MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin açılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm mirasçılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; mirasbırakanlar ... ve ... tarafından düzenlettirilmiş olan ..... Noterliğinin 08.02.2011 tarih ve 1589 nolu vasiyetnamenin açılması talep edilmiştir Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh ... Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır (TMK. 596/...-...)....
Çayeli Noterliğinin, Çayeli Cumhuriyet Savcılığına gönderdiği 83-9-82 sayılı ve 20.08.1982 tarihli yazısında; Gülsüm ... (...)’un 29.05.1982 tarihinde vefat ettiği belirtilmiş ve bu yazıya aynı yer noterliğince tanzim edilen 10.06.1977 tarih ve 2121 yevmiye numaralı murise ait vasiyetname eklenmiştir. Vasiyetname, murisin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine tevdi edilince mahkeme murisin miras ve tereke durumu ile ilgilenmek zorundadır. ... ... (...)’a ait vasiyetname, Çayeli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş; 18.07.1983 tarihli oturumda, muris mirasçılarından ... (...), okunan vasiyetnameyi kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, 09.11.1983 tarihinde vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş olup hüküm, 05.05.1984 tarihinde kesinleşmiştir....
TMK 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Somut olayda; davacı yanın talebinin vasiyetnamenin açılması olduğu, mahkemece TMK 595. maddesine göre işlem yapılması gerektiği açıkça anlaşılmaktadır. Mahkemenin görevli olduğu, vasiyetnamenin açılması davasında işin esasına girerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar vermiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a ait 30.06.2010 tarihli vasiyetnamenin, Ankara 13.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.03.2013 tarihli ilamıyla açılıp okunduğunun ve mirasçılara duyurulduğunun tespit edildiğine dair karar verildiği, gerekçeli kararın henüz taraflara tebliğ edilmediği, vasiyetnamenin açılması dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, vasiyetnamenin açılması dosyasının derdest olduğu gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir. Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vasiyetname açılması istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk, ... Sulh Hukuk ile Gölköy Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik- görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetname açılması istemine ilişkindir....
Mahkemece; "vasiyetname açılmış tüm mirasçılara okunmuş olduğundan yapılacak bir işlem kalmadığından esasın kapatılmasına" karar verilmiş; söz konusu karar süresi içinde mirasçı M.. H.. ve lehine vasiyet yapılan T.. V.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır (TMK. 596/1-2). Somut olayda, müteveffanın bilinen tek mirasçısı Hazine vekiline vasiyetname ekli duruşma gününü bildirir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 596/2.maddesi uyarınca bilinen tüm mirasçılar ve diğer ilgililer usulüne uygun çağrılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunması doğru değildir....
Nitekim, 26/03/1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edildiği üzere; okuryazar kişiler bile, dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler. Sözü edilen içtihadın yürürlüğünden bu yana uygulama bu yolda devam edegelmiştir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24/11/1980 tarihli ve 1980/7187 E.-8357 K. ve Dairemizin 17/12/2012 tarihli ve 2012/21939 E.-25917 K. sayılı içtihatları da aynı yöndedir). Öte yandan, okuryazar kişilerce, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunun seçilmesi halinde de; TMK'nın 535 inci maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen şekle uyulmak zorundadır. Davaya konu vasiyetname, okuryazar olan mirasbırakanın gözlerindeki ve ellerindeki rahatsızlıkları nedeniyle noter tarafından okuyamayan veya yazamayanlara özgü vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir....
Medeni Kanunu'nun 596 ncı maddesi gereğince vasiyetnamenin açılması isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk ... Medeni Kanunu'nun 596 ncı maddesinde; "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. " düzenlemesi yer almaktadır. 3. Değerlendirme 1. Vasiyetnameler, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi tarafından açılır. Vasiyetname açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer, açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır ve vasiyetname mahkemece belirlenen günde gelen mirasçılara okunur....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/494 Esas sayılı dosyasında dinlenen tanıklar Öztürk ve Halil'in beyanından anlaşılacağı üzere, murisin, vasiyetname düzenleme isteğinden önceden de bahsettiği, yani sözlü vasiyetname iradesini tanıklara bildirdiği 18.04.2013 tarihinden önce, yakın ölüm tehlikesi olmaksızın murisin yazılı ya da resmi vasiyetname düzenleme imkanı varken düzenlemediği, tüm dosya kapsamıyla 19.04.2013 tarihinde murisin notere giderek resmi vasiyetname düzenlemek istediğinin, ancak sağlık raporu istenmesi üzerine işlemlerin tamamlanamadığının sabit olduğu, bu durumda, ölümünden bir gün önce dahi notere gidebilecek durumda olan ve tanık Halil'in beyanında geçtiği şekilde "sürekli olarak vasiyetname düzenleme isteğinden bahseden" murisin sözlü vasiyetname iradesini açıkladığı 18.04.2013 tarihine kadar yazılı ya da sözlü vasiyetname düzenleme imkanının olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle hem sözlü vasiyetname için gerekli yasal şartların oluşmadığı, hem de tanıkların murisin sözlü...