SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı Hazine vekili tarafından, davalı aleyhine askı ilan süresi içinde açılan uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın uygulama kadastrosu tespitine itiraz davası olduğu gözetilmeden, dava konusu yeni 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu tutanağı, bulunması halinde uygulama kadastrosu komisyon kararı davalı hale getirtilip asılları dosya içine getirtilmeden, anılan taşınmazın tapu kaydına "davalıdır" şerhi konulmadan, yargılamaya devam edilerek anılan taşınmaz hakkında da uygulama kadastrosunun düzeltilerek, tescil hükmü kurulmasında; Dava konusu taşınmazlar hakkında tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen teknik belgeler ile ada raporu dosya içine getirtilmeden; mahallinde yapılan keşfe katılan teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen, dosya kapsamına göre denetleme imkanı olmayan, soyut ifadeler içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesinde...
Uygulama (Yenileme) kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama (Yenileme) kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....
Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Uygulama (yenileme) kadastrosunun amacı, tapulama, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....
Ne var ki, teknik bilirkişi raporuna ekli, taşınmazların tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasının çakıştırılmış durumunu gösteren haritalar incelendiğinde, tesis kadastrosu ile davacıya ait taşınmaz içerisinde tespit edilen bir kısım taşınmaz bölümünün, uygulama kadastrosu sonucunda davalıya ait taşınmaz içerisine alındığı, dosya arasında bulunan belgelerden, taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırın 1990 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında düzenlenen krokisinde düz olarak gösterildiği ve sabit bir sınırın paftasında işaret edilmediği, buna rağmen uygulama kadastrosu sırasında taşınmazlar sınırının zikzak çizecek şekilde belirlendiği, ayrıca bilirkişi raporunda, tesis kadastrosu tarihinden sonraki döneme ilişkin 1992 yılına ait hava fotoğrafına göre taşınmazlar arasında sabit sınır niteliğinde bir sınırın bulunduğu yönünde bir belirleme yapılmadığı, söz konusu hava fotoğrafındaki zemin durumu ile şu andaki zemin durumunun uyumlu olduğu açıklanarak, 3402 ......
Uygulama/Yenileme kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve ilk kadastro tarihinde de mevcut olan sabit noktalardan, aynı döneme ve öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan bir dizi teknik çalışmalardan sonra tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı tespit edilerek ada raporu düzenlenmekte ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Somut olayda; mahkemece, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokisi, ... paftasının oluşumuna esas ölçü çizelgesi ve hesap cetveli dosya arasına getirtilmemiş; tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftanın ortofoto üzerinde çakıştırılması suretiyle harita mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, davacının kendi taşınmazı içinde kaldığını iddia ettiği bina kalıntısının tesis kadastrosu sırasında hangi parsel içerisinde kaldığı üzerinde durulamamış, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu sırasında tanzim edilen paftalardaki sınırların farklı olmasının nedenlerini denetlemek bakımından yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....