Hukuk Dairesinin 22.06.2020 tarih, 2020/353 Esas, 2020/575 Karar sayılı kararı ile; somut olayda olduğu şekilde tescile ilişkin olan terditli talebin esastan reddi halinde tespit ve kamulaştırmasız el atma bedeli talep edildiği takdirde, zilyetliğin tespiti isteminin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dosyasından tefriki ile tespit davasının sonucu beklenilerek oluşacak sonuca göre aktif dava ehliyetinin varlığı halinde kamulaştırmasız el atma davasında esasa girilmesi gereğine değinilerek kararın kaldırılmasına hükmedilmiştir. C....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının kabulüne, kararın eki Fen bilirkişisi Fatih Kamalak’ın 16/07/2021 tarihli ve bilirkişi heyetinin 23/08/2021 tarihli raporlarında uygun görülen kabule göre dava konusu taşınmazda davalı idarece pazar yeri niteliğiyle fiilen el atıldığının tespiti nedeniyle bilirkişilerin raporlarında belirtilen, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Dutlubahçe mahallesi, 2639 ada, 2 parselin tazminat değeri olarak, taşınmazda 132/4860 hisse, 132 m2 sahibi davacı murisi Bekir Yemenici’ye ait Antalya 2....
Davalı idare vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; haksız el atma yapılmadığı, zaten acele el koyma kararı alındığı, davacının imzaladığı protokollerle el atılmasına müsaade edip bedelini aldığı, 4277 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına el atıldığı halde tamamının tapusunun iptal edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir....
Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin kamulaştırmasız el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte ve ya ayrıca, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru süre için ecrimisil davası açabileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekeceği tazminat dava tarihinden sonraki dönem için yasal faize hükmedilmesi sebebi ile ayrıca ecrimisil davası açılamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan 5259,14 m²'lik bölümü yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, 2007 , 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için belirlenen toplam 5.268,30 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Uzlaşmanın 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında yapılan fiili kamulaştırmasız el atma davalarında uygulanacağının belirtildiğini, iş bu davada ise fiili el atma tarihi 04/11/1983 tarihinden sonraki bir tarih olup uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olmadığını, davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle müdahalede bulunan taşınmazlardan Antalya ili, Alanya ilçesi, Saray mahallesi 2050 ada 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın imar planında üzerinde Alanya Açıkhava Tiyatrosu bulunduğunu, davaya konu taşınmazın çevre yoluna cepheli olup, kale ve deniz manzarasına sahip belediye ve kurumların tüm altyapı vs hizmetlerinden yararlanan arsa vasfında taşınmaz olduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; el atma iddialarının kabul etmemekle birlikte dava konusu yere el atma tarihi 6360 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 31.04.2014 tarihinden önce Siverek belediye başkanlığının yetkili ve sorumlu belediye olduğunu, husumetin tespiti için el atma tarihinin tespit edilmesini ve husumet yönünden itirazda bulunduklarını, bu itibarla haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/512 ESAS, 2020/51 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Balıkesir 1....
Davalı vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; "Dava konusu taşınmazın el atma nedeniyle bedel tespiti davası olduğunu, ancak işbu dava fiili el atma(kamulaştırma ve plan yapılmaksızın) dan kaynaklanmadığını, dava konusu taşınmazın mezarlık olarak ayrılması planlanması sonucu meydana gelen el atma(hukuki el atma) nedeniyle açılmış bir dava olduğunu, görevli mahkemenin idari yargı olduğunu, dava konusu taşınmazın 25/06/1961 tarihinde tapulama esnasında sınırlandırma krokisine göre mezarlık alanı olarak sınırlandırıldığını, 26/09/1961 tarihinde tesis kadastrosuyla mezarlık alanı olarak ayrıldığını, bu tarihten itibaren dava konusu taşınmazın mezarlık olarak kullandığını, 21/12/1989 tarih ve 6078 sayılı Encümen kararı ile ölü gömülmesi yasaklandığını, davacının taşınmazı satın aldığı şahsın murisi söz konusu taşınmazı hibe ettiğini ve bu hususun kadastro tutanaklarına geçtiğini, davacının 1961 yılından beri mezarlık alanı olarak kullanılan bir yeri bu kısıtlılığı...