Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....
bulunarak ve davacıların hissesi nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatının hesaplandığı, taşınmazın bulunan m2 değerlerinin ve tazminat miktarlarının taşınmazın bulunduğu, konum itibarı ile uyumlu olduğu, davacıların taşınmazdaki hissesine göre hesaplanan tazminat yönünden sorumlu olan davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma tazminatı hesabına ilişkin 09/07/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu, denetime açık, ayrıntılı, hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, HMK' nın 355.maddesi uyarınca, davacılar ve davalı vekilinin istinaf konusu ettiği sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede, mahkeme hükmünde usul ve yasaya aykırılık tespitlenemediğinden, davacılar ve davalı vekilinin istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
TEDAŞ Göksu Bölge Müdürlüğünün cevabi yazılarıyla "kurum tarafından açılmış bedel tespiti ve tescil davası bulunmadığı, taşınmaz sahiplerince kurum aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, Mahkemelerce taşınmazın tapu kaydı üzerine -davalıdır- şerhi koyulmadığı, açılan dava kesinleşmeden taşınmazın satılma ihtimali veya mükerrer dava açılması ihtimali bulunduğu, taşınmazın satılması durumunda malik değiştiği için mahkeme kararının tapu müdürlüğünce tescil edilemediği ve bunun sonucunda kurum zararı oluştuğu tespit edildiği" gerekçesiyle Adıyaman Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurularak tapu kaydı üzerine 31/b şerhi tesis edildiği bildirilmiştir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası haksız fiilden kaynaklanan bir dava olup, bu davada davacıya verilen tazminat kamulaştırma bedeli değil, haksız el atmanın karşılığı olan tazminattır....
Kararında uzun yıllar hukuki el atmanın gereğinin yapılmaması halinde bu el atmanın fiili el atma değerlendirilmesi gerektiğini ve el atmanın konusu olan gayrimenkulün bedeline ilişkin davaların adli yargıda görülmesi gerektiği kararının verildiğini, idareye tapudaki şerhin kaldırılması ve uzlaşma yoluyla gayrimenkulün kamulaştırılması için başvuru yaptıklarını ve idarenini cevap vermemesi üzerine eldeki davayı açtıklarını, açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının davacı lehine olacak şekilde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma yapılamadığı, kamulaştırmasız el atma olgusundan söz edilebilmesi için taşınmazın zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin 25.29.2013 tarih ve 2013/93 E. 2013/101 K....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/570 Esas, 2010/513 Karar sayılı dosyası ile açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında 228,54 m²lik kısımdaki davacıların hissesinin bedeline hükmedildiğini, kararın 20.03.2006 tarihinde kesinleştiği ve bedelin davacılara ödendiğini, kesinleşen Mahkeme kararına göre terkin işlemi gerçekleşmeden idarenin bilgisi dışında 2011 yılında dava konusu parselin tamamının davalıya satıldığını, taşınmazın yeni hissedarı tarafından aynı yer için İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/129 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma davası açıldığı ve taşınmazın 228,54 m²lik kısmında fiili el atma olgusunun gerçekleştiği tespit edilmekle, Anadolu 24....
Bu itibarla ıslah edilen kısım yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. e-Yine kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat ve tescil davalarında; el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden nispi vekalet ücreti ve nispi harca hükmedilmesi doğrudur....