Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Alaşehir 2....

Dava,uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Yerel Mahkemece, davacının hissedarı olduğu dava konusu taşınmazdaki diğer mirasçılarının tamamının muvafakatlarını almadan ya da davaya katılımlarını sağlamadan dava açamayacağı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir....

Uygulama kadastro sırasında, ... ili ... ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 32 parsel sayılı taşınmaz, 110.856,19 m2 yüzölçümlü olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. 2. Davacı ... dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ... mahallesi 116 ada 32 parsel sayılı taşınmazın atalarından beri kullanımlarında olduğunu ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik sebebine dayalı olarak, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Davalı Haine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyet ihtilafının ileri sürülemeyeceği, davacının iddiasının mülkiyete ilişkin olup tesis kadastrosuna itiraz niteliği taşıdığı gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. 2....

    DELİLLER: Dava dilekçesi, davalı savunması, kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'u hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiş olup, dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine...

    Orman İdaresi dava dilekçesinde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ancak hem tesis kadastrosu hem de uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığını belirterek hem uygulama kadastrosunun iptalini, hem de taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir. Eldeki dava 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açıldığından, uygulama kadstrosuna itiraza ilişkin talebi inceleme görevi 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri uyarınca kadastro mahkemesine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, teknik çalışmaları kapsayan yenileme işleminin kanuna ve yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığını belirlemek suretiyle sadece bu konuda davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Kadastro mahkemesinde uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazda 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince uygulama kadastrosu yapıldığı, davacının uygulama kadastrosu sırasında sınırların yanlış belirlendiğini ileri sürerek iş bu davayı açtığı, bu durumda davanın tapu iptali ve tescil değil uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetinde olduğu, mahkemece yapılacak işin de taşınmazda sınırlandırma hatasının bulunup bulunmadığını, uygulama kadastrosunun yöntemine uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek olduğu, uygulama kadastrosu sırasında davacı ve davalıya ait taşınmazlar arasında sabit bir sınır bulunmaması nedeni ile tesis kadastro paftasının esas alındığı, bu durumda yapılan uygulama kadastrosunun yasa...

      Hukuk Dairesinin 8/3/2005 tarih 2004/ 11540-2005/2400 sayılı bozma kararında özetle, (Mahkemece memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları getirtilerek yöntemine uygun olarak yapılan uygulama sonunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği, ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi...

        nun 08.06.2006 gün ve 2005/20-327-377 ve 28.06.2006 gün ve 2006/20-467-494 sayılı kararlarında benimsenen görüşler yasa hükmü haline getirilmiş olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 16/D ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince sadece tapuya dayanılarak, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemelerde orman kadastrosuna itiraz davası açıp, orman nitelikli tapu kaydının iptal ve tescili istenebilir. f) Yukarıda (b) bendinde açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda kadastro tutanağı düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yer hakkında, Hazine ya da Orman Yönetimi askı ilan süresi içinde 3402 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinde o yerin orman sınırı içine alınması konusunda dava açmamışsa, daha sonra genel mahkemede her zaman o yerin orman olarak tapuya tescili için dava açabilir veya 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 22/4. yada 15.01.2009 gün 6831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen geçici...

          Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır...” denilmektedir. .... Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

            Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğunun da gözönünde tutulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

              UYAP Entegrasyonu