Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasında ... Kadastro ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eski 142, yeni 108 ada 4 parselin yüzölçümünün, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışma ile 44000 m2'den 41800 m2'ye indirilmesi işlemine itiraz niteliğindedir. Kadastro Mahkemesince, davanın ölçü, sınırlandırma ve hesaplamadan kaynaklanan hatanın düzeltilmesine ilişkin olduğu ve 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava dilekçesinde ki açıklamaya göre dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Bu kapsamda öncelikle; 6100 sayılı HMK.nın 31. maddesi kapsamında, davacı vekiline, talebinin uygulama kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu; ya da her iki konuda taleplerinin olup olmadığı açıklattırılmalı; taleplerinin sadece uygulama kadastrosuna itiraza yönelik olduğunun bildirilmesi halinde dosyada toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ile esasa ilişkin bir karar verilmeli; taleplerinin sadece mülkiyete ilişkin olduğunun bildirilmesi halinde yazılı olduğu gibi Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerektiği düşünülmeli; hem uygulama kadastrosuna itiraz, hem de mülkiyete yönelik talepleri olduğunun bildirilmesi halinde, uygulama kadastrosuna itiraz talepli davanın elde tutularak, mülkiyete ilişkin talep yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmeli; sonrasında yine elde tutulan uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden dosyadaki delil durumuna göre esasa ilişkin karar verilmelidir....
Davacı dava dilekçesinde taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan uygulama kadastrosu sırasında taşınmazın sınırlarında değişiklik yapıldığı gibi yüzölçümünün de eksildiğini öne sürerek dava açmış, dosya kapsamına alınan bilgi ve belgelerden de davacı adına kayıtlı olan eski 425 yeni 472 ada 53, 2/B vasfı ile Hazine adına kayıtlı ve davalı ...’in kullanımında olan eski 2200 yeni 472 ada 55 parseller hakkında uygulama tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacının açıklanan talebi ile taşınmazlar hakkında düzenlenen uygulama tutanakları gözetildiğinde uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu görülmektedir. Kural olarak uygulama kadastrosuna itiraz davalarının askı ilan süresi içinde açılması halinde Kadastro Mahkemesinde, askı ilan süresinden sonra açılması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi zorunlu bulunmaktadır. Somut olayda; .......
İdaresi vekilinden, davalarının sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz mı yoksa mülkiyet iddiasına mı, ya da her iki isteme birlikte mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, bu açıklama sonunda; dava, sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olacağı göz önünde bulundurularak işin esasına girilmesi ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi, davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde ise; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında Kadastro Mahkemesince işin esasına girilerek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 ve 04.02.2016 tarihli geri çevirme kararları ile çekişme konusu 183 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen kadastro tutanak asılları istenildiği halde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanakları getirtilerek dosyaya konulmadan dosya Dairemize gönderilmekte ve gereksiz olarak dosyanın sürüncemede kalmasına ve gidiş gelişine sebebiyet verilmektedir....
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek olup, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
Dosyada doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davacı tarafa dava konusu eski 367 (yeni 175 ada 4) parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak uygulama kadastrosunun düzeltilmesi taleplerinin olup olmadığı açıklattırılmalı; var ise uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden Kadastro Mahkemesine karşı görevsizlik verilmek üzere uygulama kadastrosuna itiraz talebi öncelikle dosyadan tefrik edilmeli, mülkiyete ilişkin talep eldeki dosyada tutulmalı, Kadastro Mahkemesinde devam edecek olan uygulama kadastrosuna itiraz davası bu dosya yönünden bekletici mesele yapılmalı; Davacı tarafın uygulama kadastrosuna itiraz taleplerinin olmaması halinde ise, dava konusu taşınmaz hakkında uygulama kadastrosuna ilişkin olarak kapalı sicil oluşturulmasını sağlamak üzere, olağan usullere göre kesinleştirme işlemlerinin yapılması için uygulama kadastrosu tutanak aslı ile uygulama kadastrosu komisyon kararının aslı derhal Kadastro Müdürlüğüne gönderilmeli; ayrıca davacının orman parseli ile kendi parseli...