Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan, bu tür davalarda istenilen talebin bölünemez nitelikte olduğu, davacının payı oranında işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesinin davanın niteliği gereği mümkün bulunmadığı, verilecek kararların da taşınmazın tamamı hakkında olabileceği, bu nedenle TMK’nin 693/3. maddesi uyarınca her bir paydaşın diğer paydaşları temsilen dava açabileceği açıktır. Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır....

Dava konusu taşınmazın Hatay ili Arsuz ilçesi Avcılarsuyumah. 905 parsel taşınmaz olup, 22/A uygulama kadastrosu yapılarak, davacıya ait taşınmazın m2 sinde kayıp olduğu taşınmazın eski alanına düzeltilmesi için dava açıldığı görülmüştür. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Görülmekte olan dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilanı içerisinde açılan 22/a uygulamasına itiraz davasıdır....

Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, ilgililerin, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecekleri, bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksatın, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleri olduğu ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği belirtilerek, Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmak suretiyle, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre taşınmazın sınırlarının belirlenmesi, teknik bilirkişiden...

      Uygulama Kadastrosu sırasında tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 108 parsel sayılı 7100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 59 parsel numarasıyla ve 4376,88 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan eski 107 parsel sayılı 4300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 60 parsel numarasıyla ve 3266,33 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı T1, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastro çalışmasına askı ilan süresi içinde açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1981 yılında yapılmıştır. Uygulama kadastrosuna itiraz davasında ilgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

      Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1977 yılında yapılmıştır....

      Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

        bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Davada Hazine ve Orman İdaresi taraf olup, davacı tarafından uygulama kadastrosuna itiraz edilmeyip, orman tahditine itiraz edilmesi nedeniyle 6831 sayılı Yasa'nın 1.maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemi ile birlikte el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı; mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

          UYAP Entegrasyonu