"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2006 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini, olmadığı takdirde taviz bedelinin tenkisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; vakıf şerhinin terkini ile ilgili davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, taviz bedeline ilişkin davanın reddine dair verilen 19.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece; vakfiye örneği ve bilirkişi raporunda İbrahimpaşa Vakfının "sahih" vakıf olduğunun belirtildiğini ve tavize tabi olduğunu ancak, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten, konulan vakıf şerhinin hukuka aykırı olduğu ve konulan vakıf şerhinin terkini için davacıdan tahsil edilen taviz bedelinin de hukuki dayanağı bulunmadığı ve geri ödenmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa; 20.02.2008 ... ve 5737 sayılı ... Kanunun 18. Maddesinde konuyla ilgili farklı bir düzenleme getirilmiş ve bu ... düzenlemenin devam etmekte olan davaları da kapsayacak şekilde geçmişe etkili olacağı geçici 5. Maddede belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.07.2008 tarih ve 2008/3-498,2008/497 sayılı kararı ile geçici 5. Maddede yer ......
Mahkemece; vakfiye örneği ve bilirkişi raporunda İbrahimpaşa Vakfının "sahih" vakıf olduğunun belirtildiğini ve tavize tabi olduğunu ancak, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten, konulan vakıf şerhinin hukuka aykırı olduğu ve konulan vakıf şerhinin terkini için davacıdan tahsil edilen taviz bedelinin de hukuki dayanağı bulunmadığı ve geri ödenmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa; 20.02.2008 ... ve 5737 sayılı ... Kanunun 18. Maddesinde konuyla ilgili farklı bir düzenleme getirilmiş ve bu ... düzenlemenin devam etmekte olan davaları da kapsayacak şekilde geçmişe etkili olacağı geçici 5. Maddede belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.07.2008 tarih ve 2008/3-498,2008/497 sayılı kararı ile geçici 5. Maddede yer ......
Dr...., Prof Dr. ... ve Prof. ... tarafından düzenlenen 01.11.2007 tarihli rapor ve 26.11.2008 tarihli ek raporlarda; dava konusu vakfın sahih vakıf olduğu, taşınmazlar üzerindeki vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmek suretiyle terkin edilebileceği belirtildiğinden, mahkemece bu gerekçeyle davanın kısmen kabulüne; depo edilen taviz bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiş, davalı ......
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait tapu kaydındaki nafaka şerhinin terkini (sildirilmesi) amacıyla ödenmesi gereken taviz bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, taşınmazdaki vakıf şerhine dayanılarak taviz bedeli istenebilmesi; ilgili vakfın sahih vakıflardan olması koşuluna bağlıdır. Gayri sahih vakıflar yönünden taviz bedeli isteminin hukuksal bir dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, bu yönde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan, vakfın türü belirlenmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi " vakıf şerhinin yasal süresi içersinde konulmuş olduğu ancak keşfen uzman bilirkişi incelemesi yapılarak vakfın türünün incelenmesi yönünden" 29.09.2003 tarihli bozma ilamına mahkemece uyularak keşfen yapılan inceleme ve Doç. Dr. ... ...'ın dosyadaki raporuna göre "vakıf şerhinin silinmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, yani taviz bedelinin ödenmesi gerektiği" belirtilmesi üzerine ... Yasasının 27. maddesine göre hesaplanan ve 13.09.2006 tarihli Mal Müdürlüğü cevabi belgeleri ile belirlenen 15.180.00 YTL taviz bedelinin davacı tarafından 27.04.2007 tarihli makbuz ile mahkeme veznesine yatırılmıştır. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne 769 sayılı parselden vakıf şerhinin silinmesine depo edilen bedelin davalıya ödenmesine yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline 01.05.2007 tarihinde karar verilmiştir. Davalı ... İdaresi vekili kararı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ......
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Dava; taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkini için ödenen taviz bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanununun “taviz bedeli” başlıklı 18.maddesi uyarınca; “ Tapu kayıtlarında, icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar, işlem tarihindeki emlak vergisi değerinin yüzde onu oranında taviz bedeli alınarak serbest tasarrufa terk edilir. Ancak miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar tavize tâbi değildir.”...
nevi hanesine vakıf şerhinin işlenmesinin gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine vakıf şerhinin tescil edildiğini, ancak mülkiyet sahibi tarafından taviz bedeli ödenmeden vakıf şerhinin tapu kaydından terkin edilmesi talepli açtığı davalar neticesinde vakıf şerhlerinin tek taraflı olarak idare işlemi ile tapuya tescil edildiği ve ayrıca 4721 Sayılı TMK'nun 840/son maddesi gereği aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde taşınmaz yükünün kazanılması ve tescilinde taşınmaz mülkiyetine ilişkin hükümlerin uygulanacağı yine aynı kanunun 1027....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca, vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk kürsüsünden tayin olunacak bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece tüm bu yönler bir yana bırakılarak kayıttaki vakıf şerhinin mahkeme hükmüyle işlendiğinden söz edilmek suretiyle istem reddedildiğinden, karar bozulmalıdır....