WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar Ali Mümtaz Öner ve Zerender Atik vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin dava konusu vasiyetname sonrasında Söke 3. Noterliği'nin 12 Mayıs 2016 tarih 2914 sayılı vasiyetnamesini düzenlediğini, bu vasiyetnamenin İzmir 12. Sulh Hukuk mahkemesi'nin 2017/731 Esas sayılı dosyası ile 11/07/2017 tarihinde açılarak okunduğunu, vasiyetnamenin 2. sayfasında "bu amaçla önceki vasiyetnamelerden vazgeçerek yeni bir vasiyetname yapıyorum" şeklindeki beyanı ile açıkça dava konusu vasiyetnameyi ortadan kaldırdığını, geçerli ve eski vasiyetnamenin yerini alan vasiyetin Söke 3. Noterliğinin 12 Mayıs 2016 tarih 2914 sayılı vasiyeti olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davalılar Ali Mümtaz ÖNER ve Zerender ATİK vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini kabul etmediklerini, ileri sürülen iptal nedenlerinin tümünün reddini savunduklarını, Söke 3....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/39 Tereke Sayılı dosya ile terekenin tespiti davası açıldığını, bahsi geçen vasiyetnamenin usul ve yasaya aykırı olması ve murisin hukuki ehliyeti olmadan düzenlenmesi sebebiyle iptali gerektiğini, vasiyetname düzenleyen kişinin ayırt etme gücüne ve hukuki ehliyete sahip olması gerektiğini, bu kapsamda vasiyetname düzenleyen murisin vasiyetnameyi düzenlediği 07.04.2004 tarihinde 71 yaşında olduğu ve sağlık durumu geçmişine bakıldığında, murisin ayırt etme gücüne sahip olmadığının anlaşılacağını, vasiyetname metnine bakıldığında, murisin işlem yapması için sağlık raporu alınması gerektiğini ve raporun vasiyetnamenin düzenlendiği tarihten 16 gün öncesinde alındığını, murisin rapor alması gereği ve işlem tarihinden 16 gün öncesi tek bir doktordan alınan ve geçerliliği yitirilmiş rapora istinaden işbu vasiyetnamenin düzenlenmesi mümkün olmadığını, hukuka aykırı vasiyetnamenin iptali gerektiğini bildirmiştir....

ın 21.06.2004 tarihinde düzenlediği vasiyetnamenin ölümünden sonra 01.06.2011 tarihinde açıldığını, babasının vasiyetname verdiği tarihte temyiz kudretinden yoksun olup vasiyetname düzenlemeye ehil olmadığını, aynı zamanda bu vasiyetname ile saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, resmi vasiyetname düzenlendiği tarihte mirasbırakanın ayırtım gücünün yerinde olduğunu, vasiyetname tarihinden beş sene sonra açılan vesayet davasının mirasbırakanın ehliyetli olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasbırakanın akıl zayıflığının olmadığı, hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunu gerekçeleri ile davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; "......

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; vasiyetname açılma dosyasının henüz tamamlanmadığını ve tebligat aşamasında olduğunu,davaya konu edilen vasiyetnamenin gerekli şekil şartlarını haiz olduğunu, vasiyetnamenin iptali için TMK'nun 557. maddesinde sayılan sınırlı sebeplerin davaya konu edilen vasiyetname için söz konusu olmadığını, murisin söz konusu vasiyetnamenin tamamını kendi el yazısı ile hazırladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu edilen vasiyetnamenin TMK'nun 538. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun ve geçerli olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur....

      Davacının bir diğer iddiası eşi Halit Öncü'nün, davalı T3 tarafından yanıltılarak vasiyetname düzenlettirdiği yönündedir. Davalı taraf davanın reddini ve vasiyetname konusu taşınmazları bileziklerini satarak ve akrabalarından borç alarak satın aldığını belirtmiş ise de, tapuda satış yerine aralarında niçin vasiyetname düzenlendiğini açıklamamış, 02/02/2022 tarihli duruşmada, muris ile 17 yaşımda evlendiğini, murisin bir kısım yerlerini satması ve geriye kalanı da satacağından bahisle vasiyetname almaya mecbur kaldığı beyanı ile zımnen murisi yanıltarak vasiyetname düzenlettirdiğini kabul etmiştir. Davalının duruşmadaki zımni kabul beyanı üzerine davanın kabulün karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın KABULÜNE, Yağlıdere Noterliğinin 19/01/2016 tarihli 65 Yevmiye Numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin iptaline" karar verilmiştir....

      Somut olayda; mahkemece yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde mirasçılara davetiye çıkarılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra duruşmada hazır bulunan mirasçılara vasiyetname okunarak ilgili kısımlarının de kendilerine tebliğ edilerek vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, ... 4. Noterliğinde düzenlenen 30/11/2011 tarih ve 12188 yevmiye numaralı vasiyetname ile dava konusu edilen ... . Noterliğinde düzenlenmiş olan 27/11/1998 tarih ve 42172 yevmiye numaralı vasiyetnameden dönüldüğü, bu nedenle ortada açılıp okunması gereken bir vasiyetname bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        Vasiyetname tanıklarının, vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen beyanları, hükme esas alınamaz (Dairemizin 2015/5807 E. ve 2015/18223 K. sayılı 17/11/2015 tarihli kararı, Yargıtay 2. HD. nin 14.09.2000 günlü ve 2000/8300 E.- 2000/10203 K., 17.03.2003 günlü ve 2003/2713 E.- 2003/3610 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir ). Mahkemece; az yukarıda açıklanan ilkeler gözardı edilerek vasiyetname düzenlenmesi sırasında tanık olarak hazır bulunan ve vasiyetnameyi tanık olarak imzalayan ... 'ın beyanına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Somut olayda, vasiyetnameye tanık olarak imza atan ...; duruşmada tanık olarak dinlenmiş, beyanında notere gittiklerini, imza attığını, muris ile hiç konuşmadığını, muris ile vasiyetnamenin isteğine uygun olup olmadığı konusunda da konuşmadığını belirtmiştir. Mahkemece vasiyetname tanığı ...'ın vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen ifadeleri nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

          Vasiyetname, okur – yazar olmayanlara ilişkin vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. (TMK. 535 md.) Buna göre; (TMK. 535/2 fıkrası); “Tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar” Dava konusu vasiyetname düzenlenirken tanıklar, “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” beyan etmemişlerdir. Tanıkların TMK.nun 534/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde beyanı alınmaksızın işlem yapılmakla vasiyetname bu haliyle kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmemiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde tenkise karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memur ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz." ibaresi yer almaktadır. Noterlik Kanun'un 76. maddesinde "noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar." dendikten sonra üçüncü fıkrasında " ilgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul ve füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa" hükmü yer almaktadır. Noterlik kanunun tüm işlemlerde uygulanmak üzere tanıklarla ilgili hükümler öngörülmüştür. Oysa, TMK'nın 536. maddesi, sadece vasiyetnamelerde tanık olacakları içeren şartları saymıştır. Madde de, vasiyetname düzenlenirken tanık olmayacaklar tahdidi olarak sayılmıştır. Türk Medeni Kanunu genel nitelikte olmakla beraber, 536. maddesi, noterlik kanununa göre, "özel hüküm" niteliği taşır....

            ın 30.09.1996 tarih ve 974 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile, tüm taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığını, buna göre müvekkili davacılara vasiyetname konusu Hacıevler Köyü 92 ve 87 parsel sayılı taşınmazları birleştirmek sureti ile vasiyet ettiğini belirterek, murisin iradesine uygun bir bölüşüm ile; vasiyetname konusu 92 parsel sayılı taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptali ile 1/4 hisse oranında davacılar adına tescilini, yine 87 parsel sayılı taşınmazın ise muris adına kayıtlı olan 1134 m2'lik tüm hissenin tapusunun iptali ile, 283 m2'lik hissesinin davacı Neriman, 283 m2'lik hissesinin davacı Keriman, 284 m2'lik hissesinin davacı Şükriye, 284 m2'lik hissesinin davacı Güner adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar M.. B.., M.. B.., S.. B.. ve C.....

              UYAP Entegrasyonu