Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, ihale edilen taşınmazlar için alının bilirkişi raporunun tek bir bilirkişiden alındığını, bilirkişinin taşınmazların değerini belirlerken taşınmazların bulunduğu bölgenin konumunu, kamu ve belediye hizmetlerinden faydalanıyor olmasını, İstanbul Havalimanına ve yapılması planlanan Kanal İstanbul yatırımına yakınlığına bakmadan yalnızca taşınmazın tapu kaydında tarla vasfında olduğundan bahisle kıymet takdiri yaptığını, yapılan kıymet takdirinin usulsüz olduğunu, ayrıca bölgede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Arnavutköy Belediyesi tarafından yapılan imar değişikliklerinin dikkate alınmadığını, en az üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, bilirkişi raporunun ve satış ilanın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve müvekkillerinin itiraz hakkının bu şekilde engellendiğini, taşınmazların satışı için gerekli olan ilanlar ve duyuruların tam ve eksiksiz olarak yapılmadığı gibi elektronik ortamda da ihalenin duyurulmadığını...

Mahkemece vasiyetnameye konu bağımsız bölümlerin bulunduğu ana binanın imar planında bir bölümünün yolda kalması nedeniyle imar durumuna aykırı olarak inşa edildiği, bu nedenle binada inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi alınması da imkansız olup, kat irtifakı veya mülkiyeti kurulması imkansız olan bir yapıdaki bağımsız bölümlerin vasiyete konu edilmesi karşısında "objektif imkansızlık" halinin kabulü gerektiği, bu durumda da vasiyetnamenin yerine getirilmesi mümkün olmadığından açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleştirilen dava TMK.nun 600.maddesine dayalı olarak açılmış vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkindir. Ölüme bağlı tasarrufların murisin/miras bırakanın iradesine/arzusuna uygun yorumlanması gerektiği kuraldır....

    Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptalini gerektirecek herhangi bir nedene dayanmadığı gibi vasiyetnamenin iptal sebeplerini de ispat edemediğinden iptal şartlarının oluşmadığı, murisin saklı payını bertaraf ettiği gerekçe gösterilerek, vasiyete konu taşınmazlara yönelik muris adına olan tapunun iptali ile saklı pay oranında davacılar adına, 15/32 oranında ise davalı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka birşeye hüküm veremez....

      İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında açık artırma neticesinde 3. kişiye ihale edildiği ve ihalenin 14.09.2020 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların tüm takyidatlarının kaldırılarak tescil işleminin yapılmasının İcra Müdürlüğünce Tapu Müdürlüğüne bildirildiği, Beşiktaş Tapu Müdürlüğünce cebri icra satışı ile ilgili sakınca olup olmadığının mahkemeden sorulduğu, mahkemenin 28/12/2021 tarihli cevabi yazısı ile, ihtiyati tedbir kararının cebri icra ile satışı kapsamadığı ve cebri icra satışı sonrasında 3. kişi adına tescile bir engel bulunmadığının bildirildiği ve söz konusu bağımsız bölümlerin 3. kişi ... adına tescilinin yapıldığı, bu taşınmazların 3. kişiye tescilinin yapılması ile davanın tarafları ile ilgisinin kalmadığı, davanın niteliği ve ihtiyati tedbir kararının mahiyeti göz önüne alındığında, ihtiyati tedbir kararının bu taşınmazlar üzerinde devamının bu dava için gereksiz olduğu, 3. kişinin davada taraf olmadığı ve dava ile bir ilgisinin bulunmadığı ve ihtiyati tedbir kararının...

        İcra müdürlüğünün 2022/24 Talimat sayılı dosyasından yapılan ihalenin usulüne aykırı olduğunu, satış ilanı şartnamesinde satışa konu edilen taşınmazın nitelik ve vasıflarının yazılmamasının ihaleye katılımı etkilediğini, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmeden ihalenin yapıldığını, asıl icra dosyasından kıymet takdiri raporunun haczi devam eden diğer alacaklı şahıs ve kurumlara tebliğ edilmediğini, satış ilanının Türkiye çapındaki tirajı yüksek bir gazetede yapılması gerektiğini, elektronik ortamda verilen tekliflerin dikkate alınmadığından taşınmazın daha düşük bir bedele satılmasına neden olduğundan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının mevcut dosya durumuna uygun düşmediğini, satışın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının huzurdaki davadan vazgeçmek için müvekkillerinden para talep ettiğini, davanın kötü niyetli olarak açıldığından reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde noterde düzenleme şeklinde tanzim edilen vasiyetnamenin mirasçılara tebliği ile vasiyete konu taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.25.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.05.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ... ve ... yargılama sırasındaki beyanlarında; davayı kabul etmediklerini haklarının taraflarına verilmesini istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Diğer davalılar, yargılamaya katılmamış cevap dilekçesi vermemişlerdir. Mahkemece, 07.02.2013 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazların, davacıların paylarına düşecek değerinin ve harca esas değerinin tespiti için keşif kararı alınarak keşif harcı yatırılmak üzere davacılar vekiline ... haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde davacılar vekilince keşif gider avansının yatırılmadığının anlaşılması üzerine HMK'nun 114/...-g maddesi ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, MK.’nın 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazların davacılar adına hisse tescili talebine ilişkindir....

            Öncelikle, ihalenin 07/04/2021 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshi davasının süresinde açıldığı, dava konusu taşınmazların satış ilanının elektronik ortamda da yapıldığı, taşınmazların kıymetinin 01/07/2020 tarihinde taktir edildiği, kıymet taktiri ile ihale arasında iki yıldan az bir süre bulunduğu, satış ilanının 31/03/2021 tarihinde gazetede yayınlandığı, satış ilanının gazetede yayınlanması ile ihale arasında 1 aydan fazla bir zaman bulunduğu, davaya konu 6 bağımsız bölüm sayılı taşınmaza 260.000 TL, 1 bağımsız bölüm sayılı taşınmaza 120.000 TL, 21 bağımsız bölüm sayılı taşınmaza 120.000 TL, 10 bağıımsız bölüm sayılı taşınmaza 240.00 TL ve 13 bağımsız bölüm sayılı taşınmaza 500.000 TL bedel takdir edildiği, taşınmazların sırası ile 220.000 TL, 90.000 TL, 90.000 TL, 202.000 TL ve 526.000 TL bedelle ihale edildiği, böylelikle ihale bedelinin muhammen bedelin yarısı ile satış masraflarından fazla olduğu anlaşılmış olup, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ihalenin feshini gerektirir...

            taşınmazlarda aynı şekilde hareket ettiklerini, sonrasında T5 teminat yatırmadığı ve iştirak etmediği taşınmazların da ihalesine katılmadıklarını ve iştirak etmediklerini, ihalenin yapılışı esnasında da bu şekilde hatalı işlemler yapıldığını, ihale katılımcılarının diğer taşınmazların ihalesine iştirak etmesinin engellendiğini, izah edilen sebeplerle Ankara 14....

            Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair fesih iddialarının yanı sıra taşınmazlar üzerine konulan haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmediğini ve dolayısıyla hacizlerin İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca düştüğünü, ayrıca takip dosyasındaki borcu karşılayacak miktarda mal satışı yapılmasına rağmen diğer taşınmazlar yönünden satışın tatil edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini istediği, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine yönelik şikayetin reddi ile borçlunun ihale bedelinin % 10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği...

              UYAP Entegrasyonu