Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir.(3.HD, 20.01.2014 tarih, 2013/16453 E, 2014/586 K) Somut olayda; muris A.. D..'nin noterde düzenlediği 10/06/1980, 11/06/1980 ve 08/10/1982 tarihli vasiyetnameler ile; mal varlığının bir kısmını davacılara vasiyet ettiği, murisin 1986 yılında vefat ettiği, vasiyetnamenin açılmasına dair her hangi bir dava kaydı bulunmadığı, dosyada davacıların ölüme bağlı kazandırmayı öğrendiği tarihe dair bir belge veya delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vasiyet alacaklısı, vasiyetnameden kaynaklanan hakkı, (alacak muaccel olmadan) vasiyetname açılıp okunmadan kullanamaz. Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kayıt bulunmadığına göre, vasiyetname açılıp sonuçlanmadan vasiyetin yerine getirilmesi de istenemez....
Anılan hüküm nedeni ile, vasiyetnamenin tenfizi davasının hasımsız olarak açılması mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece; davanın mirasçılara karşı yöneltilmesi için davacıya süre verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/39 esas, 2004/24 karar sayılı dosyasında bu davaya da konu 107, 86, 559 ve 296 parseller yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası kabul edilmiş, taşınmazların mirasbırakan ... mirasçıları adına veraset ilamındaki paylar oranında tesciline karar verilmiş ve hüküm 15.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir.Tapuda henüz bu ilam infaz edilmemiştir.Davaya konu 530 ve 141 nolu parseller de mirasbırakan ...adına kayıtlıdır.Mirasbırakan ...’ye ait 5.11.1982 tarihli vasiyetname 1.10.2002 tarihinde açılarak okunmuş ve iptal edilmemiştir. Vasiyetname halen geçerli olupdava konusu taşınmazlar da terekeye dahil olduğuna göre mirasbırakana ait vasiyetnamede hak sahibi olan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
ın ¼ hissesinin davacı adına tescili talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, davalının davanın açılmasına neden olmadığı, vasiyetnameye itiraz etmediği, davacının tapuda işlem yapılması için kendilerine ihtarda bulunmadığı gerekçe gösterilerek harç ve masraflar davacı üzerinde bırakılmıştır.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Somut olayda, davalı ilk duruşmaya gelerek “davayı kabul etmediğini, davacı tarafından kandırılan murisin bu şekilde vasiyetname yaptığını, davanın reddini istediğini” bildirmekle davaya karşı koyan ve davayı kabul etmeyen davalıdan yargılama giderinin tahsili gerekirken yanılgılı düşünce ve yazılı gerekçe ile davacıdan tahsili doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/09/2012...
(HGK.22.09.2010 gün ve 392 Esas-417 Karar) Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ıslah ile vasiyetnamenin tenfizi istenilen davada, TMK'nın 544/2. mad. gereğince vasiyetnamenin düzenlenmesinden sonra vasiyete konu mal üzerinde bu vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde 3 nolu bağımsız bölümün 05.03.2007 tarihinde davalıya yapılan temlik ile vasiyetin ortadan kalktığı gözetilerek davanın reddi bu gerekçe ve sonucu itibarıyla doğru olduğuna göre; davacı yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.70.TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...
Ancak, vasiyetçinin öldüğüne dair kesin delil olmadan vasiyetname verilmişse, bu delilin sağlanmasına kadar vasiyetnamenin açılması geri bırakılır. Vasiyetnamenin açılma gününü sulh hâkimi tespit eder. Adresi bilinen mirasçılar, mahkemece uygun görülecek usul ile vasiyetnamenin açılacağı gün ve saat belirtilerek davet olunur. Sulh hâkimi, davet edilen günde gelen mirasçılar huzurunda vasiyetnameyi açar. Davete rağmen hiçbir mirasçı gelmemiş olsa dahi vasiyetname açılır. Açılan vasiyetname okunur ve bu durumu tespit eden bir tutanak düzenlenir. Bu tutanak hâkim, zabıt kâtibi ve hazır bulunan ilgililerce imzalanır....
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. Sulh hâkiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermektir. Türk Medeni Kanununun velayet, vesayet ve mirasa ilişkin hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün 36. maddesinde miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, yerleşim yeri sulh hakimine tesliminden itibaren bir ay içinde açılması ve ilgililere okunması gerekir....
Asliye Hukuk ve Gaziantep 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesine) istemine ilişkindir. Gaziantep 5.Asliye Hukuk Mahkemesince, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziantep 2.Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın vasiyetname nedeni ile tapu iptal ve tescil mahiyetinde olduğunu belirtip, taşınmaz değerinin Sulh Hukuk Mahkemesi görev sınırı olan 7.080,00 TL' den yüksek değerde olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstek vasiyetnamenin tenfizi ve aynen yerine getirmeye ilişkin olup, bu talep tapu iptali ve tescili isteği anlamındadır. ( Miras Hukuku, Ömer Uğur Gençcan, Sayfa 1051 vd.)Bu nedenle dava değeri gözetilerek görevli mahkeme belirlenmelidir. Ancak dava dilekçesinde değer gösterilmemiştir....
Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. Somut olayda; mahkemece, vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de; Dairemiz, 26.10.2017 tarih ve 2016/4778 Esas, 2017/14711 Karar sayılı geri çevirme ilamı üzerine Mahkemece tutulan 20.11.2017 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere, müteveffa ... tarafından 21.03.1989 tarihinde kapalı zarf içerisinde ......