Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro uygulama çalışmalarına itiraz, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1992 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 05.07.2013 tarihinde ilan edilmiş 22/2-a uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda derdest davanın mülkiyete ilişkin olup uygulama kadastrosuna itiraz davaları da mülkiyet uyuşmazlıklarının tartışılamayacağı gerekçesi ile dava konusu taşınmazlara ait uygulama tutanaklarının olağan usule göre kesinleştirilmeleri için Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmelerine karar verilmiş; hüküm, Kadastro Müdürlüğü adına Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davacılar taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca tutulan uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde açtıkları itiraz davasında kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayanarak adlarına tescil talep etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....

        Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

          Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 25.07.2007-27.08.2007 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleştiği, davacının tapuya tutunmaksızın 30 günlük hak düşücücü süreyi geçirerek dava açtığı, tapuya tutunmaksızın 10 yıl içinde de orman kadastrosuna itiraz davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 25.07.2007-27.08.2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu, 29.02.2008 - 31.03.2008 tarihleri arasında ilan edilen genel arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, keşif ve uygulama yapılmadan ve çekişme konusu taşınmaz belirlenmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendine göre yapılan uygulama kadastrosunun usul ve kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendi. 3. Değerlendirme 1. Eldeki dava; 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 2. Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınırı değiştirilen taşınmazların malik ya da maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması ya da tespit edilememesi halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılması mümkündür. 3....

              Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yapılan araştırma, inceleme ve uygulama sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğine göre davanın kabulü yolunda kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve eylemli olarak ta üzerlerinde orman ağaçları bulunduğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve eylemli olarak ta üzerlerinde orman ağaçları bulunduğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili ve vekalet ücreti yönünden davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesi ......

                      UYAP Entegrasyonu