Somut olayda, davacının, davalı şirketteki hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı ve dava tarihi itibariyle şirketin ortağı olmadığı ihtilafsız olmasına göre, davalı şirkete temsil kayyımı atanması istemli dava açmakta, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gibi, TTK'nun 365. maddesinde, anonim şirketlerin yönetim kurulu tarafından yönetilip ve temsil olunacağının düzenlendiği, davalı anonim şirkette organ boşluğu bulunmadığı, 6100 sayılı TTK da anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenlemenin bulunmadığı, yönetim kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK'nun 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetki olduğu gözetildiğinde davacının bu davayı açmakta aynı zamanda hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının yerinde olmayan bütün istnaf sebeplerinin reddi gerekmiştir....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …. Bölge İdare Mahkemesi …....
Vakıf üniversiteleri ve yüksek teknoloji enstitülerinin yöneticisi rektör, vakıf meslek yüksekokulunun yöneticisi müdürdür. Rektör ve senatonun dört yıl için seçeceği bir profesör, Üniversitelerarası Kurulun üyeleridir." hükmü yer almıştır. Vakıf yükseköğretim kurumlarının ulusal yükseköğretim sisteminin önemli bir parçası olduğu, bu kurumlarda tüzelkişiliği temsile yetkili ve en yüksek karar organı olarak tanımlanan mütevelli heyetlerinin, kurumun amaç ve politikalarının oluşturulması, kurumsal bağımsızlığının ve akademik özerkliğinin korunması, sunduğu hizmetlerin düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi misyonuna sahip olması nedeniyle üye oluşumunda çeşitlilik ve kalite, fiilen etkin bir şekilde işlemesi, istişari yönünün güçlü olması gibi nitelikleri bünyesinde bulundurmasının sağlıklı bir işleyiş için kaçınılmaz olduğu tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedinde Yapılan Değişikliğin Tescili-Genel Kurul Kararının İptali KARAR Asıl dava, vakıf senedinde yapılan değişikliğin tescili, birleşen davalar ise vakıf senedinde değişiklik yapılan vakıf genel kurulunun iptali istemlerine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 103.maddesinin birinci fıkrasına göre, mahkemenin tescil istemine ilişkin olarak verdiği karar tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde başvuran veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilebilir. Dosya kapsamından, mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2018 NUMARASI : 2018/87 ESAS - 2018/360 KARAR DAVA KONUSU : Vakıf (Vakıf Senedi Tescili İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vakıf temsilcisi dava dilekçesinde özetle, T1 Vakfı, 3294 sayılı T1 Kanunu hükümlerine istinaden, Vakıf Senedinin TC Ardahan Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/1986 tarih, 1986/141 Esas 1986/122 Karar sayılı tescil kararına istinaden kurulduğunu ve faaliyetine başladığını, 01/12/2005 tarih ve 5263 sayılı T1 Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 19....
Yönetmeliğinin 5. maddelerinde de, resmi vakıf senedinin noterde re'sen düzenleme şeklinde hazırlanması gerektiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davacı vakıf vekili tarafından tescili talep edilen vakıf senedindeki değişiklik hakkında ... görüş yazısında da bildirildiği üzere düzenleme şeklinde noter senedi düzenlettirilip, kararın hüküm fıkrasında senet değişikliğine dair noter, tarih ve yevmiye numarası yazılması gerekli iken, mahkemece vakıf kurucular kurulu toplantısında değişikliğe dair alınan karar hakkında noterden düzenleme şeklinde senet tadili düzenlettirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 3. Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/167 E sayılı dosyası ile Davalı Vakıf Genel Kurulu kararının iptali için açılan davanın kabul edilmiş olduğunu ve 2016/304 K sayılı kararı ile “Vakıftaki mal varlığından kesinti yapılmasına dair 30.01.2014 tarihli mezkur kararının Mutlak Butlan ile Hükümsüz olduğuna” karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 8....
Dava konusu vakıf, anılan yasanın yürürlük tarihinden önce kurulduğu cihetle, kuruluş senedindeki kamu görevlilerinin görev unvanlarını kullanma hakkının saklı olduğunun kabulü gerekir. Kurucu irade, Vali, Belediye Başkanı ile Ziraat Odası Başkanı ve Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanının vakıf yetkili organlarında görev almasını belirtmek suretiyle görev unvanını esas almıştır. 5072 Sayılı Yasaya 5234 sayılı Yasayla eklenen geçici 2.madde hükmü de bu amaçla düzenlenmiş bulunmaktadır. Açıklanan tüm bu nedenlerle vakıf senedinin 11, 12, 14, 15 ve 26. maddelerinde kurucu iradeye aykırı olarak yapılan sözkonusu değişikliklerin tescili doğru değildir....
Ayrıca aynı Kanunun 19/4. maddesine göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremez. 4721 sayılı TMK’nın 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu hükme bağlanmıştır. İntifa haklarının (tevliyet, sükna ve galle) tespit ve tahsili için; mülhak vakıflar aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, vakfın yerleşim yeri (kurulduğu yer) mahkemeleri kesin yetkilidir. Dava konusu vakıf, mülga 743 sayılı TMK’nın yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıf, yani “mülhak vakıf”tır....