Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdaresi vekilinden, davalarının sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı iddiasına mı, yoksa özel mülk olarak tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın vasfının orman olarak değiştirilerek Hazine adına tapuya tescili şeklinde mülkiyet iddiasına mı, ya da her iki isteme birlikte mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, dava sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmesi ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi, Orman İdaresinin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve...

    Somut olayda öncelikle tartışılması gereken husus, davanın bölgede 2016 yılında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğin de mi olduğu yoksa mülkiyet hakkına ilişkin bir tapu iptal ve tescil istemine mi ilişkin olduğudur. Buna göre; her ne kadar mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının iddiasını ileri sürüş biçimi, dava dilekçesinde açıkça taşınmazın 2016 yılında kadastro çalışmasına tabi tutulduğunu ve tespit sonucu 30.75 m2 olarak tescil edildiğini öne sürmesine ve özellikle Kadastro Müdürlüğü'ne husumet yönelterek dava açılmış olması karşısında istem, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Kadastro Mahkemesince; “davanın, orman tahdidine itiraza dönüşen bölümü yönünden kadastro mahkemesi görevli olmakla birlikte, tapu iptal ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davası yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda mülkiyete ilişkin haklar tartışma konusu yapılamayacağı ve davacı idare tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talep edildiği için dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Yargılama sırasında yörede orman kadastrosu yapılmış ve tutanakları askıya çıkartılmış ise de, davanın sadece orman tahdidine itiraza dönüşen bölümü yönünden kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin bölümü yönünden görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

      GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava dilekçesinde ki açıklamaya göre dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 30.1.2014 tarih 2013/13236-2014/321 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacılar tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

        Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ......

          Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ......

            Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ......

              Davacı, ... mahallesinde bulunan tapuda adına kayıtlı 1594 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereği yapılan uygulama kadastrosunda yanlışlık yapılarak, taşınmazının bir kısmının komşu taşınmaza katıldığını, taşınmazının 21.500 m² olması gerekirken 15.983 m² olarak belirlendiğini, bu yüzölçümü eksikliğinin adına tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davaya konu taşınmazlarda yapılan uygulama kadastrosunun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; davanın reddine ve ... mahallesi 213 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tescillerine karar verilmiştir. Hüküm davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

                Kayalıoğlu beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Dosya kapsamından, davanın 09/06/1999 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....

                  UYAP Entegrasyonu