.., M.. E.. A.. E.. vekili dilekçesi ile; davacıların muris M.. İ..'ün mirasçıları durumunda olduklarını, murisin Antalya 3.Noterliğinin 27.06.2003 tarih ve ... yevmiye no.su ile düzenleme şeklinde vasiyetname yaptığını, vasiyetname uyarınca Antalya S...Mah. ... Ada ... parseldeki taşınmazların, 1 ve 7 nolu bağımsız bölümleri A.. E..'e,2 ve 6 nolu bağımsız bölümleri M.. E..'e, 8 nolu bağımsız bölümü kızı M.. E..'e; Antalya S... Mah. ......
Somut olayda davacı, mirasbırakan ... tarafından, 25/09/2013 tarih ve 08188 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname ile, 161 ada 11 sayılı parsel üzerindeki daireleri, eşi ... haricindeki tüm mirasçılarına vasiyet ettiğini ileri sürerek, taşınmazların tapuda tescil işlemlerinin yapılabilmesi için vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyet alacaklısı belgesi istemine ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davalar, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılması gereken davalar olup, çekişmesiz yargı işi değildir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 1/10/2011 tarihinden sonra, 20/01/2015 tarihinde açılan bu davada, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2....
Mahkemece; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunlasından sonra itiraza uğramaması veya vasiyetnamenin açılması ile vasiyetnamenin iptali ve tenkisine yönelik davaların kesinleşmesinin gerektiği, bu hususun vasiyetname tenfizi için gerekli dava şartı olduğu, eldeki vasiyetnamenin tenfizi davası bakımından dava şartının gerçeklemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına, kısmen veya tamamen bağlı ise; mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. Hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir....
Hukuk Mahkemesi'nin 05/09/2012 tarih ve 2012/731-950 E-K sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasında verilen karara göre muris ... tarafından tanzim edilen 10/10/1999 tarihli el yazılı vasiyetnamenin okunduğu belirtilerek, vasiyetnamenin açılması dosyasının 11/10/2012 tarihinde kesinleştirildiği görülmüştür. Vasiyetnamenin açılması davasında, yasal mirasçı (davalı-birleşen davada davacı) ... " ..."adresine gönderilen dava dilekçesi davacı (birleşen davada davalı) ... beyanı üzerine Tebligat Kanunu 21.maddeye göre tebliğ edilmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Hukuk Genel Kurulunun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nun 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....