Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, Ek. 4. maddeye göre tutanak düzenlenen 3037 parselin sınırında, yine 2/B sahasında bulunan ancak tutanak düzenlenmeyen bölüme, kullanım kadastrosuna itiraz için yapılan askı ilan süresi içinde dava açmıştır. Mahkemenin, uyuşmazlığın orman kadastrosuna itiraz olduğu şeklindeki nitelendirmesi yerinde değildir. 3402 sayılı Yasanın 25. maddesine göre kadastro mahkemesinin görevi ve yetkisi, kadastro tutanağı düzenlendiği anda başlar. Dava konusu yere kadastro tutanağı düzenlenmediğine ve 3402 sayılı Yasanın 5, 10, 25, 26 ve 27. maddelerine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme görevli olduğu halde, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 06/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Orman İdaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosuna göre devlet ormanı sınırları içerisinde kaldığını, Anayasanın 169. Maddesi ile taşınmazın korunduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, dava konusu taşınmazlara ait 1968 yılı, 1985 yılı ve 1997 yılı hava fotoğraflarında 'meşe ağırlıklı meşe- gürgen baltalık ormanı' olduğu tespit edildiğini, amenajman planında da meşe- gürgen ormanı olduğunun tespit edildiğini, dava konusu alanının fiziki halinin ağaçlık olduğunu, bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, davaya konu taşınmazların orman parselleri olup, söz konusu parsellerin onlarca hektarlık bir ormanın parçası olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DAVA: 3402 sayılı yasanın 22/2- a maddesi gereği yapılan uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindedir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca yapılan orman sınırlamasına itiraz davasında yasal hasım durumunda olan davalı Hazinenin dava konusu taşınmaz hakkında başka bir iddia ile açılmış bir davası olmadığı gibi usulüne uygun davaya katılımı da yoktur. Verilen hükümle aleyhine bir durum da yaratılmadığından kararı temyiz etmekte hukuki yararı yoktur. Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE 09/11/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

        Yönetimi vekili de 15/04/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilân edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

          Dosyanın yapılan incelemesinde, dava konusu 148 ada 6 ve 149 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları incelendiğinde, dava tarihinde askı ilanına alınan kadastro çalışmasının 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesinde belirtilen uygulama kadastrosu olduğu anlaşılmıştır. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Bu davalarda taşınmazın mülkiyeti hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıların talebinin mülkiyete yönelik olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 104 ada 13 sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra, 108 ada 21  sayılı  taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın  kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar  verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ... tarafından  temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve  kadastro tespitine  itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine  göre yapılıp  kesinleşmeyen  orman kadastrosu vardır....

              Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 108 ada 14  sayılı  taşınmaza  ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın  kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar  verilmiş, hüküm  davalı gerçek kişiler  tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve  kadastro tespitine  itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine  göre yapılıp  kesinleşmeyen  orman kadastrosu vardır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, çekişmeli taşınmaz ve komşularını gösterir arazi kadastro pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ortofoto, hava fotoğrafı getirtilip fen bilirkişisinden yöntemince rapor alınmadığı ve davacı tarafa ait eski 1440 parsel sayılı taşınmazın arazi kadastrosuna ait hesap cetveli incelendiğinde çarpılanın (491-8) hesabıyla 393 olması gerekirken, hesap cetvelinde hatalı olarak 398 bulunduğu ve bunun sonucunda taşınmazın tesis kadastrosu sırasında yüzölçümünün de hatalı hesaplandığı...

                  UYAP Entegrasyonu