Han Vakfı”nın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir. Ancak; vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının keşfen incelenmesi, taşınmazın konumunun düzenlenecek paftada kadim köy ve kasaba ya da şehirlere göre haritasında işaret edilmesi vakfın niteliği hakkında bu belirlemeden sonra görüş bildirilmesi gerekir. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk kürsüsünden tayin olunacak bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilerek istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
üzerinden hesaplanan tutarın Vakıflar Bankası Merkez Şubesine 16.03.2016 tarihinde 395.828,00 TL tutarında Vakıf taviz bedeli olarak yatırmış olduğunu ve böylelikle taşınmazın tapu kaydında yer alan vakıf şerhinin terkin edildiğini, satılan gayrimenkulün 7/44'ünün müvekkiline ait olduğundan taviz bedelinin 7/44'ünün müvekkili adına yatırılmış olduğunu, söz konusu vakıf şerhinin hiçbir hukuki geçerliliği bulunmadığını, çünkü Şehzade Mehmet Vakfı'nın sahih bir vakıf olmayıp, sadece aşar ve rüsumatı vakfedilen vakıf türlerinden olduğunu, bu gibi yerler üzerinde Vakıflar idaresinin hiçbir ayni hakkı bulunmadığını, bu nedenle haksız şekilde alınanan bedelin müvekkiline ait hissesi olan 19.241,64- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2013 NUMARASI : 2012/399-2013/431 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; aslı vakıf arazisi olan, .. Merkez .. Mahallesinde bulunan .. ada .. nolu parselde vakıf şerhi bulunduğunu; söz konusu şerhin kaldırılması için, davalının, kendisine düşen pay olan 2.800,00 TL'yi 15/04/2004 tarihinde ödediğini, bu ödeme üzerine, davalı hissesi üzerindeki vakıf şerhinin kaldırıldığını, davalı tarafından vakıf şerhinin kaldırılması için ödediği taviz bedeli olan 2.800,00 TL sebebiyle davacı aleyhine Şanlıurfa 4....
İli ...İlçesi 41 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, nev'i kısmında "...Vakfı Evkafı Hümayunundan'' vakıf şerhi olduğu halde ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satışının yapıldığını ve davalı tarafa sehven %50 taviz bedeli düşülmeden tam olarak ödeme yapıldığını iddia edilerek 4.935 TL taviz bedeli ve 7.616 TL faiz olmak üzere toplam 12.552 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddi talep edilmiştir....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk kürsüsünden tayin olunacak bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın dava eksik inceleme ve araştırma sonucu kabul edildiğinden, hüküm bozulmalıdır....
Vakıflar İdaresinin müvekkilinden Vakıf Taviz Bedeli almasında kanunen ve hukuken hiçbir haklı gerekçesi olmadığını ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen 71.764,00- TL Vakıf Taviz Bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkilline verilmesi verilmesine, karar verilmesini talep ve dava edilmiştir....
Sayılı ve 20.05.1996 tarihli ilamı ile “Tapudaki vakıf kaydının terkin edilerek mülkiyet hakkının tesciline ilişkin davada, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğine ilişkin anlaşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine” karar verilmiş olup mahkemenin görevsiz olduğunu, dava idari yargının görev alanına girdiğinden görev yönünden davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz hakkında idaremizce yapılan araştırma sonucu taşınmazın ilk tesis kayıtlarında vakıf şerhi bulunduğundan son gitti kaydına bu şerhin taşındığı anlaşıldığını, vakıf şerhinin, taviz bedeli ödenmedikçe tapu kaydından terkininin mümkün olmadığını, taviz bedelinin, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’da belirtilen faiz oranı ile birlikte ödenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın mal aslen Vakıflara ait olduğunu, tapu tedavül kayıtları itibariyle tamamı tapu kütüğünde kayıtlı vakfın mülkiyet ve tasarrufu altında iken, vakfın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; İ...İlçesi, ... 432 ada, 3 parsel nolu taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın satış işlemini gerçekleştirebilmek için ...Müdürlüğüne başvurduğunda, taşınmaz üzerinde tasarruf edebilmek için taviz bedeli yatırarak vakıf şerhinin terkin edileceğinin belirtilmesi üzerine taviz bedelini yatırmak zorunda kaldığını, dava konusu taşınmazdaki ... niteliğinde ve miri arazi olduğunu, bu nedenle Vakıflar idaresi tarafından tahsil edilen taviz bedelinin iadesi gerektiğini belirterek, taviz bedeli ödemekle yükümlü ve borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı idarece haksız...
Vakıflar İdaresinin müvekkilinden Vakıf Taviz Bedeli almasında kanunen ve hukuken hiçbir haklı gerekçesi olmadığını ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen 71.764,00- TL Vakıf Taviz Bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkilline verilmesi verilmesine, karar verilmesini talep ve dava edilmiştir....