Mahkemenin gerekçesi, davacı tarafın vasiyetname olduğunu bildirdiği belgeler “vasiyetnamedir” başlığını taşısa bile içerikleri dikkate alındığında vasiyetname niteliğinde olmadıkları, bu nedenle de, söz konusu belgelere dayalı vasiyetnamenin tenfizi davası açılamayacağı yönündedir. El yazısı ile vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için, başından sonuna kadar vasiyet edenin el yazısı ile yazılmış olması ve düzenleme yeri ile sene ay ve gününün bizzat vasiyetçi tarafından yazılıp imzalanmış olması gerekir. (MK.485) (TMK 538. maddesi ) Dava konusu vasiyetnameler az önce belirtilen bütün unsurları taşımaktadır. Sözlü vasiyette olduğu gibi yazılı vasiyetnamenin belli bir süre içinde bir merciye ibraz edilmesi zorunluluğu yoktur. Ne zaman ortaya çıkarsa çıksın geçerliliğini korur. Öte yandan; vasiyetname, kanunun gösterdiği şekil şartlarına aykırı düzenlense bile, iptal edilmedikçe hüküm ifade eder....
Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin iptal edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı, vs. hususların tespiti vasiyetnamenin açılması talebine bakan mahkemece değil, vasiyetnamenin iptali veya tenfizine bakan mahkeme tarafından değerlendirilmelidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; her ne kadar açılması hususunda ihbarda bulunulan vasiyetname usulünce açılıp, okunmuş ise de, dosya kapsamına göre müteveffanın mirasçılarından T3 (İnce) vasiyetname tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Tüm yasal mirasçılar belirlenip, tebligat çıkarılmak suretiyle taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiğinden, HMK'nın 353/1- a-4- 6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....
nın 596. maddesine göre Vasiyetname geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Dosya kapsamından, Vasiyetname düzenleyen müteveffanın 15.05.20086 tarihinde Edremit'de vefat ettiği ve ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 09.09.2008 günlü araştırma tutanağında, 2000 yılında ... 2.Noterliğinde düzenlendiği vasiyetname de gösterdiği ... daki ikamet adresini satarak Ayvalığa yerleştiği anlaşılmakla, yetkili mahkeme Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; ...U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.6.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın ölüm tarihinin 15.10.1997 olduğunu, murisin sağlığında noterde düzenlettirdiği 07.08.1997 tarihli vasiyetname ile malvarlığının tamamına yakın bölümünü davalıya bıraktığını, yapılan bu vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, saklı paylarına yapılan tecavüzün yasal faizi ile birlikte tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, murisin yaptığı vasiyetname ile malvarlığını mirasçıları arasında taksim etttiğini, saklı pay ihlalinin olmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ......2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KARARIN TARİHİ : 06.03.2014 ESAS VE KARAR NUMARASI : 2007/147-2014/170 Somut olayda; davacıların dayanağı vasiyetname içeriğinde "vasiyetname sonuçlarının düzenleyenin ölümünden sonra hüküm doğuracağı "açıklandığı gibi vasiyetname lehtarı .........'in 10.02.2005 tarihinde vefat ettiği, söz konusu vasiyetnamenin 29.03.2006 tarihinde açılıp okunduğu, taşınmazların tespitinin ise 29.09.2003 günü yapılıp bu halde dayanak vasiyetnamenin hüküm ve sonuçlarının tespit tarihinden sonra doğduğu anlaşıldığı gibi mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre de dava vasiyetnamenin tenfizine yönelik olup mahkemece de bu yönde gerekçe oluşturulmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay (1)....
un sağlığında noterde yaptığı vasiyetname ile sahibi olduğu taşınmazların bir kısmını mirasçıları arasında paylaştırdığı; ancak, bu paylaştırmada adil davranmadığını, davalılardan Sündüs lehine vasiyette bulunduğunu belirterek, davalılar lehine vasiyetname ile yapılan kazandırmaların saklı paylarını aşan kısımlarının tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar, miras bırakanın vasiyetname haricinde pek çok taşınmazı bulunduğunu, saklı paylarının da ihlal edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
Bölge, Güngören Köyü Kartaltepe Mevkii, 16 pafta, 12326 parsel nolu taşınmazlardaki eşinden kendisine intikal eden hisselerinin tamamını oğlu T6 vasiyetle bıraktığını, müvekkilleri olan kızlarını vasiyet dışı bıraktığını, murisin vasiyetname düzenlenirken 72 yaşında olduğunu, vasiyetname düzenlenirken aldığı sağlık raporunun tam teşekküllü hastaneden alınmadığını, uzman doktor olmadan, alınan ilçede sadece pratisyen hekim tarafından verilen rapor olduğunu, vasiyetname düzenlenirken hisselerini vasiyet ile bıraktığı oğlunun baskısı altında vasiyetnameyi düzenlediğini, işlem tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olmadığını, okuma yazma bilmediğini ve davalı tarafından kandırılarak vasiyetnameye imza attığını, vasiyetnamenin yetkili memur tarafından değil geçici memur tarafından düzenlendiğini, ayrıca vasiyetname düzenlenirken tanık olan kişilerin vasiyetnamenin kendi önlerinde resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu beyan ettiklerine dair yazının vasiyetnamede geçmediğini, bu sebeple...
Murisin iradesinin davalılar tarafından fesada uğratıldığını, baskı ve telkin yöntemiyle ikna edilerek vasiyetname düzenlemeye zorlandığını, eşinin ölümü nedeniyle depresyonda olan ve ilaç kullanan murisin bu baskı sonucu vasiyetname düzenlediğini iddiasına yönelik olarak; tanıkların anlatımlarında davalılar tarafından murise yönelik iradeyi sakatlayacak ve vasiyetname düzenlemeye zorlayacak derecede bir baskı uyguladıkları veya bu yönde etkilediklerine dair somut ve inandırıcı bir beyanlarının olmadığı, aksine tüm tanıkların murisin akıl ve ruh sağlığının vasiyetname döneminde yerinde olduğuna ilişkin beyanda bulundukları, davalıların muris ile yakından ilgilendikleri, murisin davalıları çocukları gibi gördüğüne dair görgüye dayalı tanık anlatımlarının bulunduğu, 2....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının 16.10.2007 tarihinde açılan murislerine ait vasiyetnamenin kendisinin zorlaması ve korkutması sonucu yapıldığını iddia ettiğini, ancak söz konusu murislerine ait Artvin Noterliği'nin 22.06.2005 tarih ve .... yevmiye numaralı vasiyetname incelendiğinde görüleceği üzere vasiyetname ekinde 22.06.2005 tarihli Artvin Devlet Hastanesi Baştabipliği'nce verilmiş olan murisin o anki sağlık durumunu gösterir raporun bulunduğunu,yine düzenlenen vasiyetnamenin noter huzurunda ve tanıklar K... G.. ile M... P...'...
Bu noktada şeklen bir aykırılık bulunmadığından vasiyetname içi olgularla bir sonuca varılması mümkün olamayacağından, yapılan kazandırmaların FIKRA KAPSAMINDA KALDIĞI HUSUSU KANIMIZCA VASİYETNAME DIŞI OLGULARLA İDDİA VE İSPAT EDİLEBİLİR.” denilerek yapılan açıklamaların esasen olayımızla tam bir örtüşme gösterdiği görülmektedir....