Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi gereğince kural olarak, her davada duruşma yapılması zorunlu bulunduğu, acele ve geçici nitelikteki işlerde, ancak kanunda belirlenen hallerde duruşma yapılmadan karar verilebilir ise de; uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetten ret kararı kanunda belirlenen duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden bulunmadığı ayrıca davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği, bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; Dava konusu 2355 parselin tesis kadastrosu ile tesis kadastrosuna ait ölçü krokisinin örtüşmediği, tesis kadastrosundaki paftada hata bulunduğu, uygulama kadastrosuyla, taşınmazın kuzey, doğu ve batı sınırının geçerli sınır tipinde belirlendiği, taşınmazın uygulama kadastrosuyla; kuzey, doğu ve batı sınırlarının ölçü krokisine uygun şekilde (tesis kadastrosuna ait) sınırlarının tespit edildiği ve bu şekilde de tesis kadastrosunda yapılan hatanın giderildiği, taşınmazın güney sınırının ise sabit sınır tipinde alındığı, hava fotoğrafıyla sınırın sabit alınmasının doğru olduğu, ayrıca sabit alınan güney sınırın ölçü krokisi (tesis kadastrosuna ait) sınırından daha geniş şekilde belirlendiği bu haliyle güney sınırına ilişkin de zaten davacı lehine bir durumun gerçekleştiği, dava konusu 3532 parselin güney ve batı sınırının tesis ve uygulama kadastrosunda aynı olduğu, kuzey ve doğu sınırının tesis ve uygulama kadastrosunda farklı olduğu, yine kuzey...

    Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüyle davacının adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde azalma değil bilakis artma meydana geldiği ve bu haliyle uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüden dava açmakta hukuki yararanını bulunmadığı, mülkiyet istemi yönünden ise mahkemenin görevsiz olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de, bilindiği üzere Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi olup mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

    Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu davaya ilişkin düzenleme 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinin "a" bendinde yer aldığı halde, hüküm yerinde kanun maddesinin "24A" şeklinde yazılması dahi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava dilekçesi içeriğine göre, davacının iddiasının mülkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı noktasında belirsizlik bulunmaktadır. Ne var ki, davacı tarafa talebinin uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu açıklattırılmadığı gibi, taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

        Dava dilekçesi içeriğine göre, davacının iddiasının mülkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı noktasında belirsizlik bulunmaktadır. Ne var ki, davacı tarafa talebinin uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu açıklattırılmadığı gibi, taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

          İmaret Mahallesine 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosuna 112 ada 2 parsel numarası almış son yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise Esenyurt (İmaret) Mahallesi 6383 ada 2 parsel numarası almış ve yüzölçümü 17.341,63 m2 olarak düzeltilmiştir. Yargılama sırasında dava dilekçesi açıklattırılmış, davacı vekili davalarının hem uygulama kadastrosuna itiraz hemde yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğunu açıklamıştır. İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, mülkiyete ilişkin davaların uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada görülemeyeceğine göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Buna göre; Dosyanın incelenmesinde; uygulama kadastrosuna itiraz davalarında istikrar kazanmış içtihatlarda açıklandığı şekilde denetime veri teşkil etmek üzere, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, taraflara ait taşınmazların tüm sınırları ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları gösterir kapsamlı tesis kadastrosu paftası, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz belge ve haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar ve varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer belge ve haritalar gibi teknik belgeler ile dava konusu taşınmazların kadastro tutanak örnekleri, dava konusu taşınmazlara ilişkin tesis kadastrosuna ait takeometrik ölçü çizelgeleri, hesap cetvelleri ve orijinal ölçü krokileri, sınırlandırma krokileri ile uygulama kadastrosuna ait uygulama tutanakları, ölçü çizelgeleri, hesap cetvelleri ve orijinal ölçü krokileri,...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi, 3. Değerlendirme 1. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. 2....

            Davacılar ... ve ... vekili, 03.06.2013 tarihli dava dilekçesiyle, adlarına kayıtlı bulunan eski 1297 yeni 160 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, 12.400,00 m² iken bölgede 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastro çalışmaları sonucunda 8.625,15 m² ye düşürüldüğünü, aradaki 3.774,85 m²'lik farkın komşu 170 ada 6 parsel sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, ... aleyhine, ... Kadastro Mahkemesinin 2013/648 Esas sayılı dava dosyasıyla uygulama kadastrosuna itiraz talepli olarak dava açmış ve bu dava, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2013/491 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu